Defne Joy Foster ölü bulundu

Teddy · Tarih: Çrş Şub 02, 2011 9:46 am Mesaj konusu:

bence intihar yada cinayet.sabahtan beri dönüyo haber.sabah8 de gordum oha dedim.cokta cıtı pıtı hatundu 31-32 yasına gelmiş hic belli etmezdi.Garip.Ölüm işte,geliyor.
Toprağı bol olsun.

Edit apayran-
""Solunum yetmezliği" ve "kalp krizi" sonucu öldüğü sanılan Foster’ın, kesin ölüm sebebinin yapılacak otopsiden sonra anlaşılacağı öğrenildi."

miş.

Defne Joy Foster Astım Krizi Geçirerek Evinde Ölü Bulundu.Ailesine Ve Yakınlarına Baş Sağlığı Diliyoruz.

miş.
_________________
Azıma sıcıyım.evet yapayim bunu.

Sponsor Linkler

yAmyAmcEsEt · Zehir Hafiye Kayıt: Aug 16, 2006 Mesajlar: 492

üzüldüm...
_________________
Ölümle haşır-neşir olmanın en iyi yolu, onu ahlaksız bir fikirle bağdaştırmaktır (!)

SMITD · Tarih: Çrş Şub 02, 2011 2:15 pm Mesaj konusu:

Teddy · Tarih: Çrş Şub 02, 2011 4:40 pm Mesaj konusu:

Çünkü,kadın müthiş derecede mutlu-eglenceli karaktere sahip hicbişeyi kafasına takmayan ama içten içe sorunları olup bunları asla dısarı vurmayan bi tip gibi geliyodu defne.Ya dedim cok kötü bi sorunu vardi,intihar a sürükledi.Yada biriyle bi sorunu oldu öldürdüler,hırsız o bu su..
ki bu ölümü bile normal değil ki.Garip.Bu yaşta bi kadının ölmesi,böyle sevimli bi insanın ölmesi.Her an ölebiliriz.Ne garip ya.
_________________
Azıma sıcıyım.evet yapayim bunu.

SMITD · Tarih: Çrş Şub 02, 2011 4:45 pm Mesaj konusu:

Bence normal her canlı gibi insanlarda bir gün göçüp gidecek.
_________________
SMITD HER HAKKI SAKLIDIR
Kirâmen kâtib-în
Fem
Work

KopuK · Tarih: Çrş Şub 02, 2011 9:20 pm Mesaj konusu:

Benim çok sevdiğim sanat camiasından nadir stv oyuncusu, program ve dj lerden biri ama kafama takılan ufak bi detay var? kimse nicin merak edip üstüne düşmedi acaba.

Defne evli 1 cocuğu var ve bir evi var dimi? neden ilk tanıştığı birinin evine gitti? yada gitmesindeki neden neydi? hani ev arkadaş ortamı olur anlarımda 1 erkek 1 kadın? günahını almıyım ama bu işte bi gariplik var

karaphum · Tarih: Çrş Şub 02, 2011 10:56 pm Mesaj konusu:

Ailesine baş sağlığı diliyorum. Çocuğuna daha çok üzülüyorum. Annesiz bir hayatı var artık...
_________________
Şu anki hislerin, oluşmakta olanın mükemmel yansımasıdır.

Emerson

Teddy · Tarih: Prş Şub 03, 2011 2:48 pm Mesaj konusu:

AurorA · Tarih: Prş Şub 03, 2011 5:41 pm Mesaj konusu:

Evde birisi çok kötü bir durumdayken insan onu evde bırakıp dışarı mı çıkar ya? Bence bir tuhaflık var... Normal insan davranışı; kadını kucağında taşımak zorunda da kalsa taksiye bindirip acile götürmektir... Saçma geldi bana açıkçası...
_________________
Ben de insanım lan!

karaphum · Tarih: Prş Şub 03, 2011 7:40 pm Mesaj konusu:

Bu iş Münevver mevzusuna dönecek gibi...
_________________
Şu anki hislerin, oluşmakta olanın mükemmel yansımasıdır.

