Metal TR.NET - Yerli Gruplarina Sahip CIK !  
  Giriş veya Kayıt Ol
::  Ana Sayfa  ::  Hesabınız  ::  Forumlar  ::  Haberler  ::  Kritik  ::  Fotoğraf Galerisi  ::  Hosting  ::  Köşe Yazıları  ::
Menü
 Site
tree-T.gif Ana Sayfa
 Forum
 Haber Gönder
 Haber Arşivi
 Site Kadrosu
 Extra
 Hosting
 En İyi 10
 İnteraktif
 Demo & Mp3 Arşivi
 Video İzleme
 Fotoğraf Galerisi
 Destek
 Destekleyenler
 Linkekle
 Bizi Öner!
 
İçerik
. Yerli Gruplar
. Yabancı Gruplar
. Biyografiler
. Albümler
. Albüm Kritikleri
. Röportajlar
. Köşe Yazıları
. Köşe Yazıları Arşiv
. Dergiler
. Etkinlikler
· Gitar & TAB
 
Albüm Kritikleri
· KORN - The path of totality
· Hypocrisy-A Taste of Extreme Divinity (2009)
· Cyntia - Endless World (2012)
· Tiamat - The Scarred People
· Moonspell Alpha Noir-Omega White.
· Ghost - Opus Eponymous
· Testament - Dark Roots of Earth
· Lamb of God - Resolution
· Volbeat Live From Beyond Hell/Above Heaven
· Pentagram - MMXII
 
Kısa Haberler

[ Haber Arşivi ]
 
Son 10 Haber
· 100 Metal Sunar: GAEREA
[ 0 yorum - 954 okuma ]
· Dark Tranquillity Türkiye Turnesi 2021
[ 0 yorum - 3254 okuma ]
· SECURIS yeni Albümünü yayınladı.
[ 0 yorum - 5920 okuma ]
· OPETH 22 Mart 2015′te İstanbul'da, 23 Mart'ta ise Ankara'da
[ 0 yorum - 14057 okuma ]
· Blind Guardian Istanbul konseri 14 Mayıs 2015
[ 0 yorum - 14586 okuma ]
· Blind Guardian 8 yıl aradan sonra yeniden Ankara’da
[ 0 yorum - 13920 okuma ]
· DYING FETUS 11 HAZİRAN 2015 İstanbul'da
[ 0 yorum - 15429 okuma ]
· Kurt Cobain belgeselinden ilk fragman geldi
[ 0 yorum - 15494 okuma ]
· Takıntı - Buhran klibi yayınlandı!
[ 0 yorum - 16607 okuma ]
· Wayne Static 48 yaşında hayatını kaybetti
[ 0 yorum - 17573 okuma ]

[ Devamı Haberler Bölümünde ]
 
Fotoğraf Galerisi

B Noktası



B Noktası



B Noktası



Heretic Soul @ Waldb ...



Heretic Soul



Heretic Soul



Heretic Soul @ Rock ...



Anoreksi Promo 2011



Anoreksi Promo 2011



Anoreksi Promo 2011


[ Fotoğraf Galerisi ]
 
Rastgele Biyografi


Sabhankra
 
MetalTR Arama
 
Üyelik
 
Üye Olun
Kayıp Şifre

Güvenlik Kodu: Güvenlik Kodu
Güvenlik Kodunu Girin:
 
Üyelik:
Bugün: 0
Dün: 0
Bekleyen Üyelik(ler): 4
Toplam Üye: 42,762
En Son Üye: electric_wizard

