Hipi yaşam tarzı aslında bugünkü mutlak redçiliğin temellerini atan bir oluşumdur. Dünyanın üzerindeki tüm bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu kabul eden apolitik bir görüş. Kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm yetkilileri reddeden, komün hayatını savunan özgülükçü bir hareket. 1960'lı yıllarda dönemin komünist ve sağcı yapılanmalarına karşı çıkan, özgürlüğün bireyin kendi içinde olduğunu savunan; ancak uygulamaları ile anarşist düşünce tarzından tamamen ayrılan, düşünce biçiminin gerçek yaşama dönüştüğü yer aslında hipilik.
Tarım yerine toplayıcılık ve bahçecilik yaparak; genellikle vegan-vejeteryan beslenerek hayatalarının devamlılığını sağlamaktadırlar. 1970'lı yıllarda Türkiye hipiler için çok önemli yerlerden biri olmuştur. Bir çok hipi Katmandu, Tibet gibi yerlere giderken; Türkiye'de özellikle de İstanbul Sirkeci'deki tek yıldızlı otellerde ve pansiyonlarda konaklamışlardır. O dönemde Türkiye'deki hipi hareketinin de temelleri atılmıştır. Birçok sol görüşlü insan bu kişilerle tanıştıktan sonra politikadan uzaklaşarak onlarla dünya turlarına çıkmıştır. Bugün Türkiye hipiler için önemli noktalardan biri olma özelliğini korumaktadır. Rainbow festivali öncesinde dünyanın birçok yerinden hipiler Olimpos, Kelebek Vadisi gibi yerlerde toplanarak festivale gitmektedirler. Türkiye'de hipi hareket de altın yıllarını yaşamaktadır. Özellikle doğayla iç içe yaşam tarzını benimseyen insanlar eninde sonunda mutlaka bu hareketin içine kendilerini dahil etmektedir.
Bir akim olarak incelendiğindeyse hippelik ozellikle psikanalist Eric Fromm tarafindan gelmiş gecmiş en tutarli hareket olarak kabul gormektedir. Cunku 'cicek cocuklar' ozgur ask savunuculugunun, baris yanliliginin tum gereklerini yerine getirerek inandiklarini yaşamaktan hicbir zaman cekinmemiş ve genelgecer ahlakin butun karsitligina birliktelikleriyle karsi koyarak alternatif bir hayati surdurmeyi basarmislardir. Bu yasam tarzinin en sasirtici yanlarindan birisi olarak da komun yasayan hippie gruplarinin uyelerine tek tek bakildiginda hicbirinin cebinde metelik olmamasina karsin rahatlikla hayatlarini surdurebiliyor oluslari gosterilir.
Hippi sözcüğü A.B.D.de altmışlı yılların ortaları ve sonu arasında yer alan genç bir erkeği yada kadını yetişkin yaşın ortalarından otuzlu yaşlara kadar kadar belirtir.Hippiler daha çok "freaks" diye adlandırılır yani "uyuşturucu muptelaları.Sözcük büyük bir olasılıkla hipster'in kısaltılması olan , zenci gettolarında yaşayan "hip" ten gelmiştir.Hippilerin herhangi bir siyasal parti ve yada hareketle ilişkileri yoktur.Uyuşturucular , müzik ve cinsellik hippi kültürünün içinde elele yürümeye başlamıştı.Hippiler 1964'de "i want to hold your hand" diye mırıldanmışsa da 1967 de " why dont we do it in the road" adlı şarkıyı söylemişlerdir.Vejetaryan beslenme "in" et parçaları "out"tur.1965 te "hippi" sözcügünün ortaya çıktığı ve bu olgunun geliştigi yıl A.B.D. vietnama asker gönderir ve buna birçok başkaldırı ortaya çıkar.dünyaca ünlü boks şampiyonu muhammed ali clay, bu donemde basın açıklması yaparak vietnam savaşını kınadıgını ve askere gitmeyeceğini soyler.ve bundan dolayı muhammed alinin unvanı alınır ve 3 yıl sureyle ringlerden uzaklaştırılır. Zenci devrimci lider Malcolm X öldürülür.ve zenci birliğinin başına martin luther king gelerek unlu soylevi " bir düş gördüm"'ü bu donemde veir.. Amerika'da sisteme aykırı hareketleriyle ön plana çıkan hippilerde özgürlükçü ve antimilitarist akımlar oluşmuştu. Amerikadaki 60 kuşağının en önemli hareketi o zaman Amerika'nın yürüttüğü Vietnam Savaşı'na karşı hippilerin muhalefetiydi.Bu dönemde Amerikadaki gençler orduya girmemeye zorlanıyordu.
agnostic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
bir zamanlar dünyalıların ellerine dünyayı değiştirme fırsatı verdiler ama ilgilenen olmadı hoş bu onların pek te umurlarında değildi ve çekip gittiler ''DİĞER''leri gibi.