Emerson

KopuK · Tarih: Prş Şub 03, 2011 9:36 pm Mesaj konusu:

Teddy güzel yakalamış konuyu. Ben olayı ilk yazarken tereddüt ettim. Millet yanlış anlamasın Kadının yaşantısı senimi gerdi. Ama Defnenin kocasıyla sorunları olduğu apacık ortadaydı. Çünkü kocası olay yerine gittiğinde. Polislerden bilgi alıp hic bir şey yokmuş gibi olay yerini terk etmesi oladı. Açı gercekle yüzleşmişti.

Benim bildiğim bu gibi durumlarda fenalaşır kötüleşilir. Belki daha sonra elbette üzüldü ağladı. Sonuc olarak cocuğunun annesi. Her ne yapmış olursa olsun. Ama sanki işin içinde cinayet gibi yada birini ölüme terk etmek gibi bi durum var, hangi insan evladı evinde fenalaşan birine veya kötüleşen birini bırakıp giderki? Sanırım kimse? Ya ambulans aranır? Ya aracın yoksa taksi cağırılıp ilk yardıma acile götürülür. Ne olursa olsun.. onu evde tek başına caresiz bırakmaz? Ama bu insan evladı yapmış. Bişeylerden cekindi diyebilirim. Ama sonucta bu ölüm kalım meseles. Ne olursa olsun hic bir şeyden önemli olamaz..

Neyse ölünün arkasından fazla irdelemek hoş olmucak. Huzur içinde yatsın. Neşe dolu fıkır fıkır bir insandı.. mekanı cennet olsun. Ailesine sabır cocuğuna güzel bir yaşam versin..

Çok Lie to me izledim ondan heralde..

Teddy · Tarih: Cum Şub 04, 2011 7:20 pm Mesaj konusu:

'Kimse Defne'yi azize ilan etmesin!'
Hıncal Uluç, Defne Joy Foster’ın ardından tartışılacak bir yazı kaleme aldı. "Su testisi su yolunda kırıldı" diyen Uluç'a Radikal Yazarı Evrim Sümer, "Uluç aile danışmanlığına mı soyundu ne!" diyerek cevap verdi.

Sabah yazarı Hıncal Uluç, kendisini Defne Joy Foster'ın eşinin yerine koydu ve uç sorular sordu.

Uluç'un köşe yazısı şöyle:

Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?..

Perşembe sabahı, evde kahvemi içip gazetemi okurken, Fatoş geldi. Evdeki yardımcım..

"Hıncal Bey haberiniz var mı, Defne Joy ölmüş.. Evinde ölü bulmuşlar" dedi..

Defne Joy'la tanışmayız. Televizyon izleyen biri olmadığım için, sokakta yanımdan geçse tanımam.. Ama hele son zamanlardaki ününü hemen her gün gazetelerin magazin sayfalarında okuyorum. Acun'un, her programı olay olan, bence günümüzün 1 nolu yapımcısı Acun'un son yarışması "Yok Böyle Dans"ın yıldızlarından.. Yarışmayı kazanacağını kimse tahmin etmiyor, ama kimse de elenmesini istemiyor. Öyle sempatik, öyle hayat doluymuş..

İşte Hıncal Uluç'a sanal alemden yağan tepkiler
Hatta Sevgili Yüksel (Aytuğ) "Acun bu kız elenirse onu sunucu yap, kaybetme" diye öğüt de veriyordu geçen hafta, Yakın Kumanda'da..

İşte ölen, o daha iki gece evvel seyircilerini coşturan hayat dolu kız..

Hemen TV'ye davrandım.. Haberleri izliyorum.. Ekranın başında donup kaldığımı hatırlıyorum..

Arka arkaya şoklar..

Defne Joy'un ölü bulunduğu yer kendi evi değil. Bir bekar erkeğin evi..

Bekar erkek, benim küçük kuzenim, Sanem'in kardeşi Kerem..

Beni donduran, Defne'nin ölü bulunduğu evin önünde canlı yayın yapan NTV habercisinin sözlerinden biri oldu.

"Defne Joy Foster'in kocası İlker Yasin Solmaz, az önce buraya geldi. Çok üzgün görünüyordu.."

İşte o an, orda kalakaldım.

O çarşamba sabahı, dünyada yerinde olmayı istemeyeceğim bir tek kişi vardı.. İlker Yasin Solmaz..

Düşünebiliyor musunuz?..

Sabaha karşı telefonunuz çalıyor ve haber veriyorlar.

"Eşiniz öldü. Gelin cenazeyi alın.."

