|
 herbst bildirdi: "
Blashyrkh ismin yüce olsun başarılı bir kraliyet kurduk
Güçle gururla daima kışın kalbindesin
Buzulların yüzü gibi dağların gün batımına karşı yükseliyor
Unutulmayan o kadar güçlü o kadar gerçek bağın
Heykel kraliyeti izliyor kanatların aşağıdakileri uyandırıyor
Karanlık tahtına bakmaya devam ediyorum. Biliyorum ben kışın kalbindeyim
Bir görüşleri vardı… Çok iyi ve kişisel bir görüş, seneler boyu asla unutulamayacak bir konsept… Os’un (Norveç’te Bergen’in 30 km güneyinde bulunan karanlık bir orman) mükemmel doğası ve çevresi ilham kaynağı... İki genç adam, Abbath Doom Occulta (gerçek ismi Olve Eikemo) ve Demonaz Doom Occulta’nın (gerçek ismi Harald Naevdal) 1990 sonbaharında kurduğu, 2003’te dağıldıktan sonra bu efsanenin adını yaşatmak için üç senelik bir ayrılık sonrası tekrar bir araya gelen grup Immortal ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak için;
Biyografinin Devamına Tıklayınız…
İkisi de senelerdir Norveç Black Metal camiası içindeydi. Abbath, Old Funeral’da ve Demonaz ise Amputation’de... Mayhem’in gitaristi Euronymus onları Black Metal yapmaları konusunda ikna etmişti. İlk baştan beri ikisinin de görüşleri belliydi: Müzik ve imajlarında özel, kişisel kimlik ve his barındıran bir grup kurmak... Bathory, Possessed ve Celtic Frost gibi gruplar sadece müzikleriyle değil, görüntüleriyle de grubun görüşleri üzerinde etkili olmuştu. Ama daha da önemlisi bu ikili yıllar boyu sürecek olan ve asla bitmeyecek olan bir dostlukla birbirlerine sıkı bir şekilde bağlanmışlardı… İleride de okuyacağınız üzere, Demonaz’ın başından geçen korkunç hastalık bile bu ikilinin görüşlerini ve bir nevi dostluklarının ifadesi olan Immortal ile bağlarının kesilmesini engellemiş, hırs ve azimle dostluklarına olduğu kadar görüşlerine de bağlı kalmışlar, tarzlarından asla taviz vermemişlerdir.
Geçmişlerindeki ilk yıllar onlar için çok önemliydi. Çünkü bu süreç onlar için gizem ve ilham doluydu... Kafalarındaki konsepti uygulayabilmek için Abbath ve Demonaz karlı ormanlarda viski içerek vakit geçirmeye başladılar. Çevrelerindeki doğal manzara; dağlar, vadiler, karanlık ormanlar ve yıkıntılar onlar için her zaman fazlasıyla önem taşıdı. Abbath ve Demonaz burada ‘Blashyrkh’ ismini verdikleri kutsal bölgelerini bulmuşlardı. Immortal’in konsepti her zaman hayali şeytanlar ve kuzey kar fırtınalarından oluşan ‘Blashyrkh’ üzerine kuruludur.
Immortal’ın orijinal grup kadrosunda iki kişi daha vardı. Bunlardan biri şimdi Hades Almighty grubunda çalan, gitarist Jorn Inge Tunsberg idi. Jorn önceki grupları Amputation’da çalmıştı. Aynı şekilde grubun ilk davulcusu “Armagedda” olarak da bilinen Gedda da Amputation’a dâhildi. Gedda, Skinbeater Horgh 1996 senesinde gruba dâhil olup bu ünvanı onun elinden alana kadar grubun en iyi davulcusuydu. Grupta neredeyse iki sene kadar kalan Armagedda, Abbath ve Demonaz’dan daha farklı bir kişiliğe sahipti... Görüşlerine ve dostluklarına diğer her şeyden çok önem veren bu ikiliden farklı görüşlere sahip olması onun gruptan ayrılmasına sebep oldu…
İlhamlarının oldukça yüksek olduğu dönemde, 1990–1991 yılının kışında grup yeni şeyler ortaya koymak için çalışmalara başladı. ‘Enslaved in Rot’ ve ‘Suffocate The Masses’ gibi şarkılar bu dönemdeki uğraşlarının ilk eserleriydi. ‘Northern Upins Death’ isimli ikinci demolarının ardından, gitarist Jorn gruptan atıldı. Immortal bu olaydan sonra bir daha dört kişilik kadrolarına hiç dönmedi... Bu arada Fransız Listenable Records firması gruba ilgi gösterdi ve onlara 7” single yapmayı teklif etti. Kış mevsimi grup elemanlarına, karanlık ve kötülük içeren şarkılar yapmaları konusunda güç veriyordu. ‘The Cold Winds of Funeral Frost’ ve ‘Unholy Forces of Evil’ gibi şarkılar bu güç sayesinde aynı senenin sonlarında ortaya çıktı. Tabi ki, grup için işin görüntü yönü her zaman çok önemliydi... Bu da grubun fotoğraf çekimlerinin özenle gerçekleştirilmesini sağlıyordu. 1991’de single kayıtları bittiğinde, büyük bir fırtına nedeniyle tam bir kış havası oluşmuştu. Grup, o gece bir oturum ayarlamıştı fakat soğuk hava nedeniyle bunu hazırlamak saatlerini almıştı…
Plak şirketleri arasında onlara ilgi gösteren ilk Osmose Productions (Fransa) oldu. Immortal’a iki albümlük kontrat teklif ettiler. Grup da bu teklifi kabul etti. Abbath, Demonaz ve Armagedda 1992’nin Nisan ayında çıkış albümleri’nin kayıtları için Grieghallen Stüdyolarına girdi. Birkaç ay sonra prodüktörlüğünü Eirik ‘Pytten’ Hundvin’in üstlendiği ‘Diabolical Fullmoon Mysticism’ metal piyasasında yerini aldı ve piyasada oldukça olumlu eleştirilerle karşılandı. Bu ilk eserleri oldukça atmosferik ve gizemli duygularla doluydu. Aslında albüme ‘Battle In The North’ ismi verilecekti. Fakat grup üyeleri müziğe daha uygun olduğunu düşündükleri için albümün ismini ‘Diabolical Fullmoon Mysticism’ olarak değiştirdi. Müzikal olarak ‘Diabolical Fullmoon Mysticism’ grubun daha sonra piyasaya sürdükleri albümlerdeki hıza ulaşamıyor. Çünkü bu albümde daha atmosferik ve çeşitli akustik gitar riffleri mevcut... Şarkı sözleri beklediğimiz gibiydi: kötü geceler ve Norveç tarihinden hikâyeleriyle gelen karanlık. Bu albüm için Bathory’den etkilendikleri de rahatça anlaşılıyor... Sonuç olarak bu albüm grup için iyi bir temeldi.
Albümün piyasaya sürülüşünden birkaç ay sonra, davulcu Armagedda daha önce de belirttiğimiz gibi kişisel farklılıklar ve diğer grup elemanlarına uyum sağlayamaması gibi sebeplerle gruptan atıldı. Armagedda’nın yerini alan, pek tanınmamış bir davulcu olan Kolgrim oldu. En başarısız Immortal davulcusu olarak bilinen Kolgrim, ilk ve tek konserini 1992’de Bergen’de verdi. Bundan kısa bir süre sonra da tembelliği yüzünden gruptan çıkarıldı. Bu olaydan birkaç ay önce Norveç’te tam da Black Metal hareketinin medyanın ağzını sulandırdığı dönemlerde Bergen’den bir televizyon kanalı Immortal ile bir röportaj yapmak istediğini söyledi. Bir de grubun röportaj öncesi kendilerine bir Black Metal video klibi çekmelerini istedi. Herhangi bir araştırma yapmaksızın, olayın ne kadar yanlış durumlara yol açabileceğini düşünmeksizin Abbath, Demonaz ve Kolgrim, iki saat içinde ‘Call of the Wintermoon’ parçasına çektikleri klip ile TV’ye çıkarak eşsiz konseptlerinden bahsettiler. Yaptıkları işi insanlara göstermek istiyorlardı ve bunun heyecanı ile içinde bulundukları durumu sorgulama fırsatı bulamamışlardı. Ancak yaptıkları işi takdir etmeyi bilmeyen TV-muhabirinin ilgilendiği sadece onların satanist olup olmadıklarıydı… Söz konusu röportaj sırasında Demonaz böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ve yaptıkları müziğin Black Metal kategorisi içine girmediğini söyledi. Kolgrim ise, kullandığı kelimenin ileride başlarına ne gibi sorunlar açacağını düşünmeksizin Immortal’ın ‘Facia Metal’ (Holocaust Metal) yani kendi tarzlarını yaptıklarını ileri sürdü… Nasıl olduysa, klip bu tartışmalar arasında tamamen bir fiyaskoya dönüştü. Kıştan ve onun karanlık soğuğundan güç alan grubun yaz aylarında iki saat içinde alelacele karanlık ormanda Lysekloster yıkıntılarında çekilmiş olan klibi şarkının verdiği doğru hisleri yansıtamadı... Daha sonra yine aynı yerde “Diabolical Fullmoon Mysticism”’in albüm kapağı için fotoğraflar da çekildi. Sonuç olarak söz konusu klip o akşam TV programı hariç hiçbir yerde gösterilmedi.
