|
 
Merhaba Manegarm!
Ümit:Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğin için teşekkür ederim Erik. Umarım Manegarm’da bu günlerde her şey yolundadır. Keyfiniz yerindedir. İşlerimin yoğunluğu nedeniyle röportajı hazırlamakta biraz geç kaldım. Bu konuda anlayışlı olacağınızı umuyorum. Öncelikle sormak istediğim şeyler yeni albümle ilgili. Kısaca başlamak istiyorum.
[ Detaylar Haberin Devamında ]
Erik: Merhaba på’re själv!! (Erik’in bize direkt Türkçe Merhaba demesi gözlerimizi yaşarttı...)
Ben Erik, Manegarm’da vokal/davulcuyum. Grubumuza ilgi gösterdiğiniz ve bizimle röportaj yaptığınız için size teşekkür etmek istiyoruz. Sanırım bu bir Türk internet sitesi (e-dergi) için yaptığımız ilk röportaj. Sorularınıza verebileceğim en iyi cevapları vermek istiyorum.
Ümit:Evet, yapacağımız röportaj Türkiye’nin en büyük Metal Müzik sitesi MetalTR.Net tarafından yayınlanan “Karanlık Oda” isimli E-Dergi için... Dergimizin 3. Sayısında sizi konuk etmekten onur duyacağız :) Ben hemen sorulara başlamak istiyorum...
"Nattväsen"(Nightcreatures) ile ilgili gelişmeleri sitenizden sürekli takip etmeye çalışıyorum. Ancak MySpace adresinizdeki kayıt fotoğrafları haricinde herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Albüm hakkındaki gelişmeler nelerdir kısaca bilgi verebilir misin?
Erik: Albümün kayıt ve mix bölümlerini Eylül ayında Västerås/İsveç’deki Studio Underground’da tam üç hafta içinde tamamladık. İki hafta önce çıplak kaydını aldık ve gerçekten muhteşem bir sound’a sahip. Müziğe gelince, tahminimce “Vargstenen” ile benzerlikler yakalayacaksın ancak belki yeni albüm birçok melodiyle ve güçlü öğelerle sana biraz daha sert ve daha açık gelecektir. Şarkılardan gerçekten tatmin olduk ve bence hiç şüphesiz bu uzun süredir Manegarm’ın yayınladığı en iyi albümü olacak. Dün kasabamızdan (Norrtälje) bazı iletişim öğrencilerinden aldığımız muhteşem yardımlar sayesinde albüm için gerçekten iyi resimler çektik. Kapak ve düzenlemenin geri kalanı neredeyse bitmek üzere. Tahminimizce albüm gelecek sene Şubat/Mart aylarında piyasaya sürülmüş olacak.
Ümit: İkinci sorum ise bu seneki turlarınızla ilgili. Heidenfest’ten yeni döndünüz. Fintroll, Catamenia, Equilibrium gibi gruplarla turladınız. Bunun haricinde Summer Breeze Open Air, Escape gibi güzel organizasyonlara katıldınız. Manegarm katıldığı organizasyonlarla her geçen gün adını daha fazla duyuran bir grup. 2009 için daha çok seyirci potansiyeli olan organizasyonlardan teklif aldınız mı? Ya da ne gibi tur projeleriniz var? Yeni albümle beraber baya yoğun olacaktır sanırım.
Erik: Şubat 2009’da Kanada’da 8 gösterilik bir turne yapacağız. Elbette bu sayede yeni albümümüz çıktığında onun da promosyonunu yapmış olacağız, gerçi hiçbir şey ayarlanmadı ama... Festivallere gelince, 17 Nisan’da Ragnarok Festivali’nde, Ağustos’ta ise Party San’da (ki ikisi de Almanya’da) yer almamız planlandı. Ama umarım bu yaz biraz daha fazla festivalde yer alırız!