"Nerde, nasıl, ne zaman?.."

"Sabaha karşı bir bekar evinde ölü bulundu. Polis soruşturuyor.."

Ne hale gelirsiniz?.. Ne düşünürsüz?..

Ne olursunuz?..

Dün sabah gazeteme baktım..

Tonla haber, tonla yazı.. Defne üzerine.. Ölen Defne'nin dramı üzerine..

Ama asıl ölü, hem de "Yaşayan Ölü" İlker Yasin Solmaz'la ilgili tek satır yok.. Asıl trajediyi yaşayan adamın adı geçmiyor nerdeyse, haberler ve yorumlarda..

İnsanlık ölmüş sanki..

Defne öldü.. Onun için her şey bitti..

Ama bu genç adam yaşayacak.. 18 aylık bebeği ile yaşayacak..

Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde "Baba bana annemi anlat" diyecek?..

Ne anlatacak İlker Yasin?.

Gencecik, hayat dolu karısı, 18 aylık bebeğinin annesi beklenmedik şekilde ölmüş.. Ona mı ağlayacak İlker Yasin.. Yoksa bir bekar evinde, sabaha karşı kanında tonla alkolle ölü bulunmuş, ona mı çıldıracak?..

Empati, mempati.. Hadi kendinizi İlker Yasin'in yerine koyun dostlarım..

"Acun yarışmayı durdursun.. Kupayı da Defne'nin 18 aylık bebeğine versin" diye hamasi bir tavsiyede bulunan Sevgili Yüksel'e sorum var..

Defne senin eşin olsaydı, dikkat et, sadece "Olsaydı" diyorum.. O "Mesela" yı okurken bile ne hale geldiğini tahmin ettiğim için.. "Defne senin karın olsaydı, gene bu yazıyı yazar mıydın.."

Kerem'in adını duyunca, Gökmen Özdemir'i aradım, Vatan'dan.. Arkadaşı..

"Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. "Sordum bile ağbi" dedi, Gökmen.. "Vallahi daha o gece tanıştık. İkimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" demiş, Kerem..

Defne'yi nerdeyse "Azize" ilan eden Ayşe kardeşim..

İşte anlatmak istediğim bu..

Bizim zamanımızda Aşka düşülürdü.. Falling in love..

Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love.. Ama onun fiili başka.. Aşk Yapmak.. Making love..

Benim aşka düşmeye saygım var.. Ama aşk yapmaya yok..

İnsan evliyken de âşık olabilir. Evli birine de âşık olabilir.. Gönül ferman dinlemez, demiş eskiler.. Durup dururken dememişler.. Yüzlerce yıllık deneyim..

Gönül ferman dinlemez tamam ama, 18 aylık bebeği olan evli genç kadın da, daha o gece tanıştığı erkeğin evine koşmaz..

Bunu bana kimse kabul ettiremez. Ben mahalle baskısından da korkmam. Kafamı kesseler düşündüğümü söylerim..

Defne boşanma kararı almış mı?. Mahkemeye baş vurmuş mu?. Evini ayırmış mı?. Ayrı mı yaşıyor eşinden, bebeğinden..

Bilmiyorum.. O konuda satır okumadım, ne öncesinde magazin sayfalarında. Ne de ölümü sonrası haberlerde ve yorumlarda..

Yani..

Ortada çok açık, çok seçik bir "İhanet" var.. Hem de aşk aldatması bile değil. Bir gecelik macera/ One night stand için, aldatılan bir koca ve unutulan bir bebek..

Ölmüş.. Allah rahmet eylesin..

Ama böyle bir insana, öldü diye saygı duymamı kimse benden beklemesin..

Kimse de, onu Azize ilan ederek, gençliğin önüne "Rol model" diye koymaya kalkmasın..

Defne Joy Foster'in ölüm sebebi bilinmiyor..

Astım hastasıymış. Fena halde sarhoşmuş. Bilinen o.. Alkol mü?. Son zamanlarda zararı bilimsel araştırmalara konu olan, bir nevi doping, enerji içeceklerinin aşırı kullanılması mı?. Uyuşturucu mu?. 10 gün içinde Adli Tıp gerçeği açıklayacakmış.. Öğreneceğiz.

Ama benim görüşüm değişmeyecek.