Kolgrim de gruptan atıldıktan sonra, henüz yeni bir davulcu almadıklarından, 1993’de kayıtlarını yaptıkları ‘Pure Holocaust’ isimli ikinci albümlerinde davulları Abbath üstlendi. Mixleri yaptıkları sırada, Erik isimli bir davulcu gruba katıldı. Davulları o çalmamış olsa bile, albüm kapağındaki resimde o da vardı. Albüm piyasaya sürüldükten sonra grup tartışmalara yol açan birçok şeyle karşı karşıya kaldı. Bu tartışmaların nedenlerinden biri albüm ismi, diğeri ise grubun Black Metal yerine kendi tarzları olan “Holocaust” (Facia) Metal yaptıklarını savunmalarıydı. Bu ‘Holocaust’’ın elbette Nazismle (Çünkü Holocaust’in başka bir anlamı da katliam demektir) uzaktan yakından hiçbir alakası yoktu. Bu yüzden grup ‘Holocaust” teriminden uzak durmaya karar verdi ve hiçbir tarz yakıştırmasını kabul etmediklerini belirtti. Elbette bu tartışmalar onların başarılarına ve insanların dikkatlerini üzerlerinde toplamalarına yol açan tek sebep değildi, çünkü yeni albümleri tam bir Black Metal / Facia Metal şaheseriydi.
Eylül 1994: Yeni materyaller hazırdı ve Immortal tekrar Grieghallen Stüdyolarının yolunu tutmuştu... Erik stüdyoya girmeden bir ay kadar önce gruptan atıldığından bu albüm için de davulları Abbath üstlenmek zorundaydı. Erik’in atılma sebeplerine gelince… Abbath ve Demonaz sürekli ilerlemek istiyordu fakat Erik’te ilerlemek için doğru düşünce ve beceri yoktu. İşte bu zorlu koşullarda kaydedilen bu albümün ismi de daha önceki bir albüme verilmesi düşünülen isim: ‘Battles In The North’ oldu. Erik’e gelince… Gruptan atıldıktan beş sene kadar bir süre sonra intihar ettiği öğrenildi…
Albüm kayıtları ardından konuk grup olarak ilk büyük Avrupa turnesine çıktılar. Hellhammer bu turnede onlara eşlik etme teklifini kabul etmişti. Ayrıca Hellhammer grubun ilk resmi videosu olan ‘Masters Of Nebulah Frost’da da çaldı. Klipteki iki şarkı ‘Grim and Frostbidden Kingdoms’ ve ‘Blashyrkh’ (Mighty Ravendark)’dır. ‘Blashyrkh’ klibi Bergen’i saran yedi dağdan birinde, açık havada çekildi. Çok profesyonel bir klip olmasa da, oldukça hoş...
Tam altı yıl boyunca, 1996 yılında Horgh grupla temasa geçene kadar, Immortal gruba uygun bir davulcu bulmakta zorluk çekmişti. Horgh çevresinde yetenekli bir davulcu olarak biliniyordu, bu yüzden Abbath ve Demonaz onunla görüşmeye karar verdi. Onu iş başında gördükten sonra, iki grup elemanı onun Immortal’a en uygun davulcu olacağını biliyordu… Bu olaydan tam altı ay sonra Immortal yeni albüm kayıtları için Stigma stüdyolarına girdi. Artık kadroyu tamamladıklarını düşünüyorlardı... Her zaman çalıştıkları stüdyoyu değiştirmelerinin sebebi ise, ses kalitesini arttırmak ve Demonaz’in gitarlarını daha ileri seviyeye getirmekti. Stigma’nın kayıt için daha uygun tesisatları ve durumu vardı...
1997 yılında ‘Blizzard Beasts’ adlı albüm piyasaya sürüldü. Bu albüm diğer albümlerden çok daha farklı bir albüm oldu. Aynı yılın sonunda Demonaz kollarından rahatsızlandı. Grup tam da turneye çıkmaya hazırlanırken, Demonaz’ın saçlarını bile tek başına yıkayamayacak hale gelmesi başlarına gelebilecek en kötü olaydı. Beklediler, beklediler… Uzun süre Demonaz’in iyileşmesini beklediler. Ama Demonaz’in durumunda hiçbir gelişme yoktu. Bir kaç ay sonra Osmose artık turneye çıkmaları gerektiği konusunda onları uyarmaya başladı. Demonaz ile oturup durumu konuştular ve ne yazık ki Demonaz pes etmek zorundaydı… Gitarlara Abbath geçmişti. Düşününce, o sıralarda elbette piyasada birçok yetenekli gitarist vardı, fakat Abbath’ın gitara geçmesi tarzlarını sürdürebilmeleri için verilebilecek en iyi karardı…
1998’de Aeternus grubundan Ares’in bass gitara geçmesiyle grup tekrar canlandı. Nihayet en sonunda turneye çıktılar ve gruptan ayrı kalmaya dayanamayan Demonaz grubun menajeri olarak grupta yerini aldı. Diğerleri grubun artistik yönüyle ilgilenirken, Demonaz grubun maddi yönüyle ilgileniyordu. Başarılı bir basçı olan Ares’e temelli grupta kalma teklifi sunuldu, fakat o kendi grubu Aeternus’a odaklanmayı tercih etti. Aralık ayında ‘At the Heart of Winter’ isimli yeni albümleri Peter Tägtgren’in Abyss Stüdyolarinda kaydedildi. Aslında Peter, Osmose’u arayıp Immortal’ın yeni albümünün prodüktörlüğünü yapmak istediğini söylemişti. Immortal için de, Osmose için de bunu yapmasında herhangi bir sorun yoktu. Darkthrone’un tribute albümünde yer alan ‘To Walk The Infernal Field’ şarkısı ise Moonfog Productions’da kaydedildi. Albüm, 1999’un Mart ayında piyasaya sürüldü. Bu albüm Immortal için büyük bir değişikliğin başlangıcı oldu. Grupta bu albümle beraber birçok şey değişmişti; müziklerinde, müziğin var oluşu, yeni bir logo ve bu sefer albüm kapağı olarak kendi resimlerini değil de fantastik çizimleri tercih etmeleri... Fakat bu değişikliklere rağmen grup gerçek kimliğine sadık kalmıştı. Turneye çıkmadan önce bass gitara Iscariah geçti. Grup çok yaratıcıydı ve yeni albüm için şarkılar yazılmıştı bile... ‘Damned in Black’ ismini verdikleri yeni albümlerinin kaydı için Abyss Stüdyolarına girdiler. “Damned in Black” önceki albümlerinden daha çok brutal öğeler içeren bir albüm olmuştu… Bu albümle tarzlarını daha yüksek bir seviyeye çıkardılar. Ve yine bu albüm Osmose ile yaptıkları anlaşmanın da son albümü olmuştu... 9 yıl süren bir işbirliği ardından, grup 2000’de Alman firma Nuclear Blast ile dünya çapında yayınlanacak tek bir albüm için sözleşme imzaladı. Yine bu dönemde Immortal 10. yılını kutladı. Bu 10. yıl için, canlı performanslarını sergiledikleri bir CD, daha önce görülmemiş fotoğraflar ve daha birçok bulunmaz şeylerle dolu bir box hazırlamayı planlıyorlardı. Fakat bu box hiçbir zaman piyasaya çıkmadı.
2001 yılı Immortal için güzelliklerle geçti. İlk olarak ‘Damned in Black’ albümleri ile Norveç’in Alarm ödüllerine ‘2000’in En İyi Metal Albümü’ olarak aday gösterildiler ve kazandılar. Sonra Avantgarde ile ‘A tribute to Mayhem’ albümü için ‘From the Dark Past’ isimli şarkıyı yaptılar. Eylül’de ‘Sons of Northern Darkness’ isimli albümlerini kaydettiler. Peter Tägtgren ile işbirlikleri çok iyi gidiyordu, çünkü Peter artık Immortal’ın müziğini benimsemişti. Ses kayıtları şimdiye dek hiç olmadığı kadar iyiydi, özellikle de gitar sesleri... Nuclear Blast’tan çıkan ilk albümleri 2002’nin Şubat ayında piyasaya sürüldü ve sonucu inanılmazdı. Nuclear Blast satışı 150.000 adet olarak tahmin ediyordu. ‘Damned in Black’in 100.000 adet sattığı biliniyorsa, bu iyi bir hedefti... Albüm piyasaya sürüldükten birkaç ay sonra Iscariah gruptan ayrılma kararı aldı. Onun yerine geçen isim ise İsveçli Saroth oldu. Aynı zamanda Peter Tägtgren’in Pain isimli grubunda Horgh ile birlikte çalıyordu. Yani onu Peter’ın sayesinde buldular. Abbath’a göre, o çok sıkı bir Immortal hayranı ve Immortal’ın müziğine çok büyük katkılarda bulunacak bir müzisyendi... Bu albümle 2003 yılında Alarm müzik ödüllerine tekrar aday olarak gösterildiler. Üstelik yine Norveç Spellemannsprisen’a (Gramm ödülleri) aday gösterildiler. Fakat o yıl ödülleri ‘Volcano’ ile Satyricon kazandı.