"Hip" İngilizce "kalça" anlamına gelir ve "Hippie" teriminin yayılıp yatarak kalçalarını büyütenlere verilen isim olduğu söylenmektedir. Ayrıca Hippie'nin açılımı konusunda da birşeyler duymuştum... Kasabalarda yaşayan, entellektüel bişey bişey insanları gibi bir açılımı da varmış.
Yuppie diye bir akım var şuan "hippie"liğin tersi olarak. "Young Urban People" olarak açılımı... Bu akımdakiler de şehirde yaşayan, genç ve kariyer sahibi, hayatı profesyonel bir şekilde yaşayan insanların yer aldığı bir akım... Biraz araştırmaya çalıştım ama konuyla ilgili detaylı bilgi bulamadım... Ben biraz daha araştırayım konuyu _________________ Ben de insanım lan!
- ya oğlum 70'lerin ruhu başkaymış be ha, başkaymış.
- ne diyosun olm, her taraf konser, hele bir woodstock warmış ki öff.
- bilmez miyim olm insanlar da başkaymış o zaman be, babamla annem de woodstock'ta tanışmışlar.
- oha nasıl olmuş lan ?
- ya annemde kuyruk warmış işte, neyse babam da girmiş 40. mı neymiş ?
- ne kuyruğu lan ?
- ya seks kuyruğu işte, o zamanlar bunlar doğalmış, seksi, birisine bir bardak su uzatmakla aynı şey olacak görüyorlarmış
- eee.
- babam da "sonradan kızcağıza problem çıkarmayayım" diye içine boşalmayınca annem babama aşık olmuş. gerçi babamı 1 hafta boyunca başka kızların kuyruklarından alamamış ama yine de aşk işte, oluşmuş bi şekilde.
- way be 70'ler. benim babam da diyarbakır'da ayakkabı boyacısıymış, annemi bir gün çamaşır asarken görmüş.
- bu ne lan ?
- ciddiyim oğlum, aşık olmuş, istetmiş vermişler işte.
- baban woodstock'a gitseydi belki gerçek aşkı bulurdu.
- bilemem, belki de senin muhtemel babalarından biri o olurdu.
- ne diyorsun lan sen ?
- woodstock, diyorum, 70'ler ruhu. tuz ruhu.
_________________ Kendimi başkaları,başkalarını kendim için kurban etmeyeceğime varoluş aşkım üzerine andiçerim...
eskisi gibi hippielik kalmadı orası doğru ama hala yaşayan hippieler var sultanahmette toto mesela 70e gelmiş olmasına rağmen hala kendi içinde ve çevresindeki insanlarla hippieliği yaşatıyolar!ama bu türkiye için öyle yani türkiyedeki hippieler parmakla gösterilecek kadar az! belli tarihlerde hala dünyanın 4bi yanından gelip olympos ve kelebek vadisini gezmek görmek için gelen bi dolu hippie var!ama en çok isveçte hippieliği yaşayan ve yaşatan insanlar olduğunu biliorum .baya bi hippie arkadaşım var çünkü isveçte
Saçlarımı bugün bir kuaföre gitmek ve rengini gökkuşağının renklerine boyatmak istiyorum. Ağzıma hiç sigara koymadım şu ana kadar ama bir paket sigara alıp sabaha kadar içmek bütün o yirmiliği bitirmek istiyorum.
Kuaförüm sen mi diye cevap verecek biliyorum. Benim ona cevabım(evet doğru duydun renkleri gökkuşağı renklerine boyayacaksın)hemen başla.
Oradan Kızılay?daki ıslak, nemli kokan çay bahçelerinden birine oturup simit dünyalarından aldığım simitlerle kahvaltımı yapacağım.
En sevmediğim şeydir şu simit ama nedenini de bilmiyorum. Ama bazen seviyorum bazen de sevmiyorum, sevmediğim günler çoğunlukta.
Kızılay?daki pasajların birinden yırtık tişörtler, yandan sallanan zincirli dizlerine kadar sanki köpeklerin parçaladığı pantolonlar ve uzayda imal edilmiş düşüncesi yaratan o ayakkabılardan bir tane alıp doğruca soluğu rant a car da almak istiyorum.Her zaman araba kiralıyorum ya bugün motosiklet kiralamayı düşünüyorum
Biliyorum beni bu kıyafetlerle pek ciddiye almayacaklar ama bu teçhizatı topladıktan sonra ben kiralama şirketine hanım hanımcık gideceğim oradan planlarımı evde Gerçekleştireceğim.
Evden çıktığım vakit ,Biliyorum komşuların suratındaki limoniye kaçan surat ifadesi ile, ne olmuş buna ya!
Bu bizim komşunun kızı değil mi diye hanımına bakan bey . Allah, Allah Bu ne hal diyecekler. Onlara bir selam verip kaskımı taktığım gibi bekle çılgınlıklar bende geliyorum .
Soluğu sabaha kadar eğleneceğim diskonun önünde motorumu park edip o bar senin bu bar benim
Girdiğim marketten sakız, kola, biralar almak istiyorum onları inadına parklarda içmeliyim evde hiç bu kadar güzel olmuyor. Taki bekçi gelip beni elimde bira şişem,ağzımda öksüre,öksüre tüttürdüğüm sigaramla beraber tuttuğu gibi parktan dışarı atıncaya kadar...