Defne'nin ölümü tipik bir "Su testisi, su yolunda kırıldı" olayıdır!..
_________________
Azıma sıcıyım.evet yapayim bunu.

Teddy · Tarih: Cum Şub 04, 2011 7:55 pm Mesaj konusu:

Yeni Akit yazarı Serdar Arseven, yazı yayımladı;

Onu kucakta zıplatılırken görmüştüm bir kez...
Birkaç kez de magazin sayfalarında takılmıştı gözüme...
Bir baktım; dünya alêm onu konuşuyor...
Aman ne muhabbetler;
"Şimdi Cennet'te dans ediyordur bi tanem!.."
Çıkmış yumuşağın teki, kırıta kırıta anılarını anlatıyor...
Elma şekerini çok severmiş; hayat doluymuş, bir keresinde ayağı kaymış düşmüş de çocuk gibi ağlamış...
O öyleymiş...
Olduğu gibiymiş...
Özgürmüş...
Hayat dolu, cıvıl cıvıl..
Ne muhabbetler...
Ah ah çok iyi kızdı!..
"Tanrı böyle istedi... Dansa dansa yarışmasına el sallayışı gibi hepimize el sallaya sallaya gitti!.."
Menajer mi ne...
Diyor ki;
"O gece, kulağıma eğildi ve beni ne kadar sevdiğini söyledi!.."
Oh oh suyundan da koy; işleri iyice açılır artık...
E kolay mı;
Joy Foster'in ölüme saatler kala kalbini açtığı menecır!..

¥

Bir de Pascal Nouma var, o da bizim "Türk kızını" zıplatıp durmasıyla ünlü...
Bir arada bütün "Türk tribünlerine" orasını göstermişti!..
Şimdi o.
Pek üzgün.....
"Oh MY GOD!!!" diyor...
"UNBELIAVABLE!!!"

¥

Ne muhabbetler...
Kimsenin "asıl mesele"ye geldiği yok...
Çıkacam ekrana, patlayacam yine...
Fena olacak!..
"İçin aksırıncaya, tıksırıncaya kadar için!.."
Foster bir kurban; öyle alıştırılmış, öyle yaşatılmış...
Ve...
Testi misali su yolunda kırılmış!..

¥

Onun için üzgünüm ve Allah'tan taksiratının affını niyaz ederim...
Amma velâkin, olan biten, ders almadıktan sonra neye yarar!..
"İçki bütün kötülüklerin anası!.."
Vaziyet bu!..

¥

Çocuklar görsün, gençler görsün...
Bu yollar yol değil!..
Pislik!..
Gece kulüpleri, "dansa mansa"lar, "pop star"lar, "yetenek yarışları", kâzip şöhretler, yalancı bahar!..
Defne, gecenin üçünde "sevgilisi"nin evine gitmiş...
Evli ha; bir de erkek bebeği var, Maşallah nur topu gibi, bir buçuk yaşında...
Kocası onu çok severmiş, o da kocasını severmiş...
Ancak, farklı duygularını "arkadaşlarıyla" tatmin edermiş!...
Evinde öldüğü oğlanla o gece tanışmışlar...
Ve ilk geceden "oğlan evine" gitmişler!..
Türkiye laiktir laik kalacaaaaaaaaaaak!..

¥

Hayat bu!..
Bir astım hastası, bakıma ihtiyacı var...
Birilerinin kucağında hoplatılıp zıplatılmaya değil, sıcacık yuvasında naneli, ıhlamurlu ilgiye ihtiyacı var...
Kızcağızın babası, anası taaa öte diyarlarda...
Kızları, gecenin üçünde sevgili evindeki "ölüm seansına" doğru yol alırken...
Ne alemdeydiler kim bilir?..
Ölüm acı...
Ölümün yüzü soğuk...
Lâkin bir gerçek var; sımsıcak...
Şair demiş ya; "Öleceğiz ne çare!.."
Evet ölüm...
İlle de güzel ölüm!..
Ne denir ki;
Kahrolsun popüler kültür!..
Kahrolsun, reyting!..
Kahrolsun, sorumluluklarını yerine getirmeyen ana ve babalar!..
Kahrolsun tıksırıncaya kadar içenler değil de...
"Tıksırıncaya kadar içmeyi" tavsiye edenler!..
Kahrolsun laikliğin böylesi!..
Ve kahrolsun çağdaşlığın!..
Yazıyı 10'ncu yıl marşı ile bitireyim mi!..
Evvvetttt!..
Aynen öyle...
Çıktık açık alınla!..
_________________
Azıma sıcıyım.evet yapayim bunu.