Şu An Bağlı:
Misafir(ler): 201
Üye(ler): 0
Toplam: 201
 
Forumlardan
Last 10 Forum Messages

eskiler bi bakın la ?
Son mesaj atan; ImpLosioN

Şu anda ne dinliyorsunuz?
Son mesaj atan; ImpLosioN

MetalTR Discord kanalı bekleriz
Son mesaj atan; Belorin

Metal dinleyici kitlesi
Son mesaj atan; Belorin

Kiramen Katib-in (Ankara)
Son mesaj atan; SMITD

Ona On Cafe
Son mesaj atan; SMITD

Kurbağa Teorisi
Son mesaj atan; elvistuna

Rotting Christ 10 Aralık 2023'te İstanbul'da!
Son mesaj atan; KopuK

Rotting Christ 10 Aralık 2023'te İstanbul'da!
Son mesaj atan; KopuK

1 mart 2024 Cradle of Filth istanbul konseri
Son mesaj atan; KopuK


[ Metal TR.NET - Yerli Gruplarina Sahip CIK ! ]
 
Köşe Yazıları
 
metaltr.net :: Başlığı Görüntüle - Kaybettiklerimiz...
 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları Üye ListesiCan Sıkıntısı Giderici!   
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun     GirişGiriş 
GünlüklerGünlükler    Günlük Kontrol PaneliGünlük Kontrol Paneli    GünlüğümGünlüğüm

Kaybettiklerimiz...
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    metaltr.net Forum Ana Sayfası -> Güncel Haberler
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ateist
 


Kayıt: Sep 24, 2005
Mesajlar: 630


MesajTarih: Cmt Tem 29, 2006 11:16 am    Mesaj konusu: Kaybettiklerimiz... Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #1   

Bu sabah internetten gazeteleri karistirirken bir suredir hastanede yatan ve sabah karsi 03:00 sularinda yazilarini severek okudugum bir gazetecinin olumu ile karsilastim..Acikcasi sevdigim bir insandi..Yazilarini kacirmamak icin elimden geleni yapardim..Ayni dunya'ya bir baska bakis acisi ile yaklasiyordu degisikti herkes gibi degildi.Belki de bu yuzden beni cekiyordu yazilari...70 kusur yaslarindaydi sanirim..Neyse Bodrum'un hircin cocugu artik yok..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Sponsor Linkler







Tarih: Google ve Sponsor Baglantilari    Mesaj konusu: Sizde bu bölüme reklam verebilirsiniz !
: #   


Başa dön
ironclad
"Beth"


Kayıt: Nov 07, 2004
Mesajlar: 2998
Nerden: somewhere back in time

MesajTarih: Cmt Tem 29, 2006 12:48 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #2   

Sevenlerinin başı sağolsun...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
black_sugar
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Jul 26, 2005
Mesajlar: 688


MesajTarih: Cmt Tem 29, 2006 6:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #3   

ironclad demiş ki:
Sevenlerinin başı sağolsun...

+1
_________________
We are the champions my friends,
And well keep on fighting;
Till the end
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
ironclad
"Beth"


Kayıt: Nov 07, 2004
Mesajlar: 2998
Nerden: somewhere back in time

MesajTarih: Çrş Ağu 02, 2006 3:55 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #4   

Sabah Gazetesi'nin 17/09/2004 yazisi idi...

''Sen yenersin Duygu

Beyin tümörü teşhisiyle tedavi altına alınan yazar Duygu Asena "Sevgi çemberindeyim, yazmaya devam" diyor.

Depresyon sanısıyla psikiyatriste giden Duygu Asena'nın beyin MR'ında iki kitle saptandı. Biyopside, biri iki santim çapındaki kitlelerin beyin tümörü olduğu ortaya çıktı.

ÖNCE İLAÇ TEDAVİSİ SONRA RADYOTERAPİ
Asena'nın doktoru Beyin Cerrahı Ali Zırh, ilaç tedavisine başlandığını sonra da radyoterapi uygulanacağını söyledi, "Bu tür tümörlerde hastanın moral faktörü çok önemli" dedi. Ameliyat için karar 1.5 ay sonra verilecek.