Aslında başlangıç noktaları ve düşünceleri güzel. Fakat özgürlük diyerek yerleşik düzene ayak uydurmamaları, toplumsal bir çok kuralı, öğretiyi yok saymaları yokoluşlarında büyük etken sanırım. Düzeni olmayan bir toplum kaybolmaya mahkumdur. Annem bazen beni onlara benzetir, çok gülerim, çünkü alakam yok.bazı görüşlerine (savaş karşıtı, barış yanlısı, özgürlükçü (abartmadan), eğitimi ve düzeni eleştiren) katılsamda yaşam tarzlarını benimsemediğim başarılı olmadığını düşündüğüm bir akım..Yaşadıkları döneme sadece renk kattıklarını düşünüyorum. _________________ HER İMGE BİR ANLAMLANDIRMA ÇABASIDIR VE HER ALGI AYNI ZAMANDA BİR YARGI VEYA İMGEDİR
Kendi içinde bozulması çok kolay olan dışarıdan güzel gözüken yaşam biçimi Sevmez değilim ama hippie olduğunu iddia edip de mc donalds'da yemek yiyen çok tanıdığım oldu. Günümüzde tamamiyle yok olduğunu düşünüyorum, bir kaç istisna hariç. _________________ At which speed must I live to be able to see you again...?
walla bildiğim kadarıyla 60-70'lerde hüküm sürmüş şirin,sempatik adamlardır hep merak ederim gerçekten filmlerdeki gibiylermiydi yanar dururum keşke hala eskisi gibi büyük topluluklar halinde var olsalar die ama soyları tükenmiş hepsi 50-60'ında dinozor olmuş _________________
Hippi adı verilen alt kültür, Amerika Birleşik Devletlerinde 1960’larda ortaya çıkıp dünyaya yayılan bir gençlik hareketidir. İngilizcede “Hippie” kelimesi “hipster” kelimesinden türetilmiştir, bu kelime de San Fransisco’nun Haight-Ashbury semtine taşınan asi gençleri ifade etmektedir. Bu insanlar aynı adı taşıyan filmden de anımsayacağımız Asi Gençlik Jenerasyonundan aykırı kültürel değerlerini miras olarak almışlar, kendi topluluklarını yaratmışlardı. Genelde psychedelic rock dinler, seksüel devrimi benimser, cannabis ve LSD gibi uyuşturucular kullanarak bilinci araştırırlardı.
1967 yılında, Hippi kültürünün gelişmesinde büyük rol oynayan olaylardan bazıları şunlardır; San Fransisco’daki “Human Be-In”’in Amerika’nın Batı sahilindeki “Summer of Love” efsanesine destek vermesi, Amerika’nın doğusunda yer alan Meksika’daki 1969 Woodstock Festivali’nde “jipitecas”’ın şekillendirdiği La Onda Chicana ve Avandaro ile bir araya gelmesi, aynı zamanda Yeni Zelanda’daki göçebe karavancıların değişik yaşam stilleri benimsemesi ve Nambassa’da yükselen enerji... Bu dönemlerde Birleşmiş Krallık’da gezici “barış konvoyları” Stonhenge’de düzenlenen bedava müzik festivali ile New age gezginlerini yaz hacıları yaptı.
Hippi modası ve değerleri müzikten, TV’den, film literatürü ve sanattan büyük ölçüde etkileniyordu. 1960’lardan itibaren hippi aykırı kültürü büyük ölçüde asimile edilmiştir. Din ve kültürel farklılıklar hippiler tarafından benimsendi ve büyük çapta kabul gördü. Doğu felsefesi ve ruhsal kavramlar büyük ses getirdi. Bugün için hippi yaşam tarzı etkileri günümüze uyarlanmış haliyle sağlık, yemek ve müzik festivallerine kadar türlü alanlarda göze çarpmaktadır.
Genel Bakış
1965 senesinde Hippiler sosyal bir grup kurdular ve 1970 ortalarında bu akım zayıflayana kadar başkaca ülkelere yayıldılar. Hippiler, “New Left” ve Amerikan vatandaşlık hakları hareketine uygun olacak şekilde 1960’lardaki aykırı kültürden üç ayrık grup olarak bazı konulara muhalif olmaya karar verdiler.
Orijinal olarak, Hippiler çoğunluğu beyaz gençlerden ve genç erişkinlerden oluşan, yaşları 15–25 arasında değişen kimselerdir. Hippilik, erken dönem Bohemleri ve asi gençlikten geleneksel, kültürel muhalifliği miras olarak alan bir gençlik hareketidir.