SMITD · Tarih: Cum Şub 04, 2011 9:30 pm Mesaj konusu:

Bu Akitcileri nasıl müslüman onu anlamış değil.Hoşgörü ahlak dinine inanan bu insanlar hiç mi bilmiyor.''Ölüm insanlar güzel hatırlanır.Kötü olayları dile getirilmez.'' ''Hoşumuza gitmeyen bir davranışları dahi olsa bunu karşıdakini incitecek zarar verecek şekilde yapılmaz söylenmez.''
Bunlar gibilerin yatacak yerleri yok...
_________________
SMITD HER HAKKI SAKLIDIR
Kirâmen kâtib-în
Fem
Work

karaphum · Tarih: Cmt Şub 05, 2011 1:09 am Mesaj konusu:

Haddini bilmezlere bakın hele. Kadın ile ilgili neler konuşuyorlar. Sana ne kadın kiminle ne yapmış sana ne?

Şu anda bir gerçek var ki o da Defne Joy Foster öldü ve ölüm sebebi tam olarak bilinmiyor. Bu konuda yoğunlaşılmalı. Bir insan hayat kadını, travesti, pezevenk ya da her ne şeyim olursa olsun, eğer ölüm nedeni belirsizse adil (yapılması zorunlu) olan; konuyu tarafsızca araştırmak, yorumlamaktır.

Adli tıba götürüldüğünde, görevliler hiç bir zaman bu orospuydu, bu bilmem neydi hummm sonu böyle olur ancak demez, diyerek bakmazlar. Karşısındaki ölü bir insan bedeni ve nedeni şaibeli. Aldıkları eğitimin gereğini yapmada insan karakterini kullanmazlar!

Evet kocası için zor bir durum. Sonuçta onların yaşamı onların sorunu. Ben yaşamış olsaydım (eğer karımın başkalarıyla cinsel anlamda ilişkiye girdiği kanıtlanmış olsaydı) ihanet olarak algılardım bunu.

Bekar evinden ölüsünün çıkmış olması onun, toplum tarafından reddedilmiş (tabu denilen saçmalıklardır bunlar) hal ve hareketleri yaptığı niteliği taşımaz.

O Hıncal Uluç'un bilmem nesi Kerem, Hıncal Uluç'un Telefonda Vatan'daki birine sorduğu gibi "Yine mi kız atmıştı eve?"
Peki hiç sorgulanır mı kız atarken ne yapar bu, nasıl atar ne teknikler kullanır? Zorluk çıkaranları ne gibi ilaçlarla ikna eder?
Bakın bu da bir suçlama!

Götü yiyorsa "Kerem ne yapmıştır"ın üzerinde dursun!

Toplumda hiç haz almadığım nokta; biz erkekler bir haltlar yediğimiz zaman (bkz: Kız atma, kız indirme, oltaya balık takma vs. diye uzayıp giden durumlar) vay erkek neler de yapmış, kerata işini biliyor, büyüdü bu oğlan gibi terimler kullanılır. Ya bir kız yaparsa; orospunun bilmem nenin alası onda olur. Yok böyle bir sistem böyle saçmalık...
Bir kız bir halt yiyorsa, unutulmamalıdır ki o halta bir ERKEK ortak oluyor. İki taraf da eşittir.

Edit: İmla hatası yapmışım.
_________________
Şu anki hislerin, oluşmakta olanın mükemmel yansımasıdır.

Emerson

karaphum · Tarih: Cmt Şub 05, 2011 10:59 am Mesaj konusu:

Güzel yazmışlar ekşisözlükte...
_________________
Şu anki hislerin, oluşmakta olanın mükemmel yansımasıdır.