"MORALİM İYİ, HAYATIM ESKİSİ GİBİ SÜRECEK"
Duygu Asena da moralinin iyi olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Dostlarımın yoğun ilgisi ve sevgisiyle çevrelenmiş haldeyim. Hayatım eskisi gibi sürecek. Yazılarıma da devam edeceğim."

ve geçtiğimiz günlerde;

''Uzun süredir beynindeki tümör yüzünden tedavi gören Gazeteci Yazar Duygu Asena rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Asena dünden beri yoğun bakımda, durumu ciddiyetini koruyor.''

ve bugün;

''30 Temmuz Pazar günü yaşamını yitiren Gazeteci-Yazar Duygu Asena İstanbul’da toprağa verildi. Asena için çalıştığı Vatan Gazetesi ile Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. “Sarı gül”, henüz küçük bir çocukken, ablası İnci’ye okuyup, onu ağlattığı hüzünlü bir dörtlüktü Duygu Asena’nın. Sarı güller, aradan yıllar geçtiğinde, Duygu Asena’nın bedenini saran, son yolculuğunda ona eşlik eden çiçekler oldu.''

sevenlerinin başı sağolsun...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
lethee
Zehir Hafiye
Zehir Hafiye


Kayıt: Jul 08, 2006
Mesajlar: 365


MesajTarih: Çrş Ağu 02, 2006 8:25 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #5   

herkes aşkı arıyor ama belki de yanlış yerde arıyoruz aşkı. hayat aşk demek değil, hayatını güzelleştirebiliyorsan, aşkını da buluyorsun.
duygu asena
_________________
özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
Ateist
 


Kayıt: Sep 24, 2005
Mesajlar: 630


MesajTarih: Çrş Ağu 02, 2006 8:27 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #6   

Once Reha Magden , Halit Capin ardindan Duygu Asena ve Ergil Tezerdi..

Kisa kisa araliklarla birbirinden degerli bir kac insani birden kaybetmek oldukca kotu bir durum olsa..Gazete koselerinde olsun , yazdiklari kitaplarda hep tarafsiz ve kendilerince yaptiklari calismalarla isimlerinden cok fazla soz ettirdiler..Kimisi sade bir kimligi sahip olsa bile bir sekilde kotu niyetli medya organlari bunlari kotu ve cirkin emellerine alet ettiler..Oyle ki simdilerde arkalarindan ' degerli , buyuk , yuce , ulu ' diye bahsedebiliyorlar..Yazik , ki ne yazik..Vakti zamaninda degerleri bilinmeyen sahsiyetler bir bir yok olurken simdi arkalarina riyakarca agit yakmalari gucume gidiyor...

Kimseyi umursamadan , davalardan vazgecmeden , silah olan kalemlerini ve cephane olan tumcelerini sonuna kadar kullanabilen bu sahsiyetleri ozleyecegi(m)z..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
lethee
Zehir Hafiye
Zehir Hafiye


Kayıt: Jul 08, 2006
Mesajlar: 365


MesajTarih: Çrş Ağu 02, 2006 8:38 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #7   

onlar da erken gitti...
tüm iyiler gibi...
_________________
özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
Ateist
 


Kayıt: Sep 24, 2005
Mesajlar: 630


MesajTarih: Prş Ağu 03, 2006 9:10 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #8   

Ve Yilmaz Cetiner , iste son olum haberi de bu diyorum artik..Cok uzun sureli gazetecilik ve yazarlik hayatinda buyuk islere imza atmis ve 2 yil ' Yilin Gazetecisi ' odulunun yaninda cesitli odullerde almis olan usta kalem..Yine hayata bir yenilis..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
AccurseD
 


Kayıt: Dec 26, 2004
Mesajlar: 1270


MesajTarih: Pzr Ağu 06, 2006 2:34 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #9   

Bu Yazdıkalrınız Büyük Bir Ustayı ve Onun Cok Guzel Bir Siirini Aklıma Getirdi Herhalde Son Kaybettiklerimizde O Buyuk UStadın Yanına Gittiler Dostcakalasınlar....


başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer, ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..

bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun

bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince
dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
vardığın çimen yeşilliğince

nerde gördüklerim
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka..
_________________
MAVİ LİMAN

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın...