Hippiler kendilerine dernek kurmayı reddettiler, orta sınıf değerleri eleştirdiler, nükleer silahlara ve Vietnam Savaşına karşı çıktılar, Doğu felsefesinin bakış açısıyla beslendiler, seksüel özgürlüğü sağladılar, genelde vejetaryen ve doğa dostuydular, bilinci geliştirmek amacıyla hayal gördüren haplar kullanmaya başladılar ve özel maksadı olan cemiyetler ve komünler kurdular. Sokak tiyatrosu, halk müziği ve psychedelic rock gibi alternatif sanatları duygularını ifade etmekte, olayları protesto etmekte, dünyaya ve hayata karşı bakış açılarını ifade etmekte kullandılar. Politik ve sosyal inanca karşı çıktılar, kendilerine barışla, aşkla ve kişisel özgürlükle harmanladıkları, kuramsal olmayan bir ideoloji yarattılar. Bunu en iyi özetleyen şarkı da The Beatles grubunun “All You Need is Love” isimli şarkılarıdır. Egemen kültürün oldukça bozuk olduğunu, bütün varlığının hayatlarındaki usulsüz güç egzersizlerinden kaynaklandığını hissediyor, bu kültüre “Şirket”, “Büyük Kardeş” ya da “Adam” diyorlardı. Aslında değer ve anlamı aradıkları konusunda herhangi bir kanıt olmasa da, Timothy Miler gibi bilginler Hippileri yeni bir din hareketi olarak tanımlamaktadır.
1965 senesinden sonra Birleşik Krallıkta ve Avrupa’da yaşayan Hippilerin kültürü The Beatles’tan etkilenirken, Amerika’da yaşayan diğerleri de bunlardan nasiplerini aldılar. 1968 sonrasında kendine has bir tanıma sahip olan Hippiler, Amerikan nüfusunun %0.2’sini oluşturarak kayda değer bir azınlık oluşturmuşlardı. Hippi kültürü rock müzik, halk müziği, blues ve psychedelic rock, tiyatro, moda ve film, posterler, rock konserleri ve albüm kapakları gibi görsel sanatlarla dünyaya yayılarak literatürde yerini buldu. Neticede Hippi hareketi Amerika Birleşik Devletleri’ni aşarak Birleşik Krallık, Avrupa’ya yayılarak, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Japonya, Meksika ve Brezilya gibi pek çok ülkede kendisine yandaş buldu.
Etimoloji
Oxford İngilizce Sözlüğünün Amerikan editörü, sözlükbilimci Jesse Sheidlower, “hipster” ve “hippie” kelimelerinin “hip” (kalça) kelimesinden türetildiğini savunmaktadır. “Hipster” terimi 1940 senesinde Harry Gibson tarafından 1940-1950’lerdeki jazz müzik yapan kimseleri ifade etmekte kullanılmaktaydı. “Hippie” kelimesi ise jazz argosunda 1940’lı yıllarda değersiz ve kaybetmeye mahkûm kimseler için kullanılırken, “hippie” kelimesinin radyoda ilk kullanımı 13 Kasım 1945 senesine rastlar. Stan Kenton söz konusu radyo programında “Harry Gibson”’ı “hippie” olarak çağırmıştır. Elbette ki o zamanlarda sıkça telaffuz edilmeyen bu kelimeyi Kenton, Gibson’ın rumuzunu ifade etmek için kullanmıştır. O dönemlerde Harry Gibson’a “Harry the Hipster” yani “Yenilikçi Harry” denilmekteydi. 1940’lı yılların sonlarını anmak gerekirse, Harlem’de 1964 senesinde MalcomX otobiyografisinde “hippy” terimi Afrikalı Amerikanların zenciden daha zenci davranan beyaz adamları ifade etmekte kullandıkları bir terim olarak geçmektedir.
“Hippi” terimi günümüzde algılanan anlamınyla ilk defa 5 Eylül 1965’te San Fransisco’da gazetecilik yapan Michael Fallon tarafından “Asi Gençler İçin Yeni Bir Cennet” adıyla yayınlanan bir makalede kullanılmıştır. Fallon, “Hippi” kelimesini Blue Unicorn Cafe’si hakkında yazdığı yazıda, Kuzey kumsalından Haight-Ashbury’ye taşınan yeni asi gençlik jenerasyonunu ifade etmek için kullanmıştır. Bir rivayete göre Fallon bu kelimeyi, Norman Mailer’ın kullandığı “hipster” kelimesini biraz değiştirerek kullanarak ortaya çıkarmıştı. Ancak buna rağmen “Hippi” kelimesi San Fransisco Chronicle köşe yazarı Herb Caen’in “Hippi” kelimesini her gün yayınlanan köşelerinde kullanmasına kadar baskın olan medyada yaygınlaşmadı.