Emerson

AurorA · Tarih: Pzr Şub 06, 2011 7:17 pm Mesaj konusu:

Defne Joy Foster Türk halkına kocasına ihanet etmeyeceği sözü mü verdi yoksa dindarlık pozlarına mı girişti de bu kadar ses getiriyor kadının öldüğü sırada kimin yanında ne pozisyonda olduğu? Birçok sanatçı(!) abuk subuk ilişkilerini "evlilik" altına alıp türlü türlü boşanmalar atlatıp sütten çıkmış ak kaşık misali ekranlarda boy gösterir ve alkış toplarken, "Biz kimiz ki bu kadar burnumuzu rahatça başka insanların yaşamlarına sokabiliyoruz" diye düşünmeksizin, sadece sanatçılığı ile gündemde olan, orasını burasını açıp ya da kapatıp bir yerlere gelmeye çalışmayan birisinin ölümünde onun kişisel hayatını didik didik etmeye çalışan, zamanında iç çamaşırı defilelerinden çıkmayan, şimdi de anladığım kadarıyla iktidardan gitmeyecek gibi görünenlere yalakalık yapmaya çalışan, hiçbir zaman gerçek bir "gazeteci" olamamış Hıncal Uluç'un laflarını dikkate almaya gerek yok sanırım...

Benim asıl üzüldüğüm, iş yerinin hemen yanındaki pastanede duyduklarımdı... "Defne Joy ölmüş lan" diyen arkadaşına "Tabi öyle gece gezersen orda burda sonunda başına bu gelir" diyen adamdı... Fiziksel özellikleri insana benzeyen bu sapık zihniyete sahip insandı beni üzen... Ve dışarıda bunlardan çok var... İktidara yalakalanmak da değil niyetleri... Gerçekten hayatı bu sanıyorlar... Sığ ve sapkın düşüncelerle, ölen birisinin ardından rahatça atıp tutabileceklerini, ölüm olayını kendi sapkın düşüncelerine alet edebileceklerini sanıyorlar... Başka hiçbir ihtimal yok... Kadın doğurmuş, kocası evde çocuğa bakıyor, kadın kocasına ihanet ediyor ve layık olduğu (!) ceza inanılan varlık tarafından veriliyor... Hepsi bu onlar için... Bu ülke insanları bazen nefes almamı engelliyor :S
_________________
Ben de insanım lan!

ancientsign · Tarih: Pts Şub 07, 2011 12:08 am Mesaj konusu:

Ataerkil ve cahil bir toplumdan daha ne beklenebilir ki? Bunu alay etmek için yazmıyorum sadece acı gerçek bu...Bilerek senelerdir eğitilmeyen,yaşadığı yere,gelirine,geçmişine göre farklı değer verilen riyakarca yetiştirilen bir halkın geldiği nokta ve daha da kötüye gidiyor...

Burası,

Hiçbir şey bilmeden bir konu hakkında atıp tutabilenlerin,
Aynaya bakmadan yüzü kızarmadan konuşabilenlerin,
Çukur kazmayı,arkadan konuşmayı,dedikodu yapmayı erdem sayanların,
En ileri derece cinsiyet ayrımcılığı yapanların,
Başkalarının haklarına saygı duymayanların,

çok büyük bir kısmını oluşturduğu bir ülke..

Erkeklerin herhalde rahatça,gerçekten abartmadan %90'ını insan namına değerlendirmeye gerek var mı bilmiyorum...Ama kadınların bile bazılarının bilinçli/bilinçsiz yetiştirilmemelerinden dolayı bu konuda Defne Joy Foster'ın yanında olmamaları en kötüsü..Beş para etmez erkek egemenliğine nasıl ses çıkartmayı düşünüyorlar ki daha başka bu konuda?...Kadınların orana vurursak Dünya genelinde ne kadar değere sahip oldukları ortada...Hele daha küçük pencereden bakarsak,çok daha zor koşullar altında kaldıkları,en ileri seviyesine kadar hor görüldükleri Türkiye'de erkeklere çanak tutmaları...Söylenecek söz yok...

Niye bilmiyorum defalarca bu ataerkillik Türkiye'de tecrübe ettiğimiz birşey olsa da bu olaydaki "evli çocuklu kadının ne işi var lafı" ilk defa bu kadar dokundu bana...Bu düşüncedeki insan sayısı maalesef %60'tan çok daha fazla...

"Kerata" adı altındakiler ve onların destekçileri erkek/kadın olsun gerçekten hava solumayı haketmiyorlar...Bunun da kararını başkası yargılayıp vermiyor,kendileri nasıl olduklarını gösteriyorlar...