Ümit: Hazır konserlerden bahsetmişken devam edelim. Heidenfest nasıl geçti merak ediyorum. Konser fotoğraflarınızı gördüm de kitleler baya coşmuş durumda. Hazır laf açılmışken bir gün Türkiye’de bizi de coşturursunuz umarım . :)
Erik: Heidenfest MUHTEŞEMDİ!! Gerçekten iyi organizasyon, iyi gruplar ve iyi seyirci. Gerçekten çok iyi vakit geçirdik. Çılgın seyirciyle birçok muhteşem gösteri vardı ancak birkaç isim vermek gerekirse Paris (Fransa), Zlin (Çek Cumhuriyeti) ve Budapeşte (Macaristan) gerçekten muhteşem geçti... Ve umarım bir gün Türk seyircilerinin önünde gösteri yaparız!!
Ümit: Hazır aklıma gelmişken; Türkiye hakkında neler biliyorsunuz? Gerek kültür olarak gerekse müzik olarak. Dinlediğiniz, tanıdığınız, daha önce irtibat kurduğunuz herhangi bir Türk grubu veya müzisyeni var mı? Daha önce herhangi bir konser teklifi aldınız mı ülkemizden?
Erik: Dürüst olmak gerekirse Türkiye hakkında pek bir bilgim yok. Gerçi Türk yemeğini seviyorum, duyduğuma göre Türk yemekleri dünyanın en iyileri arasında sayılıyormuş. Türk organizatörlerden henüz hiçbir gösteri teklifi almadık ama bizim için bir gün orda çalmak gerçekten çok hoş olurdu. Şimdi hatırladım... Ben, Markus ve birkaç arkadaşımız sanırım 96-97 yıllarında bir defa Alanya’ya bir haftalığına gitmiştik. Ama size orada bulunma nedenimizin Türk kültürü olduğunu söylersem açıkçası yalan söylemiş olurum... Hiçbir şey hatırlamıyorum, bütün hafta boyunca ortalıkta sarhoş sarhoş gezinmiştik çünkü.
Ümit: O zaman sizi en kısa sürede Türkiye’ye tekrar konuk etmek gerekli :) Bunun için gerekli koşulları sağlamaya çalışalım kısa zamanda... Kültürlerden bahsetmişken yöresel öğeleri bence çok iyi kullanan bir grupsunuz. Özellikle bunu URMINNES HÄVD EP’sinde çok iyi vurguladınız. Bu EP sizin için deneysel bir çalışmaydı sanırım. Manegarm’dan ilerleyen zamanda tekrar bu tarz çalışmalar çıkacak mı?
(Not: Bu albüm benim için tartışılmaz en iyi 5 albümün içindedir.)
Erik: Bu albüm bizim için deneysel bir şeydi, haklısın. Uzun süredir bu tarz bir albüm kaydetmek hakkında konuşuyorduk ve sonunda bunu yaptık... Sanırım ortaya gerçekten hoş bir şey de çıkardık. Şimdi ise yeniden bunun benzeri bir albüm çıkartma planımız yok. Ama belki gelecekte, kim bilir?
Ümit:Manegarm’ın 1999 yılından beri değişmeyen oturmuş bir kadrosu var. Bildiğim kadarıyla Janne ve Jacob dışında da diğer grup elemanları herhangi bir yan projeyle uğraşmıyor. Geçmişte senin birkaç projen olmuştu ancak şuanda aktif değil sanırım. Uzun süredir birlikte olan bir grupsunuz. Yaptığınız müzik mükemmele ulaşmış durumda. Manegarm bahsettiğimiz gelişmelere göre biraz daha ileride olmalıydı bence. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler? Emin adımlarla mı ilerliyorsunuz? Yoksa araya giren aksaklıklar yüzünden mi isminiz geç duyulmaya başlandı? (Tabiî ki bu benim düşüncem farklı fikirleriniz var ise sunabilirsiniz.)