Tarihi
Hippi hareketi gibi hareketlere tarihler boyunca rastlanmıştır. Bu gibi örnekler neredeyse tarih öncesi Yunanlılarda (Örneğin Dijoyen gibi) dahi karşımıza çıkar. Hippiler İsa peygamberin, Buddha’nın, Assisi’nin azizi Francis’in, Henry David Thoreau ve Gandhi’nin felsefelerinden etkilenmiştir. 1896–1908 yılları arasında “Der Wandervogel” adındaki benzer bir kültür akımı da Almanya’yı etkisi altına almıştır. Şehirleşme karşıtı binlerce genç Alman, bu akımın etkisiyle doğaya dönüş özlemi çekmişlerdir. Şarkı sözü yazarı Eden Ahbez’in gözde şarkısı “Nature Boy”, Amerika’da Yoga, organik sebzeler, sağlık ve yemek konusunun gündeme oturmasına katkıda bulunan Gypsy Boots’dan Robert Bootzin’in etkisiyle yazılmıştır. 1950’lerin sonlarındaki asi gençlik etkileri, 1960’lardaki bu oluşumun “asi genç”’ten “Hippi”’ye dönüşmesini sağlamıştır. Allen Ginsberg gibi ünlü asi gençler, Hippilerin anti-savaş hareketlerinde demirbaş halini almıştır. Asi gençlerle Hippiler arasındaki tarz farklılıkları, iç karartıcı renkler, karanlık gölgeler ve keçi sakalının yerini çok renkli psychedelic kıyafetlere ve uzun saçlara bırakması gibi konularda mevcuttur.
Erken Hippi Dönemi (1960 – 1966)
1960’lı yılların başlarında roman yazarı Ken Kesey ve The Merry Pranksters Californiya’da bir komünde yaşıyorlardı. Söz konusu komün Neal Cassady, Ken Babbs, Mountain Girl, Wavy Gravy, Paul Krassner, Stewart Brand, Del Close, Paul Foster, George Walker, Sandy Lehmann-Haupt gibi bazı eski asi gençlerden oluşuyordu. Bu kimselerin çılgınlığı “Tom Wolfe”’nin “The Electric Kool-Aid Acid Test” isimli kitabında belgelenmiş bulunmaktadır. 1964 senesinde Cassady ile birlikte, Furthur adı verilen bir okul otobüsünün tekerleğinde seyahat eden Merry Pranksters Kesey’in romanı “Sometimes a Great Notion”’ın yayınlanmasını tebrik etmek için Amerika’yı bir baştan diğer uca geçerek NewYork’a ulaşmıştır. Pranksters marihuana, amfetamin ve LSD kullandığı bilinen bir kimseydi. Amerika’nın bir ucundan diğer ucuna yapılan bu yolculukta birçok kimsenin uyuşturucu kullanmak konusunda aklını çelmiştir. Merry Pranksters bu otobüs yolculuğunu ses bandına kaydederek sonrasında festivallerde ve konserlerde halka dinletmek üzere değişik bir mültimedya deneyimi gerçekleştirmiştir.
Bu dönem boyunca Cambridge, Massachusetts, NewYork’da bulunan Greenwich kasabası, Berkeley, California gibi yerlerde halk müziği turnelerinde sunuculuk yapmışlardır. Nisan 1963’te Chandler A. Laughlin III, Cabale Creamery’nin yardımcı kurucusu, aile şeklinde yaşayan, yaklaşık 50 kişiden oluşan, içinde her gece geleneksel Amerikan yerlisi Peyote merasimi düzenlenen bir tür kabile kurmuştur. Bu merasime ayrıca psychedelic deneyimleri ile geleneksel Amerikan yerlilerinin manevi değerlerini de katmıştır.
1965 yazında, Laughlin birçok orijinal yeteneği güçlendirmiş, bu yetenekleri de geleneksel halk müziği ile harmanlanan psychedelic rock piyasasında kullanmıştır. Topluluğuyla beraber “The Red Dog Experience” (Kırmızı Köpek Deneyimi) adıyla bilinen, Big Brother and the Holding Company, Jefferson Airplane, Quicksilver Messenger Service, The Charlatans, The Grateful Dead gibi adı duyulmamış değişik müzikal olayların eşlik ettiği Virjinya Eyaletindeki Red Dog Saloon (Kırmızı Köpek Salonu)’u işletmiştir. Müzik yapanlarla dinleyiciler arasında belirgin bir farklılığın bulunmadığı “The Red Dog Experience”’da müzik çalınırken bir yandan psychedelic deneyimleri gerçekleştirilirdi bir yandan da kendine özgü stiliyle Billy Ham’in ilkel ışık gösterileriyle insanlara değişik bir tad verilirdi. The Charlatans grubundan Laughlin ve George Hunter gerçek birer “ilkel Hippi”ydiler. Uzun saçları, botları ve üstlerinden dökülen kıyafetleriyle Amerikan yerlilerini andırıyorlardı. LSD üreticisi Owsley Stanley 1965 senesine kadar Berkeley’de yaşamış, bu süre zarfında gençlere “Red Dog Experience”’ın en önemli bölümü haline gelen LSD’yi sağlamıştır. Red Dog Saloon’da The Charlatans isimli grup canlı olarak LSD alarak psychedelic rock gösterisi yapan tek gruptur.