Polemik yapmak ve "hayvanlık" dışında bir özelliği olmayan Hıncal Uluç...
Kendini 2.İ.Melih olarak lanse ettirmek için özellikle son bir haftadır her katıldığı tarışma programında şov yapan Serdar Arseven gibi insanlar tehlikeli değil aslında...Sonuçta %60-90'ın vekilleri onlar asıl değişmesi gereken ama değişemeyecek zihinler aramızda dolaşıyor,burada da var ve heryerde olmaya devam edecek..Belki yeni yetişen nesilden kurtarılanlar olacak ama orana vurduğumuzda her geçen nesille beraber daha da kötüye gidecek...

Doğrunun kişilere göre değişebileceği inancıyla,daha çocukluktan itibaren ayrımcılıkla ve yasaklarla yetiştirilen insanların geldiği nokta budur..

İnsanların canlarını alan veya savunma şansı bırakmadan haklarını gaspeden suçları gerçekleştirenler dışında herkese saygı duymak zorunda olduğunu insanoğlu anladığında çok geç olacak gibi geliyor bana...

Halkın %90'ına ters gelen davranışlarmış da ahlakı bozuyormuş...
Alkol de çok etkili,içki tüm kötülüklerin anası...
Su testisi...

Bunları söyleyenler ahlaklı ve dindar...

Ama "başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi ol" diyen arif ise kafir ve ahlaksız değil mi?..
_________________
Good friendly violent fun in store for all..

Hammer of Justice Crushes You,Overpower
I Cant Believe The Things You Say
I Cant Believe
I Cant Believe The Price You Pay
Nothing Can Save You
Justice Is Lost
Justice Is Rape
Justice IS Gone..

Teddy · Tarih: Pts Şub 07, 2011 8:01 am Mesaj konusu:

“hıncal uluç ölünce arkasından yazılacaklar” başlığından
* "hayatı eğlence içinde yaşadı, hiç zorluk çekmeden her istediğini yaptı. bir işe yaramadan geçti gitti. gereksizdi" how i learned to love worrying,
* son uyuzluğunu yaptı nobetci baykus,

* herkes bir sebepten öldü, o ise zevkten sefadan öldü. atesisuzanifirkat

* bu sefer güldürdü solipsist

* az bulunan, örnek insandı "nasıl olmamak gerektiği" konusunda. biraistebirader
_________________
Azıma sıcıyım.evet yapayim bunu.

Teddy · Tarih: Pts Şub 07, 2011 11:18 am Mesaj konusu:

Tolga Karel, ilk kez önceki gün İstanbul Moda Haftası çerçevesinde düzenlenen Simay Bülbül defilesinde ortaya çıktı. Basında Defne ile ilgili çıkan haberlere tepki gösteren Karel, "Ölenin arkasından yaptığı güzel şeyleri konuşmak gerekiyor. Bu konu hakkında ben çok bir şey söylemek istemiyorum. Çok üzgünüm, çok değerli bir insandı" dedi. Karel, "su testisi su yolunda kırılır" diye yazdığı için eleştirilen Hıncal Uluç'a destek çıkarak; "Herkesin bir yorumu olabilir, ama ben insani ve ahlaki açıdan konuşulması gerektiğini düşünüyorum çünkü bir insan öldü. Hıncal Uluç'a bir sitemim yok. Yazılan birtakım şeyler doğru. Bence işin insani boyutunu düşünmek gerekiyor" dedi.

Milliyet

Ben aslında böyle düşünüyorum bu kamili sevmem ama,fikirlerine katiliyorum.Bir ölünün arkasından güzel anilmasi gerektiği bariz bişey,tartişilmaz.Ama bu yaptığı hata*yi gözardi etmemizi gerektirmez.Ki ölmeseydi de böyle bi şekilde kocasını aldatti cocugunu bilmem ne kenara atti falan fian diyerek,neler derdik neler.Ve herkes empati yaparsa ki ben empati yapip konusuyorum suan,kötü konusurdu,herkes.Ama öldü,ve bişeylerin çok üzerinde bi hadise ölüm.Tüm ahlak,davranıs vs. kurallarının üstünde..Hatta yorumlar arasındaki bi cümle cok iyi tanimliyor zaten,"Ölüm herkesin kusurunu bir gece gibi kapatir"
_________________
Azıma sıcıyım.evet yapayim bunu.