Erik: Senin de dediğin gibi, kadro olarak uzun süredir birlikte çalıyoruz. 1999 senesinde eski vokalimize yol verdiğimizden beri geçen sene Jacob’un canlı gösterilerimiz için bize katılması dışında kadroda herhangi bir değişiklik olmadı.
Jacob’un diğer grubu bir Thrash Metal grubu ve şimdilik biraz ara verdiler. Janne ise her zaman her türden müzikal projeyle meşguldür zaten. Benim kendi projem olan “Death/Grind/Thrash/KötüSoundaSahip” projem ise uzun zamandır uykuda... Manegarm hepimizin çok vaktini alıyor böylece diğer projelere vakit kalmıyor.
İsmimizi duyurmak için mümkün olan en iyi yoldan devam etmeye çalışıyoruz. Gerçekten iyi müzik yazabilmek için ve grubumuzun reklamını yapabilmek için çok zaman harcıyoruz. Bazen bunca yıl sonrasında hak ettiğimiz dikkati çekememiş olduğumuzu düşünüyoruz... 95’ten beri bu işi yapıyoruz ve bu tarzdaki ilk gruplardan biriyiz bunun yanı sıra müziğinde kemanlara, flüte, bayan vokallere yer vermeye başlayan ilk gruplardanız. Ve elbette ki bazen daha fazla seyirciye ulaşamamış olmamız bizde hayalkırıklığı yaratıyor... Ama sabırlıyız, bir gün oraya ulaşacağımıza eminiz. Yapabileceğimiz tek şey iyi müzik yapmaya ve harika gösterilere devam etmek!!!
Ümit:Umarım yolunuzda daha da başarılı olursunuz... Biraz geçmişe değinmişken bir arkadaşımın merakı üzerine sormak istiyorum. Manegarm öncelikle 1995 yılında “Antikrist” adı ile kurulmuş daha sonra Manegarm adını almış. Bu değişikliğin sebebi neydi?
Erik: Sadece Manegarm’ın isim olarak bize daha uygun olduğunu düşünmüştük. Manegarm, İskandinav mitolojisi’nde yer alan bir kurdun ismi. Şarkı sözlerimiz ve bütün konsept bu tema üzerinde dönmeye başladığından itibaren Manegarm’ın grup için en kusursuz isim olduğunu düşündük.
Ümit:Son üç çalışmanızda Manegarm eski tarzından biraz uzaklaştı sanırım. Tabi bu bir olumsuzluk değil. Ancak benim ilk dinlediğim albümünüz “Nordstjärnans Tidsålder” şuanki çalışmalrınıza göre biraz farklıydı. Biraz daha sert bir albümdü. Black Metal tarzına biraz daha yakın bir çalışmaydı. Tarzınızın biraz daha yumuşamasında Victor Hemgren’in gruptan ayrılıp senin vokallere geçmiş olmanın bir etkisi var mıdır? Yoksa farklı bir sebepten mi?
Erik: Hahaha, hayır müziğimiz Victor gruptan ayrıldığı için yumuşamadı! Victor’un ne müzikle ne şarkı sözleriyle, hiçbir şey ile alakası yoktu. O sadece şarkısını söylerdi. İkinci albüm “Havest Vargar”ı kaydettikten sonra onu kovduk böylece o albümdeki vokalleri de ben yaptım. Ondan sonra da iyi gittiğini gördük ve o zamandan beri şarkı söylemeye devam ediyorum. Ancak haklısın, ilk iki albüm daha bir Black Metal soundunda... Müzikal gelişimimiz kendiliğinden, doğal şekilde gelişti sonrasında daha çok enstrümanlı, daha çok folklorik öğelerden etkilenmiş, daha çok clean vokallere sahip müzikler yazmaya başladık ve böyle devam etti... Tamam, kabul... Belki biraz yumuşamış olabiliriz =)
Ümit: Hahahaha! Erik hazır senden bahsetmişken, diğer gruplara göre gruptaki rolün biraz farklı. Hem davul kayıtları hem de vokalle uğraşan çok fazla grup elemanı yok dünyada :) Bunun zorluklarını yaşıyor musunuz? Jacob canlı performanslarda senin görevini fazlasıyla tamamlıyor sanırım? Bu konuyla ilgili daha önce ilginç tepkiler aldınız mı?