Immortal 2003’ün Temmuz ayında başarılarla geçen tam 13 yılın ardından, 7 full CD’lerini dinleyenlerine miras bırakarak özel sebeplerden dolayı dağıldıklarını resmi olarak duyurdular.
Ve 2006’nın Haziran ayında grup tekrar bir araya geldi. Resmi sitelerinde bu yeniden doğuşla ilgili grup şu açıklamaları yaptı:
‘Immortal’ın dönüşüyle yeni bir şafak doğuyor ve sizin desteğinize çok değer veriyoruz’. ‘Kapıların ardından uzun adımlarla ‘Blashyrkh’in yedi tarihi olarak’ geliyoruz ve gelen fırtınanın gücü kuvvetli.’
‘Blashyrkh sembolü ile şimdiye kadar sizinle olan birlikteliğimizden daha güçlüyüz: IMMORTAL ordusu... Rüzgâr bizi yönlendirecek.’
Abbath grubun mola vermesiyle ilgili şunları söyledi:
“Ara vermem gerekiyordu. Hepimizin buna ihtiyacı vardı sanırım. Açıkçası çok yorulmuştuk ve devam etmek için bir neden yoktu. Norveç turnemiz vardı, bunun yanı sıra Amerika’da ve Avrupa’da yapılan festivallerde yer aldık. Fakat artik iyi şeyler hissetmiyorduk.”
Bu mola süresinde Horgh, İsveç Death Metal’i yapan Hypocrisy grubu ile turneye çıktı ve ‘Virus’ albümünü kaydetti. Abbath ise Enslaved ve Sahg grubundan elemanlarla ve Immortal’in eski davulcusu Armagedda ile ‘I’ projesi üzerine çalıştı. Geçtiğimiz aylarda Norveç’te düzenlenen Inferno festivalinde ilk olmak üzere, Immortal birçok festivalde konser verdi. Mart 2008’de ise Avustralya turnesine çıkacaklar.
Grup Üyeleri:
Abbath (Olve Eikemo): Gitar/Vokal (Daha önce Bass/Vokal ve Davul) (1990-) (ex-Old Funeral, ex-Det Hedenske Folk, I, ex-Satanel (Nor), Bömbers, ex-Amputation, Perfect Visions)
Demonaz (Harald Navdal): Şarkı sözleri (1997 yılına kadar gitar) (1990-) (ex-Old Funeral, ex-Amputation, ex-Det Hedenske Folk, ex-Satanel (Nor), Perfect Visions)
Horgh (Reidar Horghagen): Davullar (1996) (Hypocrisy (Swe), ex-Pain (Swe), ex-Grimfist, ex-Lost at Last)
Apollyon (Ole Jorgen Moe): Bass (2006) (ex-Dodheimsgard, Cadaver Inc, Lamented Souls, Waklevören, Aura Noir)
Eski grup üyeleri:
Davullar:
Armagedda (1990-1992) (ex-Amputation, I, Perfect Visions)
Kolgrim (1992) (Old Funeral, ex-Amputation)
Grim (Erik Brodreskift) (1993-1994, RIP 04/10/1999 – intihar etti) (ex-Borknagar, ex-Gorgoroth, Emptor)
Bass:
Iscariah (Stian Smorholm) (1999-2002) (Wurdulak, ex-Grimfist, Amok (Nor), Dead To This World, ex-The Clan Destined, ex-Enchanted, Necrophagia)
Saroth (Yngve Liljebäck) (2002-2003) (ex-Pain (Swe), ex-Abemal, Vergelmer)
Gitarlar:
Jorn Inge Tunsberg (1990-1991) (Hades (Nor)/Hades Almighty, ex-Old Funeral, ex-Amputation)
Diskografi
• 1991 Suffocate(demo) - No label
• 1991 The Northern Upins Death (promo) - No Label
• 1991 Immortal 7" (demo) - Listenable Records
1. Diabolical Full Moon Mysticism (Intro)
2. Unholy Forces Of Evil
3. The Cold Winds Of Funeral Frost
Albümde Yer Alan Kadro ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Bass
Demonaz - Gitar
Armagedda - Bateri
Bu albüm Sony PLM 2500 Stüdyolarında Immortal ve Pytten yardımıyla kaydedilmiş.
• 1992 Diabolical Fullmoon Mysticism - Osmose
1. Intro
2. The Call Of The Wintermoon
3. Unholy Forces Of Evil
4. Cryptic Winterstorms
5. Cold Winds Of Funeral Dust
6. Blacker Than Darkness
7. A Perfect Vision Of The Rising Northland
Albümde Yer Alan Kadro Ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Bass
Demonaz - Gitar
Armagedda - Bateri, Perküsyon
Nisan 1992’de Grieghallen Stüdyolarında Eirik Hundvin ve Immortal yardımıyla kaydedilmiştir.
• 1993 Pure Holocaust - Osmose
1. Unsilent Storms In The North Abyss
2. A Sign For The Norse Hordes To Ride
3. The Sun No Longer Rises
4. Frozen By Icewinds
5. Storming Through Red Clouds And Holocaustwinds
6. Eternal Years On The Path To The Cemetary Gates
7. As The Eternity Opens
8. Pure Holocaust
Albümde Yer Alan Kadro ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Bass, Bateri
Demonaz - Gitar
Eylül1993’de Grieghallen Stüdyolarında Immortal ve Eirik “Pytten” Hudvin tarafından kaydedilmiştir.
• 1994 Battles In The North - Osmose
1. Battles In The North
2. Grim And Frostbitten Kingdoms
3. Descent Into Eminent Silence
4. Throned By Blackstorms
5. Moonrise Fields Of Sorrow
6. Cursed Realms Of The Winterdemons
7. At The Stormy Gates Of Mist
8. Through The Halls Of Eternity
9. Circling Above In Time Before Time
10. Blashyrkh (Mighty Ravendark)
Albümde Yer Alan Kadro ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Bass, Bateri
Demonaz - Gitar
Eylül 1994’te Grieghallen Stüdyolarında Eirik Pytten Hundvin yardımıyla kaydedilmiştir.
• 1997 Blizzard Beasts - Osmose
1. Intro
2. Blizzard Beasts
3. Nebular Ravens Winter
4. Suns That Sank Below
5. Battlefields
6. Mountains Of Might
7. Noctambulant
8. Winter Of The Ages
9. Frostdemonstorm
Albümde Yer Alan Kadro ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Bass
Demonaz - Gitar
Horgh – Bateri
Eylül - Kasım 1996’da Sigma Stüdyolarında Immortal ve Henrikke Helland tarafından kaydedilmiştir.
• 1999 At The Heart Of Winter - Osmose
1. Withstand The Fall Of Time
2. Solarfall
3. Tragedies Blows At Horizon
4. Where Dark And Light Don't Differ
5. At The Heart Of Winter
6. Years Of Silent Sorrow
Albümde Yer Alan Kadro ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Gitar, Bass, Klavye
Horgh – Bateri
Kasım 1998’de Abyss Stüdyolarında Peter Tägtgren ve Immortal tarafından kaydedilmiştir.
• 2000 Damned In Black - Osmose
1. Triumph
2. Wrath From Above
3. Against The Tide (In The Arctic World)
4. My Dimension
5. The Darkness That Embrace Me
6. In Our Mystic Visions Blest
7. Damned In Black
Albümde Yer Alan Kadro ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Gitar
Horgh - Bateri
Iscariah - Bass
Ekim 1999 – Şubat 2000’de Abyss Stüdyolarında prodüksiyonda Peter Tägtgren, Abbath ve Horgh; mixlerde Peter Tägtgren yardımıyla kaydedilmiştir.
• 2002 Sons Of Northern Darkness - Nuclear Blast
1. One By One
2. Sons Of Northern Darkness
3. Tyrants
4. Demonium
5. Within The Dark Mind
6. In My Kingdom Cold
7. Antarctica
8. Beyond The North Waves
Albümde Yer Alan Kadro ve Görevleri:
Abbath - Vokal, Gitar
Horgh - Bateri
Iscariah - Bass
Eylül 2001’de Abyss Stüdyolarında Peter Tägtgren, Abbath ve Horgh, Lars Szoke yardımıyla kaydedilmiştir.