Nâzım HİKMET
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
AccurseD
 


Kayıt: Dec 26, 2004
Mesajlar: 1270


MesajTarih: Pzr Ağu 06, 2006 4:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #10   

Ben ölürsem
Akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür

Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

Ben ölürsem
Akşamüstü ölürüm
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim

Çocuklar sinemaya gider
Derinden bir tren geçer
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

Ben ölürsem
Akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente gideyim

Kayısı ağaçları arasından inip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
_________________
MAVİ LİMAN

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın...

Nâzım HİKMET
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
AccurseD
 


Kayıt: Dec 26, 2004
Mesajlar: 1270


MesajTarih: Cmt Ağu 12, 2006 5:12 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #11   

Tarihte bugün: 12 ağustos

12 Ağustos, 2006 02:01:00 (TSİ)


Can Yücel sevenleri tarafından 'Can Baba' olarak anılır
Şair ve çevirmen Can Yücel 1999 yılında İzmir'de yaşama veda etti.

Can Yücel, 1926 yılındada İstanbul'da hayata gözlerini açtı. Milli Eğitim Bakanlığı da yapmış olan kültür adamı Hasan Ali Yücel'in oğludur.

Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra'da BBC'nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore'de yaptı.

1958'de Türkiye'ye döndükten sonra bir süre turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak yaşamını sürdürdü. 1956'da Güler Yücel ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu.

Son yıllarında Datça'ya yerleşti ve her hafta 'Leman', her ay 'Öküz' dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı.


Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e hakaretten yargılanan Yücel, 18 nisan seçimlerinde Özgürlük ve Demokrasi Partisi'nin İzmir birinci sıra milletvekili adayı oldu.

12 ağustos 1999 gecesi İzmir'de ölen şair, vasiyeti üzerine çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça'ya gömüldü.

Can Yücel, 1945-1965 yılları arasında 'Yenilikler', 'Beraber', 'Seçilmiş Hikayeler', 'Dost', 'Sosyal Adalet', 'Şiir Sanatı', 'Dönem', 'Ant', 'İmece' ve 'Papirüs' dergilerinde yazdı.

Daha sonraları 'Yeni Dergi', 'Birikim', 'Sanat Emeği', 'Yazko Edebiyat' ve 'Yeni Düşün' dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 1965'ten sonra siyasi konularda da ürün verdi.

12 mart 1971 döneminde Che Guevara ve Mao'dan çeviriler yaptığı gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkum oldu. 1974'te çıkarılan genel afla çıktı.

Dışarı çıkışının ardından hapiste yazdığı 'Bir Siyasinin Şiirleri' adlı kitabını yayımladı. 12 eylül 1980 sonrasında müstehcen olduğu iddiasıyla 'Rengahenk' adlı kitabı toplatıldı.

1962'de İngiltere'deyken, 1709 yılından kalma, Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi kitabı bulması geniş yankı uyandırdı.

Şiirlerinde argo ve müstehcen sözlere çok sık yer veren, bu nedenle zaman zaman dikkatleri üzerine çekip koğuşturmaya uğrayan Yücel, ilk şiirlerini 1950 yılında 'Yazma' adlı kitapta toplamıştı.

Can Yücel, taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti. İlham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardı.

Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardı ve kitaplarından birinin adı ailecek anlamına gelen 'Maaile'ydi.

Onun için ailesi çok önemliydi. Bu insanlarla olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştı. 'Küçük Kızım Su'ya', 'Güzel'e', 'Yeni Hasan'a Yolluk', 'Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim' bu sevgi şiirlerinden bazılarıdır.

Can Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Brecht gibi ünlü yazarların oyunlarından çeviriler yaptı. Shakespeare çevirileri ('Hamlet', 'Fırtına', 'Bir Yaz Gecesi Rüyası') aslına tam olarak bağlı kalmasa da son derece başarılıdır.

Shakespeare'in ünlü 'to be or not to be' sözünü 'bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin' şeklinde Türkçeleştirmişti.