Erik: Belki o kadar genel bir şey değildir aynı zamanda şarkı söyleyen bir davulcuya sahip olmak... Albümlerde bir sene öncesine kadar davulları ve vokalleri hep ben yaptım sonrasında Jacob geldi ve canlı gösterilerde davulları çaldı, böylece sadece şarkı söyleme işini yapmaya başladım.
Önceleri canlı çalarken de davulları çalıp şarkı söylerdim... Bu gerçi... Gerçekten, gerçekten çok zahmetli bir iş olduğunu size söyleyebilirim!! Çok özel bir kadroydu ve çok cool’duk ama sonunda bir davulcu bulma konusunda karar aldık, böylece sadece vokallere konsantre olabilecektim.
Şu anda düşündüğümüzde bu durumu daha önce neden değiştirmediğimize hayret ediyoruz. Bu çok daha harika ve seyirciyle daha iyi bağlantı kurabiliyoruz ve grupta gerçek bir “frontman” olması gerçekten güzel görünüyor.
Ümit:Heavymetalonline.co.uk sitesinde yeni tişörtlerinizi gördüm. Heidenfest tişörtü çok klas :) Ulaşmak isteyenlere destek ürünleriniz ve albüm satışlarınız hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Erik: Razamataz bizim malların baskı işlerini yapıyor. (Ancak düzenleme çoğunlukla Pierre’e ait). T-shirtlerimiz, uzun kollu sweatshirtlerimiz, kapişonlularımız, berelerimiz ve birçok ürün var. heavymetalonline.co.uk sitesini ziyaret ederek gerçekten çok cool mallar satın alabilirsiniz. Aynı zamanda da dünyanın en iyi grubuna destekte bulunmuş olursunuz... =)
Ümit:
Biraz da özel sorulara değinmek isterim. Manegarm üyeleri özel hayatlarında nelerle uğraşır. Röpörtaj sonuna ufak çaplı bir anket ekleyeceğim ancak burada sizin ağzınızdan ufak tefek detaylar almak isterim. Biraz magazinsel bir soru oldu ancak samimiyetinize güveniyorum. :)
Müzik dışında ne işle uğraşır grup üyeleri? Kim evlidir kim bekardır? Belki Türkiye’den talipleriniz çıkabilir cevaplara göre. :)
Erik: Hmmm... O halde sanırım bazı Türk adayları hayalkırıklığına uğratacağım... =) Jonas dışında herkesin şuanda ilişkisi var...
- Ben, Erik, Norrtälje ismindeki bir kasabada kız arkadaşım, çocuklarım (iki kız) ve köpeklerim (iki Rottweiler) ile birlikte yaşıyorum. Hapishane gibi bir yerde çalışıyorum ve son 10 senedir bu şekilde yaşıyorum.
- Markus da Norrtälje ismindeki şehirde kız arkadaşıyla birlikte yaşıyor. Çocukları yok ama bir kedisi var. Elektrik teknisyeni olarak çalışıyor.
- Pierre de kız arkadaşıyla, oğluyla ve köpeğiyle beraber Norrtälje dışında bir evde yaşıyor. Her nevi gazete basımı işi ile ilgileniyor.
- Jonas, grupta yalnız olan tek kişi, Norrtälje’deki bir apartman dairesinde yaşıyor. Onun da çocukları var ve şu an iş değiştiriyor. =)
- Janne Stockholm’de kız arkadaşı ve yeni doğmuş oğlu ile beraber yaşıyor. Ayrıca büyük bir oğlu daha var. Janne aramızda müzikten para kazanan ve bu konuda konuşulacak çok şeyi olan biri. Her türlü müzikal projenin içinde yer alır.