Summer of Love (1967)
14 Ocak 1967’de San Fransisco’da açık havada yapılan Human Be-In Golden Gate Park’ta 20,000 hippiyi bir araya toplayarak Hippi kültürününün ününü Amerika’ya kadar genişletmiştir. 16-18 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen Monterey Pop Festival rock müziği geniş bir dinleyici kitlesine taıtarak “Summer of Love”’ın başlamasına sebep oldu. Scott McKenzie tarafından yorumlanan John Phillips’in “San Fransisco” isimli şarkısı Amerika ve tüm Avrupa’da hit oldu. Şarkıda geçen “Eğer San Fransisco’ya gidersen, saçına birkaç çiçek takmayı unutma” sözleri dünyanın dört bir yanından binlerce genci San Fransisco’ya çekti. Bunlardan bir çoğu saçlarına çiçekler taktılar, gelip geçenlere çiçekler dağıttılar ve kendilerine “Çiçek Çocukları” isminin verilmesini sağladılar.
Bu dönemin tarihine bakıldığında, 7 Temmuz 1967 tarihli Time’da kapak sayfada “Hippiler: Bir Altkültürün Felsefesi” başlığı ile bir haber yer almıştır. Bu makale hippilerin ana felsefesinin “Yapman gerekeni, yapman gereken yerde, yapmak istediğin zamanda yap. Bırak. Topluluğu bildiğin anda bırak. Sonuna kadar bırak. Ulaşabildiğin herkesin esrarla kafasını buldurt. Onları baştan çıkart, haplarla olmazsa, güzellikle, dürüstlükle, eğlenceyle…” olarak açıklamıştır. 1967 yazında 100,000’den fazla kişinin San Fransisco’ya gittiği tahmin edilmektedir. Medya da hippilerin arkasındaydı. Bu yükselen ilgi sayesinde idealleri olan aşk ve barış için destek bulan hippiler, çalışmamaları, sürekli uyuşturucu kullanmaları ve aşırı hoşgörülü kültürleri sebebiyle eleştiriliyorlardı. Hippi kültürü hakkındaki korkular uyuşturucu müptelalığı ve hoşgörülü ahlak anlayışları 1960’ların sonlarında ahlaki paniklere sebep oldu.
Devrim (1968–1969)
1969 Nisan ayında California Berkeley’deki People’s Park’daki bina dünya çapında ilgi çekici bir olaya tanıklık etti. Berkeley’deki California Üniversitesi kampuse yakın bir yerde 1.13 hektarlık alandaki bütün binaları park ve sahalar yapmak amacıyla yıktı. Uzun bir bekleme döneminden sonra bütün Berkeley şehri sakinleri, tacirler, öğrenciler ve Hippiler göz bozucu bu manzarayı düzeltmek, burayı bir parka çevirmek amacıyla buraya çimenler, ağaçlar ve çiçekler diktiler. 15 Mayıs 1969 senesinde eyalet valisi Ronald Reagan Berkeley şehrinin “United States National Guard” tarafından iki hafta için kullanılması kararı aldı. “Çiçek gücü” bu kullanım sırasında Hippilerin bir araya gelerek başlattıkları isyanla Berkeley’deki bütün boş arazileri “Bin parkın çiçeklenmesi” sloganı ile çiçeklendirdiler.
Ağustos 1969’da New York Bethel’de düzenlenen Woodstock Müzik ve Sanat Festivali Hippi alt kültürünün en önemli örneklerinden olmuştur. 500,000den fazla kişi saygın müzisyenleri ve grupları görmek için bir araya gelmişti. Bu saygın müzisyenler ve gruplar arasında şu isimler sayılabilir; Richie Havens, Joan Baez, Janis Joplin, The Grateful Dead, Creedence Clearwater Revival, Crosby, Stills, Nash & Young, Carlos Santana, The Who, Jefferson Airplane ve Jimi Hendrix. Bu festivalde Hippilerin aşk ve dostluk üzerine geliştirdikleri idealler gerçek dünyada ifadesini bulmuş görünüyordu.
Aralık 1969’da, Altamont California’da, San Fransisco’ya yaklaşık 45 km uzaklıkta benzer bir gösteri gerçekleştirildi. Genelde “Woodstock West” olarak bilinen bu konserin gerçek ismi “Altamont Free Concert” idi. Yaklaşık 300,000 kişi Rolling Stones, Crosby, Stills, Nash & Young, Jefferson Airplane ve benzeri grupları dinlemek üzere bir araya geldi. Burada Woodstock olayı olarak hatırlanan üzücü bir olay da gerçekleşti. Meredith Hunter ismindeki 18 yaşındaki genç kız, Rolling Stones sahnede yer alırken silah çektiğinde bıçaklanarak öldürüldü. Bunun yanı sıra kazara dört ölüm daha gerçekleşti. Ayrıca konser sırasında dört tane de doğumun gerçekleştiği de kayıtlar arasında.