1959'da ilk baskısı yayımlanan 'Her Boydan' adlı kitabında dünya şairlerinin şiirlerini serbest ama çok başarılı bir biçimde Türkçeye çevirmişti.


CNN TURK haber sitesinden alınmıstır...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
AccurseD
 


Kayıt: Dec 26, 2004
Mesajlar: 1270


MesajTarih: Cmt Ağu 12, 2006 5:15 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #12   

Şair ve çevirmen Can Yücel'in şiir ve çevirilerinden örnekler...

Akdeniz Yaraşıyor Sana

Akdeniz yaraşıyor sana
Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun
Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında
Hiç dinmiyor motorların gürültüsü
Köpekler havlıyor uzaktan
Demin bir çocuk havladı
Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine
Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir
Denizi tokmaklıyor balıkçılar
Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak
O sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği
Hayatta yattık dün gece
Üstümüzde meltem
Kekik kokuyor ellerim hala
Senle yatmadım sanki
Dağları dolaştım
Ben senden öğrendim deniz yazmayı
Elimden düşmüyor mavi kalem
Bir tirandil çıkar gibi sefere
Okula gidiyor öğretmenim
Ben de ardından açılıyorum
Bir poyraz çizip deftere
Bir ada var sırf ebabil
Dönüyor dönüyor başımda
Senle yaşadığım günler
Gümüş bir çevre oldu ömrüm
Değince güneşine
Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını
Gözlerim kamaşınca senden
Ölüm belki sularından kaçırdığım
O loş suda yıkanmaktır
Durdukça yosundan yeşil
Kulaç attıkça mavi
Ben düzde sanırdım yıkıntım
Örenim alkolik asarım
Mutun doğruğundaymışım meğer
Senle çıkınca anladım
Eski Yunan atları var hani
Yeleleri bükümlü
Gün inerken de öyle
Ağaçtan izdüşümleriyle
Yürüyor Balan tepeleri
Yürüyor bölük bölük can
Toplu bir güzelliğe doğru
Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize

Buluşmak Üzere

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım

Değişik

Başka türlü birşey benim istediğim,
Ne ağaca benzer ne de buluta benzer;
Burası gibi değil gideceğim memleket,
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava;
Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız
Rengi başka, tadı başka.

Kibar Hırsızın Türküsü

Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan
Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan
Taksinize mülkünüze dairenize...
Heceleyerek üzerinde ayak ve el uçlarımın
Belledim seyyarenizi ve kelimelerinizi...
Gözlerinize baktım, mukaddes ciltlerinize, büfelerinize
Vesairenize...
Şiir fenerimle de baktım, son çığlık!
Aşk yokmuş sizde beş paralık!
Gidiyorum ben boşçakallar
Sıçmışım ortalık yerinize
Kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık

Küçük Kızım Su'ya

Bir derin uykudaydım ölümün içinden
Açtım ki gözlerimi
Bir suyun gölgesi gibi
Kendisi adeta bir suyun
Ayakucunda sen oturuyorsun

Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum!

Mare Nostrum
Deniz Gezmiş'e

En uzun koşuysa elbet Türkiyede de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!

Rıfat'a
Rıfat Ilgaz'a

Ilgaz, Anadolu'nun sen yüce bir dağısın
Eteklerinde kitaplar...

Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim
Hasan Ali Yücel'e

Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek –
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.

Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! –
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a,
Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Sevgi Duvarı

sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi

kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Suda
Kızı Su'ya

Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık,
Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin;
Düşmüşüz yavaşça bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.

Balıklar gibiymiş, sessiz ve karanlık,
Yüzermiş saçların, yüzermiş nefesin;
Susarmışız öyle, bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.

Yapraktı

Bir başka yolculuk dalından düşmek yere,
Yaşadığından uzun;
Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere.

Ağacın yüksekliğince,
Dalın yüksekliğince rüzgarda;
Ve bir yeni ö'mü'r
Vardığın çimen yeşilliğince.