- Jacob, bizim çaylak, Norrtälje’de kız arkadaşı ile birlikte küçük, küçücük bir apartman dairesinde yaşıyor. Betonarme işi ile ilgileniyor.
Ümit:Aranızda bir tek Jonas için birşeyler düşünebiliriz :) Güzel cevaplardı... Neyse sorularımıza devam edelim... Eğer yanlış hatırlamıyorsam, Manegarm İngilizceyi sadece “Dödsfard” albümünde kullandı. Bu milliyetçilikle ilgili bir şey mi yoksa şarkıların konseptine uygun olması açısından mı genelde kendi dilinizde şarkılar söylemeyi yeğliyorsunuz? Daha önce de belirttiğim üzere Manegarm hak ettiği noktada olan bir grup değil, hepimiz sizin daha fazlasını hak ettiğinizi biliyoruz. Acaba bu durum şarkı sözlerinde kendi dilinizi kullanmanızdan da kaynaklanıyor olabilir mi? Seyircinin şarkı sözlerini anlamıyor olması sebebiyle hak ettiğiniz desteği görmüyor olabilir misiniz? Kendi dilinde şarkı söyleyen/yazan gruplar çok az. Manegarm bu yolda yine kendi dilindeki şarkıları söyleyerek mi devam edecek yoksa İngilizce şarkılar da gündeme gelebilir mi?
Erik: Doğrusunu söylemek gerekirse Dödsfard’dan daha önce de İngilizce sözleri olan bir şarkı yazmıştık. 1997’de çıkan ikinci demomuzda “Daughters of Eve” isimli bir şarkımız vardı, ama bunun dışında senin de dediğin gibi sadece Dödsfard albümünde “Pagan War” ve “Ravenous” isimli İngilizce parçaları yazdık.
Biz daha 1995’de, grupla müzik dünyasına adım attığımız ilk zamanlarda müziğimizi İsveççe sözlerle icra edeceğimiz kararını almıştık. Çünkü Manegarm’ın bütün konsepti İskandinav Mitolojisine dayanır ve biz de bu temanın en iyi İsveç dilinde ifade edilebileceğini düşünüyoruz. Daha önce de belirtildiği gibi, sadece iki şarkımız İngilizce ama gerçekten biz kendi ana dilimizde şarkı söylemeyi seviyoruz. Ve bu yıllar geçtikçe bizim için daha önemli bir şey halini aldı. Biz İsveç paganlarıyız ve İskandinav Mitolojisini anlatan şarkılarımızı kendi dilimizde söylemekten daha iyi ne olabilir? Ayrıca bu şarkıları Pierre yazıyor ve Pierre kendisini İsveç dilinde İngilizce’ye nazaran daha rahat ifade edebildiğini düşünüyor.
Kendi ana dilimizde şarkı söylemenin bizim bugünkü popülaritemize herhangi bir etki ettiğini sanmıyorum... Bu tarzda kendi ana dilinde şarkı söyleyen birçok grup var bu nedenle bunun çok da önemli birşey olduğunu düşünmüyorum. Ama emin değilim. Umarım haklıyımdır... =)
Sadece bir şeyden eminim ki... Manegarm aynı olduğu gibi, aynı yolda önceki gibi durmadan devam edecek!! Yeni çıkacak olan albümümüz “Nattvasen”i bekleyin! Uzun süredir çıkarttığımız en iyi albüm olacak!!