• 2005 Sons of Northern Darkness (deluxe edition)– Nuclear Blast
• 2005 Live at BB Kings Club New York (2003) - DVD
01. Wrath From Above
02. Damned In Black
03. One By One
04. Tyrants [Part 1]
05. Tyrants [Part 2]
06. Solarfall
07. Beyond The North Waves
İllegal Olarak Satışa Sunulanlar:
• N/A Unsilent storms in the Northern Abyss (single)
• N/A Ulver ile Split albüm 1993
• 1994 Live at Zaandam (NL)
• 1999 Live at Waldrock (NL)
• 1999 Live In Montauben (DE)
• 1999 Plague of Evil
• 1999 Destorying Divina
• 2000 Live in Santiago
• 2002 Lethal and Mortal
• 2003 Easter Inferno
• 2003 Blashyrkh Kingdom
‘Blashyrkh’, ‘Mighty Ravendark’ ismli kapkaranlık bir tanrı tarafından yönetiliyor. Tamamen hayal üzerine yazılmış ‘Battles in the North’ isimli şarkıda onu bu şekilde tanımlıyorlar:
‘Karanlık tahtta oturan, buzun yemini’ ve ‘en yüksek yurdun gerçek kralı’. ‘Blashyrkh’ sonsuz buz, kar ve kışla kaplı, aynı ‘At the Heart of Winter’ albümünden de anlaşıldığı gibi.
Blashyrkh mighty be your name victorious a kingdom we made
with strength and pride all the way you are at the heart of winter
As the face of glacier your mountains tower against the sunset
unforgetting what was made a bond so strong and ever so real...
The statue watches the kingdom your giant wings wake all beneath
I’m staring forth the raventhrone. I know I’m at the heart of winter
Blashyrkh ismin yüce olsun başarılı bir kraliyet kurduk
Güçle gururla daima kışın kalbindesin
Buzulların yüzü gibi dağların gün batımına karşı yükseliyor
Unutulmayan o kadar güçlü o kadar gerçek bağın
Heykel kraliyeti izliyor kanatların aşağıdakileri uyandırıyor
Karanlık tahtına bakmaya devam ediyorum. Biliyorum ben kışın kalbindeyim
Luxi Lahtinen’in Metal-rules.com sitesi için Demonaz ile yaptigi röportaj:
Ayrılık sona ermiştir.
Immortal oturma odanıza tekrar akın etmeye hazır…
Immortal yeni albüm için şarkı hazırlıklarına başlamış bulunuyor. Son haberleri senden alabilir miyiz?
Demonaz: Evet, Abbath ve ben yeni albüm için yeni şarkılar üzerine çalışıyoruz ve tamamen hevesliyiz. Şu an ve uzun zamandır aslında... Her neyse, fazla acele etmek istemedik ve biz hep böyle çalıştık. Ve bu sebepten de ara verdik. Herşey belli bir zaman sınırı içerisinde olmalıydı ve herkes bizden değişik şeyler istiyordu. Fakat bizden istenildiği için bazı şeyleri yapmak istemiyoruz. Doğal haliyle oluşmuş işler çıkarmak istiyoruz. Öyle ki, biz hiç bir zaman plak şirketleri veya başka birilerinin istekleriyle çiğnenmek istemedik. Çünkü biz kendimizi ne zaman hazır hissedersek, o zaman iş çıkarmaktan yanayız, doğal haliyle oluşmuş işlerden yana... Biz bu işi hiçbir zaman para için yapmadık veya bazı sözleşmeler için de yapmadık. Demek istediğim, kendimiz hariç herkes için sözümüzü yerine getirmek istiyoruz. Tıpkı Nazareth ve bunun gibi grupları genç yaşta dinlemeye başladığımız gibi ve tıpkı Abbath’ın küçük bir çocukken istediği gibi... Herkes itfaiyeci ya da polis olmak ister, fakat Abbath ‘Gene Simmons’ olmak isterdi... Ve benim için de bu aynıydı. Bu işi yapmak doğal bir güç ve biz başka birşey yapamayız. Bunu işimiz haline getirmek istemiyoruz çünkü biz bunu ekmek parası için yapmayı ya da kendimiz için birçok para kazanmayı, turneye çıkıp grubu zaman sınırları içine sokup mahvetmeyi, başkalarının isteklerini yerine getirmek için grubu mahvetmeyi aklımızın ucundan hiç geçirmedik. Çünkü bunlar hevesimizi mahvediyor. Hevesimiz, olan gücümüz ve yaptıklarımız, bizim için en önemli şeylerdir.
Yeni albüm için kaç şarkının hazır olduğunu söyleyebilir misiniz?
Demonaz: Aşağı yukarı 7–8 şarkım var. Şarkı sözleri üzerine yeni albüm için bir konseptim de var ve şimdi parçaları bir araya getirmek için ugraşıyoruz. Birçok rifflerimiz, birçok aranjelerimiz var ve bunları birleştirmekle ugraşıyoruz bu sıralar... Yaz aylarında müzikle uğraşmak bizim için zor. Yani, bunu yapmak pek doğal olmaz, bu festivallerden sonra eve döneceğiz – ve soğukluk tekrar gelecek, biliyor musun, çok kaliteli çalışacağız bu albümde ve aslında şarkıları bitirip zamanımızı inanılmaz bir albüm için stüdyoya girmekte kullanacağız. İstediğimiz bu.
Yani, hâlâ Immortal’ın bir sonraki albümü kaydetmek için en erken ne zaman stüdyoya gireceğini planlamadınız mı?
Demonaz: Hayır, ideal stüdyo zamanı konusunda bizim için bir baskı söz konusu değil... Baskının bizim için iyi bir şey olacağını düşünmüyorum.
Zamanınızı veriyorsunuz ve ne zaman albüm için şarkıların hazır olduğunu hissettiğinizde ve ne zaman stüdyoya girmek istediğinizde gireceksiniz. Bu albüm için bu şekilde çalışıyorsunuz?
Demonaz: Her zaman bu şekilde çalıştık, sanırım. Bunun için bir reçete yok, 10 şarkı yapacağiz ya da Şubat ayında stüdyoya gireceğiz ve benzeri şeyler de yok. Bir sonraki albüm için şarkıların % 100 mükemmel olması için zamana ihtiyacımız var ve omuzlarımıza daha fazla yük almadan bu albümü çıkarmak istiyoruz. Sadece böyle çalışıyoruz.
Bu yeni Immortal şarkılarını ‘Sons Of Northern Darkness’ albümündeki şarkılarla karşılaştırırsak, şarkıların nasıl olacağını söyleyebilir misiniz?
Demonaz: Bence yaptığımız bütün albümler, kendi açımdan ve Abbath’ın açısından şarkıların tamamen doğal olmasıdır ve bu albümde de aynıdır bu. Bütün eski Immortal albümleriyle müzikal anlamda geniş bir tarza sahip olduk ve bu albümlerin birçoğu yine de çok farklı. Bu yeni albümümüz de farklı olacak. Yine de, insanlar duyar duymaz, hala Immortal sound’unu duyacaktır. Hâlâ, daha önce de yaptığımız gibi, ‘tsintsou’ kimliği olacaktır. Fakat her zaman ilerlemeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar yaptığımız en karanlık albüm olacak, diyebilirim. Ruhen en karanlık dönemlerimizdeyiz.
Sanırım, ‘Sons of Northern Darkness’ı o kadar müthiş yapan elementler, yani bazı agresif ve güçlü kısımların karanlık ve epik atmoferlerle birleşmesini kastediyorum, yeni albümünüz için de aradığınız şeyler mi? Yoksa, tamamen yanılıyor muyum?
Demonaz: Kendi sorunun cevabını kendin verdin bile, benim söylemek istediklerimi söyleyerek, ha-ha!
Öhm, bu kadar iyi olduğumu hiç bilmiyordum, ha!
Demonaz: Muhteşemsin. Yani haklısın. Yeni şarkılarımız karanlık ve atmosferik şeyler... Bunları yapmaya devam edeceğiz çünkü bunda çok iyiyiz – ve yapmak istediğimiz şey bu... Hiç şu ya da bu hoşumuza gidecek diye düşünmüyoruz. Bütün bunlar doğal olarak Abbath’ın ve benim eserim. Abbath çoğu riffleri yazıyor, şarkı aranjelerini birlikte yapıyoruz ve daha önce olduğundan daha çok ilgileniyorum ben. Bugüne kadar yaptığımız albümleri bir şekilde yansıtan bir albüm hazırlıyoruz. Bütün diğer albümlerden birşeyler duyulabilcek sanırım. ‘One by One’ gibi hızlı şeyler olacak, bazı şarkılarda daha sakin daha epik şeyler olacak. Bazı şeyler daha önce ‘Damned in Black’ ve ‘At The Heart Of Winter’ albümlerinde yaptığımız şeyleri andıracak. Sözler için ise daha gerilere gideceğim; ‘Battles In The North’ ve ‘Pure Holocaust’’dan elementler kullanacağım. Herşeyi gözden geçireceğim, çünkü kendimden etkilenebilirim, biliyor musun? Kendi benliğine bakmak ve bu konuda olmak istemediğin kişiyi bulmak çok önemli. Her neyse, yeni albümümüz kesinlikle atmosferiyle çok karanlık olacak. Hiçbir ticari yön, bu yeni albümümüzde ticari standartlarına uymayacak diye düşünüyoruz. Şarkılar yazıldıktan sonra bu yeni albümümüz için yapımcı bulmak daha kolay olacak ve tamamen hazırız. Yani, yeni albümün nasıl olacağını göreceğiz. Gerçekten heyecan verici bi albüm olacak çünkü Abbath da ben de eski günlerdeki gibi, o ruha sahibiz. Birlikte tekrar gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz. Gerçekten çok ilham doluyuz ve bu albümü doğru dürüst yapmak için zaman harcıyoruz.