Arkamdan Konuşmasınlar Diye

Her Donkişotun bir yeldeğirmeni vardır
Benim ki Heybeli’de
Yarı yarıya yıkık
Üstünde
Kırmızı üstüne beyaz beyaz harflerle
Kocaman
TÜRKİYE HALK BANKASI
Yazılı
Vallahi billahi de
Beş kuruş almadım o reklam için

Metamosmoris

İlkin ELİFBA'ydı
Sonra ALFABE oldu
Derken ABeCe
Şimdi de A.B.D.

İmana Geldim

Bir kız buldu beni akşam üstünde
Bakire değil ama kızmış
Allahına kadar
O ne memeler o
O ne uyluklar o
Ooo
Hele o engebesiz aşağlara
İnen o göbeği o
O müselles o müselles o
Hiç ağda görmemiş ayda
Allahıma güzel

İşte o zaman imana geldim

Güzel'e
Kızı Güzel'e

Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık
Yalnız senin küçücük elinle yalnızlık
Kandilli İlkokulu kadar kalabalık
Zilleri çaldığında düşlerinin
Sınıfların kapıları ardına kadar açık
Gökyüzünün, toprağın, hayalle, emeğin
Haklı sınıfları

Belki de baskın korkusuyla vefasız, akıntıya atlan
Kitaplar var ya onlardan
Öğrenmiş Marx'ı, gümüş balıkları
Ve belki de onun için o kadar,
O kadar aydınlık ortalık

Sen ki çiçekleri toplamayan güzelim
Çiçekleri sulayan çocuk
Ve ben ki buruk ve kavruk
Bir ihtiyar adamım artık
Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok
Ve anladım, anladım ki bir daha
Düşünde bile göremez işler
Düşlerin gördüğü işleri

İşte Bu İş

Shakespeare
Beatiful is terrible
Terrible is beatiful demiş
Bu söz Türkçe şöyle söylenir mi acep?
Güzelden güzeldir gazel
- O düşen sonbahar yaprağı-
Ve müthiş

Benim şiirden anladığım işte bu iş

ÇEVİRİLERİNDEN ÖRNEKLER

66. Sone

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

William Shakespeare

Oy Reis! Koca Reis!

Oy reis, koca reis, alnımızın akıyla döndük seferden.
Savuşturup onca belâ, onca fırtınayı, sonunda murada erdin.
İşte liman, bak, çanlar çalıyor, bayram ediyor ahali,
Gördüler pupa yelken geliyor, gözüpek, gözü yeşil yelkenli.
Neyleyim, neyleyim ki ama...
Bu kan damlalarını nideyim?
Gayri uzanmış güverteye reis,
Soğumuş ellerini mi öpeyim?

Oy reis, koca reis, kalk da şu çanları dinle bari!
Baksana, senin bayrağın çekilen, senin şarkın söyledikleri!
Senin için bu çiçekler, senin için toplaştılar sahillerde,
Seni çağırıyorlar, bak, senin adın geziyor dillerde!
Gel, reis ağacığım benim,
Kolumun üstüne yatırayım seni.
Çoktan öldüğünü unuttum ama,
Bu kan damlalarını nideyim?

Reis cevap vermiyor sözüme, dudakları söylemez olmuş,
Ağam kolumu duymuyor bile, ne yüreği ne kalbi kalmış.
Sağ salim demir attı gemi, bitti artık sona erdi sefer,
Savuşturup onca belâyı, kazanılan bir güzelim zafer.
Bayram etsin sahil, çalsın davullar!
Yalnız bırakın beni gideyim!...
Reisin yattığı güvertenin üstünde
Böyle dolaşmayıp da nideyim?

Walt Whitman

Sardalyeci Kadınların Türküsü

Dönün bakalım dönün
Ufacık kızlar
Dönün fabrikanın etrafında
Handiyse girersiniz siz de içeri
Dönün bakalım dönün
Balıkçı kızları
Balıkçı yetimleri

Beşiğinizin etrafına dizilen
Melekler vardı ya hani
Belli fabrika sahibinden para yedikleri
Tutup alınyazınızı yazmışlar
Yazılacak birşey olsaydı bari

Siz yok yoksul yaşayacaksınız
Biçok da çocuğunuz olacak
Ama biçok çocuğunuz
Onlar da yok yoksul kalacak
Onların da biçok çocuğu olacak
Ama biçok çocuğu
Biçok çocuğu ama
Dönün bakalım, dönün
Ufacık kızlar.