Oradaki Manegarm hayranlarına sesleniyorum – satın alın, hayalkırıklığına uğramayacaksınız... Hem de İsveççe şarkı sözleri var =)
Ümit: Verdiğiniz samimi cevaplar için teşekkür ederim. Bunun dışında röportaja farklı bir renk katalım isterseniz. Sizin Manegarm olarak Türk hayranlarınıza sormak istediğiniz herhangi bir soru var mı? Eğer var ise, sizi uzun süredir takip eden bir hayranınız olarak sorularınızı cevaplamaktan büyük zevk duyarım.
Erik: O halde bizden size bazı kısa sorular;
Erik: Türkiye’de çok hayranımız var mı?... En azından bir kişi? =)
Ümit:Türkiye’deki en büyük hayranlarınızdan biri benim zaten Ancak benim dışımda da Manegarm’ı tanıyan, dinleyen ve seven birçok insan var tabiki. Hatta bir çok tartışma formunda size ait başlıklar muhtemelen mevcuttur. Hatta aşağıda vereceğim linkte bizim sitemizde yer alan Manegarm’la ilgili konuları görebilirsiniz.
(http://www.metaltr.net/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=6293)
Erik: Türkiye’de dükkanlarda satışa sunulmuş Manegarm albümleri var mı?
Ümit: Türkiye’de çok fazla Metalshop yok aslında. Albümleriniz çıkış tarihinden biraz geç olsa da Türkiye’ye geliyor elbette. (Şahsen ben bütün albümlerinizi temin ettim "Nattväsen" hariç =) )
Erik: Türkiye’de iyi metal festivalleri düzenleniyor mu?
Ümit: Evet özellikle son yıllarda Türkiye’de çok iyi festivaller düzenleniyor. Örneğin geçen sene düzenlenen Uni-Rock Fest. Bu festivalde Testament, Dark Tranquillity, Opeth, Orphaned Land ve daha birçok Türk grubu yer aldı. Daha önceki senelerde, Moonspell, U.D.O. Madball, In Flames, Slayer, Doro, Kreator, Overkill gibi birçok grup ülkemizi festivaller kapsamında ziyaret etti. Umarım kısa zaman içerisinde sizi de festivallerde görmek mümkün olur... Ayrıca festivaller dışında tek grupluk birçok organizasyon da düzenlendi ve halen düzenlenmeye devam ediyor...
Erik: :Son bir soru? Eğer yalnız değilsek, Türk bayan hayranlar bunu takarlar mı? Hahahah!!??
Ümit:Hahahaha :) Uzun süreli bir ilişkim var ve kız arkadaşım baya kıskanç o yüzden bu konularda pek fazla bilgim yok. Ama yine de sizin için ufak bir araştırma yapmaya çalışacağım :) (Bu konu aramızda kalsın!)
Ümit:
Son olarak size daha önce gönderdiğim anket sorularının cevaplarını rica edeceğim :)
ERIK
Kullandığınız Enstrüman (Marka, Model): AKG kablosuz mikrofon sistemi (Davuldayken
Pearl, AXIS, Sabian AAX, Vic Firth)
Doğum yeri ve Tarihi: 18 Haziran 1978, Stockholm/İsveç
Favori Grupları: Motörhead, Runnig Wild ve diğerleri...
Favori Albümler: Motörhead – “1916”
Hayranı Olduğunuz Müzisyen: John Henry Bonham
Boş Vakitlerdeki Uğraşları: 1,5 ve 3,5 yaşlarındaki iki kız çocuğunun babalığı... =)
Favori İçeceği: Uzun koşu sonrası, su.
Favori Yiyeceği: Kocaman bir biftek yanında patates kızartması.
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Albümü: Nattväsen!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Konseri: Paris ve Zlin’deki Heidenfest turnesi gerçekten çok özel bir şeydi.
Manegarm’la Yaşadığı En Unutulmaz Anısı: Her zaman Janne bize unutulmaz anılar yaşatır ama bir tanesi var ki... Bunu dinlemelisiniz... Almanya’daki bir konser sonrası kuliste çim biçme makinesi bulmuş (evet, gerçekten doğru!) ve bu makinayla birlikte kamp alanına doğru koşmaya başladı... Bu gerçekten çok komik ve tamamen çılgınca bir şeydi!!!!