Yeniden kurulan Immortal’da sen (Demonaz) gitarda, Abbath gitar ve vokallerde, Horgh davullarda ve Apollyon bass’ta... Bu kadro nasıl bir araya geldi ve Wall of Rock’a Immortal’in dönüşünü ne zaman bildirdiniz?
Demonaz: Aslında, her zaman kadroyu değiştirmeye eğilimliydik. İyi olan, Horgh ve Abbath’ın, Aura Noir grubundan gelen Apollyon ile birlikte çalıyor olmaları. Ve biliyor musun, Apollyon onun eski bir okul arkadaşı. Biri bizim için çalıştığı zaman herşeyin stressiz olması çok önemli. Ve Apollyon iyi bir müzisyen; işine adanmış ve çok iyi anlaşıyoruz – genel anlamda aynı fikirleri paylaşıyoruz. Bu kadro çok güçlü demeliyim ve gerçekten bu güne kadar en iyi Immortal kadrosu olduğuna inanıyorum.
Immortal’ın tekrar hayata dönmesini ne zaman garantileştirdiniz?
Demonaz: Biz, yani Abbath ve ben demek istiyorum, biz 2 yıl kadar önce Noel civarında bu konuyu konuşmuştuk. Grubu tekrar bir araya getireceğimizi söylemek biraz zaman aldı. Sonunda olacağını biliyorduk çünkü. Bu sadece bir molaydı bizim için. Immortal’ı dondurmamız gerekiyordu, çünkü Immortal dağılmadan önce herkes bizden çeşitli alanlarda isteklerde bulunmaya başlamıştı. Turnedeydik, çok stresliydik ve daha fazla bu sirkin bir parçası olamayacağımızı anlamıştık. O an Immortal’ın gücünü kaybettiğini hissettik ve geriye dönmenin uzun bir zaman alacağını biliyorduk. Yani, Immortal’da bazı şeyler ölüyorsa, onu dondurmak gerek. Sanırım doğru tanımı budur. Immortal’da o belirli güce ihtiyacımız vardı – düşüncelerimizle gelişmeye ihtiyacımız vardı. O eski hisse ihtiyacımız vardı çünkü o bizim için bir yaşam biçimi ve Immortal bizim için çok değerli. Immortal bizim için candır ve bunun böyle kalmasını istiyoruz. Sürekli turneye çıkarak, ardı ardına turne yaparak, albümümüz için zaman sırırlamaları koyup grubumuzu yok etmek istemiyoruz. Benim için en önemli şey – Abbath ve benim için yaptığımız işlerle ilgili iyi hislerimizin olması. Ve hiç kimse bize ne baskı uygulayabilir ne de ne yapacağımız konusunda bizlere emir verebilir, çünkü patron biziz. Müziğimizin ve şarkı sözlerimizin mükemmel olmasını istiyoruz. Ve bizim için kolay, bizim için en iyi olan şeyleri yapıyoruz ve bu hayranlar için de en iyisi...
IMMORTAL BIR MESLEK OLMAYACAKTIR… ASLA
.
Immortal, 13 senelik bir kariyerin ardından 2003’te dağıldı. Bu 4 yıllık mola, grup için ilham açısından ve Immortal’ı tekrar ayağa kaldırmak için istenilenleri yerine getirebilmek için yaratıcı olmak açısından gerekli miydi? Yani bir şekilde Immortal ile bir şeyler yapmak için kıvılcımı kaybettiniz, doğru mu?
Demonaz: Evet kesinlikle bunun farkındayız çünkü Immortal bizim için bir meslek değil. Grup bizim için çok önemli olduğu için, hiçbir zaman da öyle olmayacak. Eğer 94 tane meslek istiyorsan o zaman Immortal’da çalma çünkü biz böyle düşünmüyoruz. Ve mümkün olduğunca para yapalım, ya da sürekli turneler için yollarda olalım düşüncesinde de değiliz. Gücümüzü ve yaptığımız işi yüksek bir seviyede tutmayı daha çok önemsiyoruz. Sanırım daha çok duyacağız bunları, bu belirli gücü ve duyguları mahvetmek istemiyoruz. Bunlar bizi zihinsel ve güçsel açıdan mahvetmeden Immortal’ı bırakmaya karar verdik. 2003’te gerçekten Immortal’la ilgili herşeyin arkasına nokta koymak zorundaydık yoksa bizi tamamen mahvederdi bunlar. Diğer yandan, Immortal’a ebedi bir son vermeyeceğimizi biliyorduk. Abbath ve ben diğer insanlardan çok farklı düşünüyoruz. Sanırım bizde değişik bir şey var ve bu her zaman bizimle oldu ve şimdilerde bile bizimle... Diğer insanların bazı şeyleri nasıl yapmak istedikleri bizi ilgilendirmiyor ya da onlar gibi düşünmüyoruz. Immortal bizim için değerlidir ve bunu korumak bizim için çok önemli. Grubun turnelerle, her yıl albüm kayıtlarıyla ya da sınırlı zamanın bizi yönlendirmesiyle, kalitemizin düşmesiyle, zarar görmesini istemiyoruz ve kaliteyi veya başka şeyleri düşünmek istemiyoruz. Biz bu canavarın ileriye doğru hareket etmesini istiyoruz, anlıyor musun? Tekrar güçlenmek için sadece biraz dinlenmemiz gerekti.
Hayranlarınıza söylemek istediğiniz, hazırda yeni şarkılarla ilgili çalışma isimleri var mı?
Demonaz: Maalesef, bunu şimdi söyleyemem. Sadece albüm isminin hazır olduğunu söyleyebilirim. Konsepti ver her şeyi hazırda. Fakat bunları şimdi açıklamak istemiyorum çünkü bu doğru olmaz.
Benim sorularım nedeniyle kendini baskı altında hissetme çünkü bu kısmı atlayıp diğer sorumuza geçebiliriz. Tamam mı?
Demonaz: Peki, öyle yapalım o zaman.
IMMORTAL’IN TEMELLERİ
Immortal’ı Abbath ile birlikte kurdun. Gerçek kayıtlardan ve grubun canlı kadrosundan uzak kaldın, fakat yine de aynı zamanda Immortal’ın kuvvetli bir parçası oldun. İlk aşamada bu kararı almandaki sebep ne oldu?
Demonaz: Ben her zaman oradaydım. Sanki bu işi Abbath bensiz, ben ise Abbathsız yapamayacaktık. Bu sebepten Immortal’a biraz ara verme kararı verdik, çünkü o sıralarda uzun turnelerden ve bizden istenilenlerden dolayı birbirimizden biraz uzaklaşıyorduk. Ve bunlar bizi birbirimizden uzaklaştırmaya sebepti. Bunlar bizi öldürebilirdi, çünkü Immortal’ı ikimizden biri olmadan sürdüremeyiz. Bu o kadar normal bir şey değil çünkü misal olarak diğer gruplarda bir gitarist ciddi problemlere girerse, grup o elemanı gruptan atar ve yerine başka bir gitarist bulup yoluna devam eder. Oysaki Immortal’ın kadrosu daha farklı, kandır, ailedir... Zihinsel ve kişisel anlam taşır bizim için... Bu bizim için, sadece bir metal grubu olup turneye çıkmaktan, diğer grupların yaptığını yapmaktan, çok daha fazla değer taşıyor. Biz o tarz bir grup değiliz, o tip tarzda adamlar da değiliz. Diğer gruplar görüşme, imza günleri düzenliyor, birlikte turneye çıkıyor diye düşünüyorum. Gerçekten bizim davranışımızla aynı davranışta olan çok az grup var. 17 yılın ardından bile, neredeyse 10 yıl oldu Immortal ile canlı gitar çalmadığım. Yine de bu grubun güçlü bir parçasıyım. Grubumuz dört kişiden oluşuyor ve üçü canlı çalıyor. Eninde sonunda bu çok nadiren rastlanılan bir şey... Gerçekten güçlü bir bağımız var bu grupta. Immortal’ın bütün konserlerine gidiyorum ben. Onlarla birlikte yolculuk ediyorum. Abbath ve ben her şeyi birlikte yapıyoruz, çünkü birimiz olmayınca içimizdeki güç yok oluyor. Öyle bir şey ki ikimizin arasına giremez kimse... Gerçekten Immortal olarak, diğer gruplara nazaran çok farklıyız ve farklı çalışıyoruz.
Sen her zaman güçlü şarkı sözleri yazdın ve Abbath’ın onları kendisi yazmış gibi hissettiğine inanmalıyım… Demek istediğim, siz birbirinizle kardeş gibisiniz, doğru mu?