Artçı Şoklar (1970’den günümüze…)
Altamont’ta meydana gelen olaylar Hippi kültürünü bilen bilmeyen birçok Amerikalıyı şok etti. Bir diğer şok da 1969 Ağustos’unda Charles Manson ve onun takipçileri “ailesi” tarafından işlenen Sharon Tate, Leno ve Rosemary LaBianca cinayetiyle gerçekleşti. Baskıcı politikalara eşlik eden Kamboçya’nın bombalanmasına rağmen ve National Guardsmen tarafından kurşunlanan Jackson State University’de ve Kent State University’de insanlar bir araya geliyorlardı. Bu tüfek atışları 1970 senesinde Quicksilver Messenger Service adlı grubun “What about me?” adlı şarkısında geçen şu sözlere ilham verdiler; “İnsanlarımı vurarak beni kalabalıklaştırıyorsun”.
Birçok Hippi tarzını benimsemiş kişi Amerikan toplumuyla 1970’li yıllar öncesinde birleşmiştir. 1967’deki Monterey Pop Festival ve 1968’deki Isle of Wight Festival birer norm haline gelmiştir. 1970’lerin ortalarında medya artık Hippilerle ve onların alt kültürleriyle ilgilenmiyordu, bütün bunların modası geçmişti. Vietnam Savaşı sona eriyordu ve Hippiler alay konusu olmaya başlamıştı… Birçok Hippi yaşam tarzları nedeniyle uzun süreli mahkumiyetler almış, bazı genç Hippiler de “Hippilerin satıldığı”na dair tartışmalara girmiş, 1980’ler boyunca materyalist ve tüketici bir kültür haline gelmiştir. Ancak Hippi kültürünün tamamen öldüğünü söylemek mümkün değildir. Hala birçok kampuste, festivallerde ve söyleşilerde bu tarz bir hayat biçimini seçmiş kimseleri görmek mümkündür. Birçoğu hala Hippi değerleri olan barış ve aşkı kucaklamaktadır. Hippiler dünyada her yerde özellikle bohem yerleşim yerlerinde hala görülebilirler.
Hippi hareketinin mirası topluluk içinde yayılmaya devam etmektedir. Halka için gerçekleştirilen politik gösterilerin özgürce ve meşru ifadelerle dile getirilmesi dikkate alınmıştır. Her yaştan evli olmayan çiftler beraberce yaşamak ve seyahat etmek konusunda toplumun kınamasına maruz kalmamaktadır. Homoseksüel, biseksüel ve transeksüel insanlar için düzenlemeler yapılmış, bu kimselerin haklarının düzen altına alınması sağlanmıştır. Dinsel ve kültürel farklılıklar daha geniş çevrelerce kabul görmeye başlamıştır. Doğal yiyeceklere, bitkisel ilaçlara ve vitaminlere olan ilgi artmış, 1960-1970’lerdeki küçük Hippi “Sağlıklı Yemek Dükkanları” geniş çapta yayılarak, karlı bir iş alanına dönmüştür.
Kuşkusuz moda Hippilerden kalan en belirgin mirastı. 1960’lardaki sakal, bıyık ve uzun saçlar geniş çevreye yayılmış, renkli, birçok etnik kültürden etkilenen kıyafetler de dünya modasını etkilemiştir. Hippiler öncesi farklı giyim tarzları kınanırken, Hippiler sayesinde kişilerin giyim kuşamlarında diledikleri gibi kişisel görüntülerini oluşturmaları kabul görmüştür. Ayrıca birçok konuda da etkiler bırakmışlardır. Müzikte halk rock müziği, acid rock ve heavy metal’de bıraktıkları etkiler bilinmektedir.
Hippi festival geleneği Amerika’da 1965 senesinde Ken Kesey’in Acid Tests’i ile başlamıştır. Sonraki on yıl boyunca birçok Hippi ve neo-hippi Deadhead ve Phish Head topluluklarına üye olarak müzik ve sanat festivallerinde yer alıp ülkenin pek çok yerinde bulundular. Grateful Dead, 1965-1995 senelerinde meydana gelen birkaç kesinti dışında devamlı olarak turnelere çıktı. Phish ise 1983 – 2004 seneleri aralarında ara sıra turnelere çıkmışlardır.
Hippiler kendilerini toplumsal baskıdan kurtarmak, kendi yollarını seçerek hayatın anlamını bulmak istemişlerdir. Hippilerin toplumsal kurallardan kurtulduklarının ifadesi olağandışı giyimleri kuşamlarıydı. Bu Hippileri anında hatırlanabilir yapıyordu ve onların kişilik haklarını ve otoriteyi sorgulama isteklerini ifade ediyordu.
Hippi hareketinden önce gelen Asi gençlik hareketine benzer şekilde Hippi hareketinden sonra da Punk hareketi başlamıştır.