Hangi Gruplarla Sahne Almak İstersiniz? : 80’lerin sonundaki Mötley Crue ile olabilir.... Sadece o sahne arkası partilerini düşünüyorum!!!!!
İlk Aldığı Albüm: Motörhead’den “1916” ya da “March Or Die” idi.... Gerçekten hiç hatırlamıyorum...
Son Aldığı Albüm: Volbeat – Guitar Gangsters & Cadillac Blood
Son Olarak Hayat Felsefesi: “Whimps and posers, leave the hall” – Manowar -92
JONAS:
Kullandığınız Enstrüman (Marka, Model): ESP gitar, Marshall ampfi, Boss pod 6 (canlı gösterilerde)
Doğum yeri ve Tarihi: 01 Ağustos 1975, Stockholm/İsveç
Favori Grupları: Çok fazla var, ama özellikle eski klasik hard rock grupları.
Favori Albümler: Karar vermek imkansız...
Hayranı Olduğunuz Müzisyen: Kendim.
Boş Vakitlerdeki Uğraşları:Vücut geliştirme
Favori İçeceği: Bowmore ve Laphroig gibi dumansı sek malt viski.
Favori Yiyeceği: Svensk husmanskost (Geleneksel İsveç Yemeği)
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Albümü: Vargstenen (şimdiye dek)
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Konseri: Bütün Heidenfest konserleri muhteşemdi!
Manegarm’la Yaşadığı En Unutulmaz Anısı: Çok fazla var.
Hangi Gruplarla Sahne Almak İstersiniz? : Iron Maiden
İlk Aldığı Albüm: Hatırlamıyorum, belki Accept - Balls To The Wall kasetiydi.
Son Aldığı Albüm: Bunu da hatırlamıyorum gerçekten, çok uzun zaman önceydi :)
Son Olarak Hayat Felsefesi: “Aint going down till the cows come home”…. Ya da harikulade filozof GG.Allin’in dediği gibi: Fuck you all and your week world die!!!
MARKUS:
Kullandığınız Enstrüman (Marka, Model): ESP ve GIBSON gitar. ENGL POWERBALL ampfi.
Doğum yeri ve Tarihi: 07 Mart 1978, Örebro/İsveç
Favori Grupları: Running wild, Dissection, Judas Priest, Manowar
Favori Albümler: Running wild – Black hand inn, Dissection – Storm of the lights bane
Hayranı Olduğunuz Müzisyen: Yngwie Malmsteen
Boş Vakitlerdeki Uğraşları: Elektrik teknisyenliği
Favori İçeceği: Captain Morgan
Favori Yiyeceği: Raggmunk med fläsk
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Albümü: Gelecek olan “Nattväsen” albümü
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Konseri: Heidenfest’teki Paris konseri.
Manegarm’la Yaşadığı En Unutulmaz Anısı: Anayolda minivanla 150 km hızla giderken Janne’nin kapıyı açıp dışarı çıkmaya çalışması sanırım...
Hangi Gruplarla Sahne Almak İstersiniz? : Running Wild, Motörhead
İlk Aldığı Albüm: Mötley Crue – Too Fast For Love
Son Aldığı Albüm: Therion – Lemuria/Sirius B
Son Olarak Hayat Felsefesi: “Bir şey için yaşamak hiçbir şey için ölmekten daha iyidir.”
PIERRE:
Kullandığınız Enstrüman (Marka, Model): ESP LTD B-254
Doğum yeri ve Tarihi: 29 Aralık 1975, Stockholm/İsveç
Favori Grupları: Black Sabbath, Razor, Nuclear Assault, Enslaved, Bathory ve daha birçoğu...