Demonaz: Evet, doğru... Abbath’ın da şarkı sözleri yazdığı oldu, ben de birçok riff yazdım ve aranjeler konusunda birçok fikirlerle geldim. Abbath çoğu riffleri yapıyor ve ne zaman şarkıyı bitirdiğimizi hissedersek, kulaklıklarımı takıp dağlarda gezmeye gidiyorum. Yaptığı veya yaptığımız şeylerdeki atmosferi en iyi şekilde ben ifade ediyorum. Ben herzaman gruplara şarkı sözleri yazdım. Aslında yeni bir albüm aldığımda ilk yaptığım şey sözleri incelemek ve onları beğenmediğimde, müziği beğenmem de zordur. Çünkü bana göre hayalidir. Atmosferi yaratan müzik ve gidişattır. Fakat sözler kötüyse bütün atmosferi berbat eder. Ben böyle düşünüyorum…
FARKLI OLMAKLA İLGİLİ
İyi müzik her zaman iyi yazılmış sözleri desteklemeli – ya da tam tersi …
Demonaz: Evet, aynen. Fakat bu ekip işidir ve başından beri iyi bir davulcu bulma konusunda gerçekten problem yaşadık. Turnedeyken, Horgh’u bulduk. O kadar işine bağlıydı ve bu işi gerçekten yapmak istiyordu. Ve bizim yönümüzdeydi, anlıyor musun? O gruba katılmadan zihinsel açıdan iyi bir davulcu bulmak gerçekten güçtü. Genel anlamda bu grup için eleman bulmak çok zor, fakat Abbath’la bende olanı seviyorum. Sebebini bilmiyorum, fakat biz diğerlerinden farklıyız. Açıklaması gerçekten çok zor. Yapılması gerekeni yapmaktan hiçbir zaman korkmuyoruz. Birçok insan ‘Battles In The North’ için neden beyaz bir kapak seçtiğimizi merak ediyor. ‘E, çünkü sizin gibi insanlar bize böyle sorular sorsun diye!’. O albüm çıktığında o kapakla hayranlarımızı kızdırdığımızı da biliyorum. Diğer gruplar ağaç arkasına saklanırken ve herşey modaya dönüşürken, herkes corpse paint yapıp karanlığı getirmek isterken, biz farklı bir şeyle geldik. Biz istediğimiz şeyi yaptık ve o albüm için değişik bir kapak seçtik. O zamanlar ne istediğimizi çok iyi biliyorduk. Dağlara çıktık, karda yukarıya ilerleyen basamakları ve karda resimlerimizi çektik. Herkese, albüm kapağı için Norveç’in dağlarında çektiğimiz resimlerin nasıl olacağını gösterdik. Ve kimin ne düşündüğü umurumuzda bile değildi. Bence o kapakla istediğimiz atmosferi yakaladık çünkü birçok insanı kışkırtmak istemiştik. Resimlere gitarsız falan poz verdik ve imajımıza gelen o belirli buzu çözmemiz önemliydi.
FARKLI OLMAK…
Konumunuzla gerçekten ayrıcalıklı bir pozisyondasınız bence... Bergen’de, gerçekten nefes kesen manzaralar, yüce dağlar, fiyortlar, nehirler vb. şeyler olan bir yerde yaşıyorsunuz. Doğa bizzat büyük bir ilham kaynağı zaten... Üstelik Norveç’in adı geçen şeylerle tanındığını biliyorsak...
Demonaz: Evet. Tabi ki doğa şarkı sözlerini yazmamda en büyük ilham kaynağı. Biliyor musun, her gün çalışıyorum ve hiç çalışmadan hiçbir şey yazamıyorum. Şehirde, hiç kimsenin beni rahatsız edemeyeceği sakin bir yerde, büyük bir yerde yaşıyorum, yani mükemmel bu. En üst katta yaşıyorum ve dairemde dağlara bakan birçok pencere var. Oturduğum evden direkt dağlara çıkabiliyorum. Yürüyerek yaklaşık iki saatte dağın tepesine ulaşılıyor. O dağlara çıkıp ilham almak müthiş bir şey... Abbath’ın yaşadığı yerden, denizin, dağların ve eski ormanların bulunduğu müthiş doğaya araçla bir buçuk saatte varılıyor. O bölge gerçekten çok özel... O yerden de birçok ilham alıyorum. Daha güneye de yöneliyoruz, Abbath’ın kulübesinin olduğu dağlara... O manzaraları olan yer gerçekten ilham veriyor bize ve o manzaralar olmasa bunları yapmak çok güç olur.
Her zaman ilhamınızın çoğunu doğanın kendisinden mi aldınız?
Demonaz: Yürümekle ilham almayı birleştirmem çok önceleri başladı. Koşu veya başka bir şey yapmıyorum. Bütün kış boyu yürüyebilirim, çok ağırlaşsam bile... Bu o kadar sık yaptığım bir şey oldu ki, her gün yapmak zorundaydım artık. Yapmazsam, kızgın oluyorum, anlıyor musun? Aklımdan geçen bir şeyler olmadan dairemde oturup şarkı sözü yazamıyorum. Yağmur, soğuk, kış - onlar için oradayım.
BLASHYRKH’IN YEDİ TARİHİ
Şimdi ‘Seven Dates of Blashyrkh 2007’ isimli turneyi yapıyorsunuz ve yarın Immortal ilk olarak Finlandiya ve Tuska’da sahne alacak. Finli Immortal hayranlarının karşısına çıkışınızla ilgili nasıl beklentileriniz var?
Demonaz: Kendimiz olacağız, orası kesin... Aslında Tuska’daki konser için olumlu beklentilerimiz var çünkü Finlandiya’dan birçok insan tanıyoruz ve Finlandiya’dan birçok insanın Immortal’a bağlı olduğunu biliyoruz. Bize Finlandiya’da konser verme teklifi geldiğinde ‘evet’ demek hiç de zor değildi. Orada çalmanın zamanı gelmişti artık... O zamana kadar İsveç’te de çalmadık. Bence Finlandiyalılar aynı bizim gibi düşünüyorlar çünkü onlar da kışa alışıklar. Kış zamanı doğal koşullara alışıklar. Tam olarak İskandinav iklimine alışıklar. Belki de bu yüzden daha önce Finlandiya’da çalmadık, çok yakın, anlıyor musun? Böylece, daha kuzeyde Norveç’te çalabileceğimizi düşünüyoruz, aynısı olur, haha! Ne demek istediğimi anlıyor musun? Bütün beklentilerimizle, yine de bu görevi yapmak zorundayız ve bilinmiş cehennemi tanıtacağız…
Bence hoş... Her neyse, Tuska’dan sonra Amerika’da iki gösteriniz var. Biri 13 Temmuz New York’ta ve diğeri 15 Temmuz California’da. Sanki grup için büyük çark pürüzsüzce tekrar dönüyor…
Demonaz: Amerika’da Immortal’ın inanılmaz bir şey olduğunu anladık. Bunu orada yaşayan hayranlardan gelen olumlu tepkilerden öğrendik. Bize gerçekten ilgi gösteriyorlar. Bir bakıma ara verdiğimiz için ve olaylar böyle geliştiği için çok şanslıyız. Keşke bu bir strateji olmuş olsaydı. O zaman bizim için iyi bir strateji olurdu, haha! Fakat yine de, iyi hissettiriyor. New York’ta vereceğimiz konserin bilet satışlarının tükenmesi iyi. Bize karşı duyulan ilginin bu kadar büyük olması iyi, fakat biz bunun için yıllardır gerçekten çok savaştık. Tıpkı yere kocaman bir kuyu kazıyormuşuz gibiydi. İlk günden beri Immortal için çok sağlam çalıştık. Bunu temelden ele aldık, o zamanlar bir hiçtik. Binlerce gruptan biriydik. Herkes genel anlamda bize aynı şeyleri söylüyordu ‘Bu müzik tarzıyla hiçbir yere varamazsınız’. Lanet Black Metal insanlari! Deli misiniz? O zamanlar Bergen’de, Abbath ve ben uzun siyah saçlarımızla, kurşun kemerlerimizle, vs. ‘Herkesin canı cehenneme’ tavrımızla belki de tektik… Şimdiyse o (zavallı) insanlar’ın tepkisi ‘Sizin grubu gerçekten seviyorlar be’ oluyuor. Biraz zavallıca, fakat Immortal ile bu işe başlayalı tam 17 yıl oldu. Bakalım bu grupla on sene sonra nerede olacağız, ha!
25 Ağustos’ta Bergen’de ‘Hole in the Sky’ festivalinde sahne alacaksınız ve bu konser sizin için çok özel olacak. Çünkü bu kez konser kendi şehrinizde ve orada en son 7 yıl önce sahne aldınız…
Demonaz: Evet, bizim için gerçekten çok özel olacak. Fakat daha önce Bergen’de ‘Hole in the Sky’da’ sahne aldık, biliyor musun. O festivalin ilk organize edildiği sene, açılışı Immortal yapmıştı. Bir de davulcu olan Erik için temeldi, çünkü ‘Hole in the Sky’ onun adına düzenlenmişti. Ve orada yeniden kendi şehrimizde olmak oldukça güzel olacak.