Dönün fabrikanın etrafında
Handiyse girersiniz siz de içeri
Dönün bakalım dönün
Balıkçı kızları
Balıkçı yetimleri

Jacques Prevert


CNN TURK haber sitesinden alınmıstır...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
ironclad
"Beth"


Kayıt: Nov 07, 2004
Mesajlar: 2998
Nerden: somewhere back in time

MesajTarih: Pts Eyl 04, 2006 6:49 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #13   

AccurseD, burasi sadece 'kaybettiklerimiz' bölümüdür,yeni olan ölümler için.Can yücel eserleri için başka bir topic vardi sanirim.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
AccurseD
 


Kayıt: Dec 26, 2004
Mesajlar: 1270


MesajTarih: Sal Eyl 05, 2006 9:10 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #14   

olabilir onuda kaybetmiştik ve ölüm yıl dönümü üzerine yazmıştım..
_________________
MAVİ LİMAN

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın...

Nâzım HİKMET
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
InnerShadows
Geçerken Uğrayan
Geçerken Uğrayan


Kayıt: Nov 18, 2006
Mesajlar: 30


MesajTarih: Prş Ksm 23, 2006 7:18 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #15   

Kaybedeli 1 seneyi biraz geçkin oluyor ama..Ölümü beni gerçekten derinden etkilemişti hele ki okulda o hafta onun şiirini işliyorduk..Üçüncü Şahsın Şiiri...Ve tabiki de Attila İlhan...

Edebiyat öğretmenimiz,"Yazmaya çalışırken birşeyler her zaman bir idolünüz olsun,onun gibi yazmaya çalışın." demişti..Herhalde benim idolüm de Attila İlhan olsa gerek..

Bana şiiri sevdiren ve belki de bu kadar derinden etkileyen insana teşekkürler..O benim her zaman kalbimde..
_________________
Who could see beyond this my darkness?


Who could promise to never destroy me?
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
saklaban
Geçerken Uğrayan
Geçerken Uğrayan


Kayıt: Mar 08, 2007
Mesajlar: 23
Nerden: ankara

MesajTarih: Çrş Mar 28, 2007 10:02 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #16   

21 Mart 1973 ::: Aşık Veysel Şatıroğlu

21 Mart geçti. Ve kimse, çiçek hastalığından gözlerini kaybetmiş günümüzde rock müziğe bile ışık tutan, bu halk ozanını hatırlamadı. Ne acı!
"Ben giderim adım kalır,
Dostlar beni hatırlasın.
Düğün olur, bayram gelir,
Dostlar beni hatırlasın... " dediyse de ne yazık ki günümüzde binlerce insandan birkaçı tarafından hatırlanır oldu..
_________________
www.guardinals.rockmekan.com -->> Guardinals internet sitesi
www.puratu.org --> Pentagram Fan Sitesi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
GORGOROTH666
Veled-i METAL
Veled-i METAL


Kayıt: Nov 24, 2004
Mesajlar: 199
Nerden: Amsterdam

MesajTarih: Prş Mar 29, 2007 12:07 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #17   

2004 ün sonlarında akciğer kanseri teşhisi konuldu ve tedavi görmeye başladı.25 Haziran 2005'de, 33 yaşında, tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde yaşamını yitirdi...