Favori Albümler: Black Sabbath-Technical Exctasy, Fastway-Trick or treat
Hayranı Olduğunuz Müzisyen: Frank Zappa
Boş Vakitlerdeki Uğraşları: Doğa
Favori İçeceği: Bira ve Sek Malt.
Favori Yiyeceği: Geleneksel İsveç Yemeği
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Albümü: Nattväsen
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Konseri: Zor soru... Hepsi! Nerdeyse...
Manegarm’la Yaşadığı En Unutulmaz Anısı: Birçok var
Hangi Gruplarla Sahne Almak İstersiniz?: Black Sabbath
İlk Aldığı Albüm: Kiss - Destroyer
Son Aldığı Albüm: Yeniden kaydedilmiş Iron Maiden albümü, Piece Of Mind
Son Olarak Hayat Felsefesi: Hayatı azami yaşa... Ve kökenine sahip çık.
JANNE:
Kullandığınız Enstrüman (Marka, Model): Yamaha SV-120 electro keman, Zoom G2.1u multieffect, her gece için değişik yay...
Doğum yeri ve Tarihi: 1962, Stockholm/İsveç
Favori Grupları: Led Zeppelin, Cream, Sex Pistols, Stooges, Mahavishnu Orchestra, Skyforger
Favori Albümler: TV Eye (Stooges live)
Hayranı Olduğunuz Müzisyen: John Coltrane, Eric Dolphy, Charles Mingus, Iggy Pop, Tom Waits, Nick Cave, Foetus
Boş Vakitlerdeki Uğraşları: Boş vaktim hiç yok
Favori İçeceği: Bira, Kırmızı Şarap, Sek Malt Viski
Favori Yiyeceği: Ölü hayvanlar
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Albümü: Her zaman için sonuncu albüm
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Konseri: Her zaman için sonuncu konser
Manegarm’la Yaşadığı En Unutulmaz Anısı: İyi gösteriler sonrası hayranlarla buluşmak
Hangi Gruplarla Sahne Almak İstersiniz? : Nick Cave and the Bad Seeds
İlk Aldığı Albüm: Benny Goodman 1944 – 1948
Son Aldığı Albüm: Hatırlamıyorum...
Son Olarak Hayat Felsefesi: “Yerin üzerinde geçen her gün güzel bir gündür...”
JACOB:
Kullandığınız Enstrüman (Marka, Model): Pearl reference, Sabian AAX, AXIS
Doğum yeri ve Tarihi: 09 Ekim 1987, Stockholm/İsveç
Favori Grupları: Vader, Katatonia, Vond, Summoning, Anathema, Testament
Favori Albümler: Katatonia-Brave murder day, Testament-The gathering, Summoning-Minas morgul
Hayranı Olduğunuz Müzisyen: Martin Wikström
Boş Vakitlerdeki Uğraşları: Barda takılmak
Favori İçeceği: Bira
Favori Yiyeceği: Pizza
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Albümü: Vargstenen ya da Havets Vargar
Manegarm’ın En İyi Olarak Değerlendirdiği Konseri: Heidenfest turnesinde Paris.
Manegarm’la Yaşadığı En Unutulmaz Anısı: Heidenfest turnesi
Hangi Gruplarla Sahne Almak İstersiniz? : Johnny Cash
İlk Aldığı Albüm: Iron Maiden-Best of the beast
Son Aldığı Albüm: Enslaved –Vertebrae
Son Olarak Hayat Felsefesi: “Contra vim mortis non est medicamen in hortis”
Ümit:
Cevaplarınız ve samimiyetiniz için teşekkürler Erik. Kısa zamanda görüşmek üzere.
Biz sana teşekkür ederiz!!
Erik-Manegarm
MYSPACE
http://www.myspace.com/manegarm
Umit Gundogdu
Author of MetalTR
www.metaltr.net
|
|
|
|
|
|
|
| |
|
Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0
|
|
| |
|
|
|
Şu An Bağlı: 
