Miguel de Unamuno

[deephuman]

Miguel de Unamuno (1864, Bilbao - 1936, Salamanca), İspanyol düşünür, yazar.

Madrid Üniversitesi'nde felsefe ve edebiyat üzerine eğitim almış ve Bilbao'da felsefe öğretmenliği yapmıştır. 1891 yılında Salamanca Üniversitesi'nde Eski Yunan Dili Kürsüsü'nde profesör olmuştur.

20. yüzyıl İspanyası'nı düşünmüş ve yazmıştır. Dogmatik düşünceye (özellikle faşizme) karşı savaşmış ve bu uğurda 1924 yılında diktatör Rivera tarafından Fransa'ya sürgüne gönderilmiştir. 1930 yılında tekrardan Salamanca Üniversitesi'ndeki görevine dönen Unamuno, bu kez de diktatör Franco'ya karşı çıktığı için ev hapsine mahkûm edilmiştir. Tutuklu halde, 31 Aralık 1936 tarihinde ölmüştür. Roman, öykü, şiir, deneme ve oyun türünde eserler vermiştir.

Kaynak: wikipedia
_________________
Biz de öldük, ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya..

[Sponsor Linkler]

[deephuman]

Özellikle varoluş üzerine yazdığı romanı "Sis" çok güzel bir eseridir.
_________________
Biz de öldük, ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya..

[desiderius]

Sis'in Nasıl bir kitap olduğunu da açıklarsan hoş olabilir ya da diğer eserleri hakkında bilgilendirsen biraz...
_________________
Disconnectus Erectus

[Sitting_Bull]

Unamuno'nun Sis adlı romanı,iki kadın tarafından ihanete uğrayan bir adamın trajik aşk öyküsünü dillendirir..Aslında yazara göre bu trajikomik bir hikayedir..Aşk,ihtiras,ihanet,kadınlar hakkındaki teoriler ve ölüm..Yazar burada kadınlar üzerine bir etüd hazırlayan bir akademisyenin kadınlar hakkındaki hükmünü ifâde eder:''Bütün kadınlar aynıdır ve birbirine benzer!Hepsi de bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır!Hiç hesapta olmayan söz ve davranışları,onun sırrını muhafaza eder!''İhanete uğradıktan sonra herşeyini yitiren roman kahramanımız,sâdık köpeği Orpheus tarafından teselli edilmek ister..Ona göre mantıklı olan tek çare,intihar etmektir..Ve bu fikrini danışmak için romanın yazarı Unamuno'nun yanına gider..İşte şimdi romanımız avdet etmiştir ve burada müthiş bir varlık muhâsebesi yaşanmaya başlar!Kader;hayat ile ölüm,rüya ile gerçek,İrâde;özgürlük ile zorunluluk,hepsi birbirine karışır..Yazar Unamuno burada roman kahramanıyla birebir yüzyüze konuşarak Yaratıcılık ve ''eser verme'' üzerinden bir iç hesaplaşmaya girişir ve ''Ben kimim?'' sorusu etrafında kendiyle yüzleşerek ''kendini bilme''ye çalışır..Burada aklıma hemen Üstad Necip Fazıl'ın ''Bir Adam Yaratmak'' adlı piyesi geliyor;benzerlik âşikar!..Unamuno'nun kahramanına söylediği şu söz çarpıcıdır:''Ben istemezsem sen ölemezsin!!!''Ve sonunda Unamuno burada kaçınılmaz olarak roman kahramanı Augusto Perez'in ölmesine hükmeder-idam fermanını imzalar..Unamuno bu kararının sebebini şöyle açıklar:''Eğer ben Perez'i öldürmeseydim o beni öldürecekti!!!''Roman burada klasik kalıpların dışına çıkıyor ve yapı-bozumculuk tekniği izlenimini veren modern ve/veya postmodern bir hüviyete bürünüyor..Bu özelliği zamanının ilki sanırım..Kısaca özetlersek;pek iç açıcı bir eser olduğu söylenemez,haddinden fazla melankolik ve hüzünlü..Okumayın diyemem ama,okuma zamanınızı dingin bir ruh halinizde seçmenizi tavsiye edrim...
_________________
''Gül,ey saf çelişki...Nice gözkapağının altında,hiç kimsenin uykusu olmamanın sevinci...''-Rainer Maria Rilke.