Politika
Barış sembolü Birleşik Krallıkta Nükleer Silahsızlanma Kampanyası için logo olarak kullanılmış, 1960’larda Amerika’daki savaş karşıtı protestocularca benimsenmiştir. Hippiler her zaman için barış yanlısı olmuşlar ve medeni haklar yürüyüşü, Washington D.C’deki yürüyüşler ve Vietnam Savaşı karışıtı gösterilerde, 1968 Demokratik Ulusal Convansiyon protestolarında boy göstermişler, şiddet karşıtı politik gösterilerde yer almışlardır. Politik anlamda aktif durumda olan Hippilerin alt grubuna Yippiler denilmekteydi. Bobby Seale Yippilerle Hippiler arasındaki farklılıkları Yippilerin, Hippi hareketinde Hippilerin tamamının henüz politikleşmeye başlamadan önceki politik kanadı olduğunu iddia eden Jerry Rubin ile tartıştı. Hippilerin politik eylemlerine bakıldığında, Rubin der ki; “Çoğunluğunun kafası güzeldir, ama birçoğu barış ister. Ve bu saçmalığın durdurulmasını isterler.”
Şiddet karşıtı gösterilere ek olarak, Hippiler Vietnam Savaşına da karşıydılar ve bunun için politik anlamda hareketli bir grup oluşturdular. Askeriyeye hizmet etmeyi reddettiler ve “teach-ins” adı altında üniversite kampuslerinde Vietnam tarihini ve savaşın iç yüzünü anlatan belgeler dağıttılar.
Uyuşturucu
Asi gençlik akımında da olduğu gibi, Hippiler de daha memnun edici ve tehlikesiz gördükleri marihuanayı kullandılar. Daha sonra repertuarlarını daha eğlenceli ve halisünasyona neden olan LSD, psilocybin ve mescaline gibi uyuşturucularla genişlettiler. Amphetamine, opiates gibi daha sert uyuşturucular da kullanılıyordu. Ancak bu tür uyuşturucular zarar verici ve bağımlılık yapıcı olarak görüldüğünden daha az kullanılıyordu. Örneğin eroin Stonehenge Free Festival’de yasaklanmıştı.
*Wikipedia'dan özet çeviridir. _________________ Ben de insanım lan!
kapitalin olduğu bir yerde hippilik gibi birşey olamaz bence babası zengin adam hippi olur hiçbirşeyi takmadan rahatca yaşar otunu bokunu içer vb.. her ne yapıyorsa... _________________ The ferocity pervades everywhere
Waiting to be released at last
Hear my offering
Ye bastard sons and daughters
Share my sacrifice
Share my sacrifice
- ya oğlum 70'lerin ruhu başkaymış be ha, başkaymış.
- ne diyosun olm, her taraf konser, hele bir woodstock warmış ki öff.
- bilmez miyim olm insanlar da başkaymış o zaman be, babamla annem de woodstock'ta tanışmışlar.
- oha nasıl olmuş lan ?
- ya annemde kuyruk warmış işte, neyse babam da girmiş 40. mı neymiş ?
- ne kuyruğu lan ?
- ya seks kuyruğu işte, o zamanlar bunlar doğalmış, seksi, birisine bir bardak su uzatmakla aynı şey olacak görüyorlarmış
- eee.
- babam da "sonradan kızcağıza problem çıkarmayayım" diye içine boşalmayınca annem babama aşık olmuş. gerçi babamı 1 hafta boyunca başka kızların kuyruklarından alamamış ama yine de aşk işte, oluşmuş bi şekilde.
- way be 70'ler. benim babam da diyarbakır'da ayakkabı boyacısıymış, annemi bir gün çamaşır asarken görmüş.
- bu ne lan ?
- ciddiyim oğlum, aşık olmuş, istetmiş vermişler işte.
- baban woodstock'a gitseydi belki gerçek aşkı bulurdu.
- bilemem, belki de senin muhtemel babalarından biri o olurdu.
- ne diyorsun lan sen ?
- woodstock, diyorum, 70'ler ruhu. tuz ruhu.
Ehm. JKGHlkhdslkhklsdgşljşlsdg. Anne ben hippie oldum gayri!
Esprisi bir yana 70lerde genç olmalıymışım ben hani.
Peder de hippiydi-miş benim kısa bi dönem, metal hortlayana kadar... O kıyafetler süper ya hippi kıyafetleri hehe bana giydiricekler sokakta yürüyemem onlarla... _________________ I think I have a little bug inside my head
bir zamanlar dünyalıların ellerine dünyayı değiştirme fırsatı verdiler ama ilgilenen olmadı hoş bu onların pek te umurlarında değildi ve çekip gittiler ''DİĞER''leri gibi.
''Ordekler,Kesit No-472''
Hayvanlar Alemi hippimiymiş _________________ false love turn to pure hate..
hippilik politikadan ve o dönem 68 özgürlük hareketinden bağımsız düşünülemez.Onlar reddettiler mülkü malı hırsı savaşı..çiçek çocuklardı onlar silahların ağzına gül takarlardı. _________________ Kuş öldürenler şair olur..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Şu An Bağlı: 
SSS
Arama
Üye Listesi
Kullanıcı Grupları
Can Sıkıntısı Giderici!
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun
Giriş
Günlükler
Günlük Kontrol Paneli
Günlüğüm
Ben biraz daha araştırayım konuyu 