IMMORTAL’IN İMAJI
Immortal’ın imajı grup için ne kadar önemli? Demek istediğim, halka yansıyan şarkı sözleriniz, müziğiniz ve grubun imajı?
Demonaz: Hiçbir şeyde rastlantı yoktur gerçekten. Her şey, her detay düşünülmüştür ve bunun şimdi daha iyi farkındayız. Her şey ayarlanmış, düzenli. Bizim için doğal, bir bakıma kendi tarzımızı yarattık. Elbette birçok gruptan etkilendik, fakat onlar farklıydı, bizim gibi değil. Ve sanki kendimiz için doğru bir şekilde yapabileceğimiz bir şey başlatmıştık. Bunu sana açıklamak zor, fakat bu kanımızda var. Kalkıp da (*ses çikariyor*) gibi Black Metal çalamayız ve korkunç görünüyormuşuz gibi yapamayız. Aynı vücudumuzda, ruhumuzda ve kendi kimliğimizde gibi. Kendimize özgü bir şey. Başkalarımın anlayamayacağı kendimize göre şeylerimiz var. Farklı anlayışımız var ve başkalarının bizi anlayamayacağı ve niçin güldüğümüzü dahi bilemeyeceği şeylere gülebiliyoruz. Metalle ilgili konuştuğumda, metal davranışı ya da Rock ‘n roll davranışından bahsederim. Böyle bize göre doğal olan şeyler oluyor bizde ve canımızın istediği şeyi yapıyoruz çünkü başkalarının bunlar hakkında ne düşüneceğini umursamıyoruz. Tıpkı ‘Blashyrkh’ klibinde de yaptığımız gibi. Dağlarda yaptık çekimleri... Bu her zaman korkunç, sert, anlıyor musun? Abbath’ı gün ışığında görebiliyorsun. Tıpkı bir yaratığa benziyor ve sırıtıp, gülüyor. Eğlence gibi, güç gibi – koşmak için gereken güç gibi... İnsanlara vermek istediğim şey, Immortal’ı dinlediklerinde güç almaları... Negatif enerji değil bu, çok büyük, güçlü enerji ve karanlık ve agresif enerji ve bu şeytani. Ve bu hepimizin üstünde, biliyor musun? Şarkı sözlerimde sanki beynimin içindeymişim gibi olmaya çalışıyorum, çünkü insanları tanımıyorsam onları küçümsemem. Bunu hiçbir zaman yapmam. Fakat onlara negatif enerji vermiyorum veya yaptıklarımla birilerine acı çektirmiyorum. Fakat dürüst olmadan bu halkaya girme, ne demek istediğimi anlıyor musun? Çünkü birçok insan toplumun kölesi ve birçok insan tarafından sokuluyor buraya. Olay kimlik, imza, kendin olmak ve bunu başkalarına göstermek için güce sahip olmak... Dediğim gibi, başkalarının bununla ilgili ne düşüneceği umurumuzda bile değil, canları cehenneme! Biz hayranlarımıza sadığız. Bir örnek vereyim sana... Bir keresinde tee İspanya'dan Bergen’e peşimden gelen bir adam vardı... Garajımda oturup biramın tadını çıkarıyordum ve çantasından bir poşet çıkardı. Ve sonra yanıma geldi ve dedi ki 'Merhaba Demonaz, seni rahatsız etmek istemiyorum, fakat bütün Immortal CD’lerim yanımda. Onları imzalar mısın?’ Bütün CD’lerini imzaladım ve adam dedi ki ‘Biliyor musun, sizin grubu çok seviyorum. Immortal’ı seviyorum. Gerçekten seviyorum, gerçekten büyük bir hayranınızım. Ben de aynen ‘Bende seni seviyorum’ demek ister gibiydim, he-he! Böyle bir durumda adama karşı minnettarlığımı göstermekten başka ne yapabilirim ki? Bu adam hayatı boyunca Immortal’ı sevmiş. Bergen’e gelmek için o kadar uzun yol kat etmiş. Adam bana bakıp Abbath’ı bulamadığını onun nerde olduğunu sordu. Abbath’ı aradım, o da geldi ve CD’leri o da imzaladı. Ve o bunu sadece bu adam için yaptı. Ve bu adam çok minnettardı ve bize dedi ki: Bu hayatımın en güzel günü’. O kadar sadıktı ki o kadar çok seviyordu ki bizi, bu insandan hoşlanmak çok kolaydı, anlıyor musun? Ona daha fazlasını vermek ister gibi hissettim...
NORVEÇ: KÖTÜ BLACK METAL’İN MAĞARASI
Şimdi, bayağı bi geçmişe gitsek – doğrusu 90’lara Black Metal gruplarının müzikal anlamda ve birçok farklı şeylerle kendilerini dünyaya tanıtmaya başladıkları dönemlere gitsek... İlk olarak, Norveç her zaman çok başarılı Black Metal camiasıyla biliniyor ve aynı zamanda 90’lı yılların başında gerçekleşen kilise yangınları, cinayetler vb. korkunç şeylerle biliniyor. Kendi bakış açından Norveç Black Metal camiası senelerdir nasıl değişti?
Demonaz: Bence insanlara daha alışıldık ve daha genel bir şey oldu çünkü insanların gözleri açıldı ve Norveç'ten çıkan kaliteli grupların sayısını gördüler. Ve bu müzik tarzının başka birçok şeylerle ortak olduğunu anladılar. Bizim için asilikti çünkü biz bu toplumun kalıbından çıkmak istediğimizi hissettik. Sadece çıkış yapmak istedik. Bağrımızda o kadar farklı şeyler vardı ve o zamanlar Black Metal camiasina adamıştık kendimizi, Venom, Celtic Frost, Possessed, Bathory vb gruplarla birlikte... Neredeyse bütün gaddar ses getiren gruplarla... Evet hepsi çok karizmaydi, fakat daha karanlık şeyler çıkarmak istiyorduk. Başka insanları kendi yaptıklarımızla şoke etmek istiyorduk. Bu şarkıları yapmak için bir kimlik haline gelmişti ve tarzımızı daha da geliştirdik, diğerlerinden farklı olmak istedik... Abbath da ben de biliyorduk bir gün büyük bir grup olacağımızı, çünkü daha önce hiç bir grubun yapmadığı eşsiz şeyler yapıyorduk. Bunu birlikte bu işe başladığımız günden beri biliyorduk. O bazı gruplarda çaldı, ben bazı gruplarda çaldım. Aklımızda özel bir şey vardı o zamanlar bile... Bunu herkes görebiliyordu. Aynen ‘Evet, tabiki sen ve arkadaşın grup kurma planları yapıyorsunuz’ , ‘Siz psikopatsınız, o zaman yapmalısınız’ dendi. Çünkü gecelere kadar çalışma odasında olan bizdik... Her zaman birlikte oturup, Immortal ile bir şeyler yapmayı konuşup ve belirlediğimiz hedefleri gerçekleştirmek isteyen bizdik... Bunu yapmayı gerçekten çok istiyorduk. Ve hoşumuza giden hedeflerimiz vardı... Diyelim: ‘Evet, turneye çıkacağız, plak anlaşması yapacağız, ve … yapacağız’. Bu grubun iyi gitmesi için yapılması gerekenleri yaptık. Evet, Morbid Angel olayı, gerçekleşmesini istediğimiz hedeflerden biriydi... David Vincent aradı bizi ve Morbid Angel ile turneye çıkmamızı istiyordu. ‘Evet yapıyoruz’ demesi çok kolay oldu. Kanımızda vardı diyebilirim. Bağımızı açıklamak çok zor ama bir bakıma gördünüz bunu... Bunun bizim için doğal bir şey olduğunu anlayacaksınız.
Bir gerçek ki bugünlerde Norveç en kaliteli Black Metal gruplarıyla tanınıyor ve senelerdir bu gruplar kendileri için büyük başarılar elde etti. Plak şirketlerinin anlaşma imzalamak için kapışacağı Norveç'ten çıkan en büyük üç isim muhtemelen Dimmu Borgir, Emperor ve Immortal...
Demonaz: İyi olan, Emperor ve Dimmu Borgir elemanları Immortal elemanlarıyla çok iyi arkadaş... Gerçekten birbirimize saygı gösteriyoruz. Dimmu Borgir’den Shagrath'ı şahsen tanıyorum ve o Immortal'ı seviyor. Abbath da ben de Dimmu Borgir’ı seviyoruz. Bu üç grup arasında herhangi bir rekabet yok. Biz aynı ailedeniz, anlıyor musun? Ve bu gerçekten çok güzel bir şey çünkü bu grupta her gruba çok büyük saygı söz konusu.
Geçmişteki Norveç Black Metal camiasından bahsedecek olursak... Oystein Aarseth, bir çok kişinin Euronymous olarak hatırladığı kişiyle ilgili ne söyleyeceksin? Onun aramızdayken yaptığı şeyler, tek şahıs olarak, Norveç Black Metal camiası üzerinde ne kadar etki yaptı sence?