Aşk, özgürlük düşü yetmez;
özgürlüğün kendisi, hala yetmez;
Hayatın kendisi,
ve en sonunda giderken oradan,
hayattan her şeye bedel,
küçük,
mütevazi,
o en anlamlı tebessüm sizin olsun…
Elbette mümkün değil ama,
her şey gönlünüzce olsun…


Neden olmasın?...
Kazim Koyuncu (11.05.2004)


BİR GÜN YOLDA YÜRÜYORDUM BİR ŞARKI DUYDUM KALBİM ACIDI BU KADAR
_________________
"I can barely see You anymore"
You must remember the Butterfly, it did not die
"I Love You" ... I Love you Too
"I cant see You anymore"

Goodbye My Love...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Anomaly
Geçerken Uğrayan
Geçerken Uğrayan


Kayıt: Jun 05, 2007
Mesajlar: 37
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Cum Hzr 08, 2007 9:23 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #18   

5 gün önce andığım büyük insan.. Nazım Hikmet Ran
ve
"..Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin." gibi derin bir dizenin sahibi Can Yücel

bana göre şiir adına en büyük kayıplar Sad
_________________
Last night I dreamt that somebody loved me
No hope, no harm just another false alarm..


http://www.myspace.com/anomaly_13
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
exsaddam
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Apr 18, 2005
Mesajlar: 15385
Nerden: Ankara

MesajTarih: Pts Tem 02, 2007 10:08 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #19   

2 Temmuzda Madımakta canice katledilen büyük şair Metin Altıok dan bir şiir günün anlamı için:

Acılarla Sorularla

İşte yine kapıldım
O can sıkıntısına; içimde bir tozlu
Sarnıç boşluğu,
Gitmekle kalmak
Arasında karasız
Yürüdüm kederle
Dağlara doğru.

Yüzlerce soru
Vardı aklımda,
Kulaklarımda
Bir garip uğultu
Ölümü kullanamazdım;
Bir yerlerde
Bilmediğim birilerine
Belki ayıp olurdu.

Belki de hiç
Ummadığım
Sevgisi tarazlı biri;
Koparıp bana ilişik
Umudunu
Bir kitabın arasında
Yamyassı
Kuruturdu

Bir gazetenin
Ölüm ilanlarında
Okuyup adımı,
Öfkeye dönüştürürdü
Sandık kokulu
Hüznünü
Ve ölümü inatla,
Yok yere savunurdu.

Ben bunca yıl
Bunca insan tanıdım
Yüreği zehir dolu;
Yine de insanlardan
Kesmedim umudu.
İnsan dedim
Yekindim;
..........
..........



Metin Altıok
_________________
http://exsaddam.mybrute.com

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger Myspace Profil Facebook Profil
exsaddam
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Apr 18, 2005
Mesajlar: 15385
Nerden: Ankara

MesajTarih: Pts Tem 02, 2007 10:09 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #20   

GÜNLERDEN ÖYLE BİR GÜN
Günlerden öyle bir gündü;
Üstüne tarih düştüğüm.
Gözümün önüne geldi birden
Balkıyan güzel yüzün.
Ve yüreğim yandı söndü,
Ter bastı avuçlarımı.
Bir işlek kovan uğultusu
Kapladı kulaklarımı.
Uzandım usulca cigarama;
Yavan ömrüme katık.
Ben o gün öldüm gülüm,
Bir daha ölmem artık.
Metin ALTIOK
_________________
http://exsaddam.mybrute.com

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger Myspace Profil Facebook Profil
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    metaltr.net Forum Ana Sayfası -> Güncel Haberler Tüm saatler GMT +1 Saat
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki
1. sayfa (Toplam 5 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2002 phpBB Group
Türkçe Çeviri : Onur Turgay & Erdem Çorapçıoğlu
phpBB template by Spectre :: Ported for PHP-Nuke by nukemods.com
Forums ©
MetalTR.NET'de yayınlanan tercümeler, biyografiler, köşe yazıları, resimler ve sair materyaller izinsiz ve kaynak gösterilmeksizin kullanılamaz.
Copyright © 2004-2012 MetalTR.NET
| Yasal Uyarı



Sitemap - forumtags -
Web site engine code is Copyright © 2003 by PHP-Nuke. All Rights Reserved. PHP-Nuke is Free Software released under the GNU/GPL license.
Sayfa Üretimi: 0.22 Saniye
Untitled Document