Demonaz: Şey, Mayhem Norveç'ten çıkan en eski gruplardan olduğu için, her zaman çok önemli oldu. Birçok kişiye Black Metal coverları yapmaya başladıklarında etkenlerdi. Ve Hellhammer da bizimle bir turnede çaldı, bunu da söylemeliyim... O muhteşem biri. Fakat her neyse, Mayhem bizim için çok şey ifade ediyordu. Bence Black Metal’de başlattıkları bütün şeylerle Black Metal gruplarına çok şey ifade ettiler...
PERFECT VISIONS, VE İLHAM KAYNAĞINLA BULUŞMAK
Ice Dale, Abbath ve Armagedda ile birlikte kurduğunuz Perfect Visions nasıl gidiyor? Meraklılara grubu müzikal anlamda nasıl tanıtırsın?
Demonaz: Şey, ben üzerinde çalışıyorum şimdi... Bu bir solo proje ve ben solo albümümü kaydetmek için stüdyodayım. Eve döndüğümüzde Abbath bass’ı çalacak. Bu benim müziğim. Bütün riffleri, şarkıları ben yazdım ve Ice Dale bu solo projede gitarları çalıyor. Armagedda ise davulları çalıyor. Şu anda dört şarkımız hazır. Şey, daha ne söyleyebilirim ki? İnsanlar bana müzikal anlamda tanımlaması zor olduğunu söylüyor. Fakat benden gelen ruhsal miras gibi. Immortal eğilimli ruhsal miras. Atmosferik, soğuk, farklı ve bu gibi şeylerin ruhsal mirası. Gerçekten üzerinde uzun süre çalıştığım bir şey. Fakat bugüne kadar buna öncelik verip bir proje olarak çıkaramazdım. Ve gerçekten iyi hissettiriyor ve her şey planladığımız gibi giderse bu sene full albüm kaydı planlıyoruz. Şimdiye kadar gerçekten memnunum. Stüdyo çalışmaları yaptık. Abbath ile birlikte stüdyoya kayıtları dinlemeye gittik ve tepkisi ‘Wow, inanılmaz. Bu gerçekten çok iyi’ oldu. İkimiz de iyi şeyler hissediyorduk ve nihayet kayıtlara başlamak gerçekten güzel. Fakat nasıl bir şey mi? Şey, bunu herkes bana da soruyor. Bence şarkılar çok farklı. Zamanı belirsiz müzik ve metal gibi fakat atmosfer dolu. Biraz Fields Of The Nephilim, W.A.S.P, Immortal, Led Zeppelin gibi gruplardan etkilendim. Yaklaşık altı hafta önce Abbath’la Londra’ya ‘Fields Of The Nephilim’ konserini izlemeye gittik. Ve orda Carl McCoy’la tanıştık ve inanılmazdı çünkü o da bizim müziğimizi seviyor. Uzun zamandır dinliyorum bu grubu. Astoria’da onları izlemek gerçekten müthişti. Gerçekten muhteşem bir grup ve inanılmaz karanlık atmosferi var. Onlar beni çok etkiledi. Benim çok ilgilendiğim karanlık şeyler McCoy’da da mevcut. Bu grupta sevdiğim şey, herhangi birinden çok farklılar. Fields Of The Nephilim farklı. Müzikleri hiç kimseninkine benzemiyor, ve hiç kimsenin müziği onlarınkine benzemiyor. Belki de benim ‘Perfect Vision’ projem de böyle. Bu ‘Black Metal’ veya ‘Atmosferik Metal’ veya ‘her neyse’ diyemezsin. Kesinlikle Emo olmadığını söyleyebilirim – haha!
Bunu duymak rahatlatıcı, haha!
Demonaz: Fakat albüm için bütün şarkılar hazır ve hepsi orijinal bence. Myspace sitesine birkaç demo koydum, fakat bu projeyi kesinlikle pek doğru yansıtmıyor. Şarkıları bir gün bitirmek için yaptım bunu. İnsanlar bir şeyler beklediği zaman daha fazla odaklanabilirim şarkılar üzerine... Bugüne kadar gelen tepkiler inanılmaz iyi, bu güzel bir şey. Her neyse, bakacağız... Bütün bu fikirlerin nihayet benden çıkması gerçekten çok iyi...
AMPUTATION VE OLD FUNERAL GÜNLERİNE DÖNÜŞ
Daha da fazla geriye gidecek olursak... Death Metal kıyafetlerinle müzikal kariyerini başlattığın ‘Old Funeral’ ve 'Amputation’ zamanlarına... O günleri ne kadar çok özlüyorsun?
Demonaz: Haha! O kadar çok değil aslında. Benim için bir başlangıçtı ve höh … Bu çok önceleriydi. Fakat bence o zamanlar bir grupta çalmayı gerçekten çok istiyorduk. O tarz müzikler yapıp bu tarz gruplar başlatmayı istiyorduk. İnanılmaz bir coşku vardı bizde o zamanlar, tıpkı: ‘Wow, sen de bu tarz metalden hoşlanıyorsun… wow!’ gibi... Genelde böyle olurdu ve biz daha çocuktuk, anlıyor musun? Yani, iyi bir deneyimdi ve gruplar sayesinde Abbath’la tanıştım. Ebedi bir şeydi sanki, Abbath’ın o zamanlar bile karizması vardı. Ne zaman sahnede olsa, orada çok karizmatik biri oluyor. Old Funeral’da çaldığım zaman farketmiştim bunu, bir konserdeydi ve daha önce tanışmıştık. Old Funeral ile çalacağı için yanındaydım. Seyircilerleydim ve kendi kendime dedim ki: ‘Bütün fikirlerim için frontman olarak istediğim adam bu!’. O da aynen: ‘Wow, zevklerimiz aynı, fikirlerimiz aynı, vs.’ gibi şeyler söylerdi. Her neyse, her şey için farklı düşüncelerdeyiz, fakat yine de çok tuhaf bir bağ var ikimiz arasında. Cümleyi benim başlattığım ve onun tamamladığı gibi, ya da tam tersi. Ya da, sabahın beşinde Abbath’ın beni arayıp şöyle demesi: ‘Demonaz, biliyor musun müthiş bir riff yazdım, bir şarkı için düzenleme’ ve ardından sesler çıkararak o riffin nasıl olduğunu bana telefondan anlatmaya çalışıyor. Ve ben diyorum ki: ‘Evet, biliyorum, çünkü bu şarkının düzenlemesini ben kaydettim bile’. Ve o aynen: ‘Ne dedin sen az önce?. Ve devam ettim: ‘Evet, ben onu kaydettim bile. Nerdeyse seninki gibi’. Sonra ona çalışma odasında CD’de olduğunu söyledim. Ve sonra oraya gidiyor ve nasıl düşündüğümü anlıyor. Yani, biz gerçekten aynı şekilde düşünüyoruz.
Yani tanıştığınız günden beri aranızda bu bağ var mıydı?
Demonaz: Evet, bu bağ kendiliğinden hemen oluşuverdi. Bir şarkının düzenlemesini yapıp bana geldiğinde, nereden aldığını hemen anlayabiliyorum ve şarkının nasıl olacağını ikimiz de bildiğimiz için bunun üzerine sözleri yazmak benim için daha kolay oluyor. Böyle çalışıyoruz biz. Ne demek istediğimi anlıyor musun? İkimizin arasında olan güçlü bir bağ gibi aynen. Konularda hemen hemen hemfikiriz. Bu ister bir sanat eseri olsun, ister bir T-shirt olsun ya da herhangi bir başka şey olsun. Her konuda eleştiriciyiz ve birlikte çalışmak için çok zor insanlarız çünkü bizi anlamak güçtür. Fakat düşüncelerimiz gerçekten aynı. Tıpkı insanların ‘işte bunlar Abbath ve Demonaz’ demesi gibi, haha! Ve böyle tepkiler de veriyorlar ‘Bu adamlar kim yaa? Bunlar ne yapıyorlar? Gerçekten tuhaf adamlar yaa!’ anlıyor musun?
Gelecek seneden Immortal için beklentileriniz neler?
Demonaz: Tabi ki, yeni bir Immortal albümünün yayınlanması... En azından seneye albüm çıkaracağımızı düşünüyorum ben. Seneye çıkarabilmek için çok çalışacağız. Yazdan sonra dondurucu rüzgar çarpınca şarkıları yapmaya ve tamamen albüme odaklanmaya başlarız... Bu yeni Immortal albümünü hazırlamak inanılmaz olacak bence ve bir de şimdi bu albüm üzerinde çalışmak çok güzel çünkü tıpkı 17 sene öncesi, coşku ve hırs dolu küçük çocuklar gibiyiz. Yaptığımız şeylere gerçekten değer ve"
|
|
Tarih: 27.12.2007 Saat: 11:09 Gönderen: ImpLosioN |
|
|
|
|
| |
|
Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0
|
|
| |
|
|
|
Şu An Bağlı: 
