Giriş
veya
Kayıt Ol
::
Ana Sayfa
::
Hesabınız
::
Forumlar
::
Haberler
::
Kritik
::
Fotoğraf Galerisi
::
Hosting
::
Köşe Yazıları
::
Menü
Site
Ana Sayfa
Forum
Haber Gönder
Haber Arşivi
Site Kadrosu
Extra
Hosting
En İyi 10
İnteraktif
Demo & Mp3 Arşivi
Video İzleme
Fotoğraf Galerisi
Destek
Destekleyenler
Linkekle
Bizi Öner!
İçerik
.
Yerli Gruplar
.
Yabancı Gruplar
.
Biyografiler
.
Albümler
.
Albüm Kritikleri
.
Röportajlar
.
Köşe Yazıları
.
Köşe Yazıları Arşiv
.
Dergiler
.
Etkinlikler
·
Gitar & TAB
Albüm Kritikleri
·
KORN - The path of totality
·
Hypocrisy-A Taste of Extreme Divinity (2009)
·
Cyntia - Endless World (2012)
·
Tiamat - The Scarred People
·
Moonspell Alpha Noir-Omega White.
·
Ghost - Opus Eponymous
·
Testament - Dark Roots of Earth
·
Lamb of God - Resolution
·
Volbeat Live From Beyond Hell/Above Heaven
·
Pentagram - MMXII
Kısa Haberler
[
Haber Arşivi
]
Son 10 Haber
·
100 Metal Sunar: GAEREA
[ 0 yorum - 759 okuma ]
·
Dark Tranquillity Türkiye Turnesi 2021
[ 0 yorum - 3067 okuma ]
·
SECURIS yeni Albümünü yayınladı.
[ 0 yorum - 5717 okuma ]
·
OPETH 22 Mart 2015′te İstanbul'da, 23 Mart'ta ise Ankara'da
[ 0 yorum - 13849 okuma ]
·
Blind Guardian Istanbul konseri 14 Mayıs 2015
[ 0 yorum - 14393 okuma ]
·
Blind Guardian 8 yıl aradan sonra yeniden Ankara’da
[ 0 yorum - 13724 okuma ]
·
DYING FETUS 11 HAZİRAN 2015 İstanbul'da
[ 0 yorum - 15233 okuma ]
·
Kurt Cobain belgeselinden ilk fragman geldi
[ 0 yorum - 15283 okuma ]
·
Takıntı - Buhran klibi yayınlandı!
[ 0 yorum - 16401 okuma ]
·
Wayne Static 48 yaşında hayatını kaybetti
[ 0 yorum - 17359 okuma ]
[
Devamı Haberler Bölümünde
]
Fotoğraf Galerisi
B Noktası
B Noktası
B Noktası
Heretic Soul @ Waldb ...
Heretic Soul
Heretic Soul
Heretic Soul @ Rock ...
Anoreksi Promo 2011
Anoreksi Promo 2011
Anoreksi Promo 2011
[ Fotoğraf Galerisi ]
Rastgele Biyografi
Alabama Thunderpussy
MetalTR Arama
Üyelik
Üye Olun
Kayıp Şifre
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodunu Girin:
Üyelik:
Bugün:
0
Dün:
0
Bekleyen Üyelik(ler):
3
Toplam Üye:
42,762
En Son Üye:
electric_wizard
Şu An Bağlı:
Misafir(ler):
289
Üye(ler):
0
Toplam:
289
Forumlardan
SSS
Arama
Üye Listesi
Kullanıcı Grupları
Can Sıkıntısı Giderici!
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun
Giriş
Günlükler
Günlük Kontrol Paneli
Günlüğüm
İntiharın Felsefi Nedenleri
Sayfa
1
,
2
,
3
,
4
,
5
Sonraki
metaltr.net Forum Ana Sayfası
->
Felsefe - Sosyoloji - Psikoloji
Önceki başlık
::
Sonraki başlık
Yazar
Mesaj
Skjaldmaer
ss...
Kayıt: Jun 07, 2007
Mesajlar: 1520
Tarih: Cum Arl 21, 2007 11:43 am
Mesaj konusu: İntiharın Felsefi Nedenleri
Mesaj:
#1
İNTİHARIN FELSEFİ NEDENLERİ
Çağlar boyunca toplumlar intihara farklı tepkiler göstermişlerdir. Kimi toplumlarda desteklenen ve doğru bir davranış olarak kabul edilen intihar, diğer bazı toplumlarda ise olumsuz bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Bu tür tepkilerin yönünü belirleyen en önemli faktörlerden biri de kuşkusuz toplumların düşünce biçimleri ve dolayısıyla düşünürleridir. Hata bazı düşünürlerin eserleri, o dönemdeki intihar olaylarından sorumlu tutulmuşlardır.
Düşünürler daha çok insanın kendi yaşamına son verme hakkına sahip olup olmadıkları ve bu davranışın onurlu bir davranış olup olmadığı üzerinde durmuşlardır.
Eski Yunanistan’daki ilk filozoflar intihara karşı çıkmışlardır. Pisagor ve takipçileri ruhun ölümsüzlüğüne inandıkları için intiharı yasaklarlar. Platon ve Aristo da intihara karşıdır. Fakat bazı durumlarda intiharı onaylarlar. Platon, yasalarında, en yakınını, en iyi dostunu yani kendini öldürenin şerefsizce gömülmesini ister. Eğer kişi bu işi kamu yargısıyla, kaderin başına getirdiği önlenmez, çekilmez bir dert, katlanılmaz bir utanç yüzünden yapmışsa anlayış gösterilmesi gerektiğini belirtir (Montaigne 1984). Aristo ise, savaşta onur için olan intiharları destekler. Oysa, aşk vb. gibi nedenlerden olan intiharlar cesur insanın yapacağı şeyler değildir (Choron 1972). Bu düşünürlere göre, bizim hayattan nefret edip, yüz çevirmemiz doğaya aykırıdır.
İntihara karşı olan bir diğer düşünür de Epikür’dür. O da, öncekiler gibi, erdeme önem vermiş ve amacımızın bilgeliğe ulaşmak olduğunu savunmuştur. İnsan ihtiraslarını tatmin yoluyla mutluluğa ulaşamaz. Çünkü, hazzın tatminini doğal olarak bir sıkıntı ve isteksizlik takip edecektir. Bu, bizi, gerçek amacımız olan acıdan kaçmak hedefinden saptıracaktır (Fromm 1982). Hatta, ölümü aramaya kadar götürecektir.
Eski Yunan’da intiharın kabul edilebilir bir eylem olduğuna doğru yapılan kararlı ilk değişim, Epikür’ün en büyük rakibi Kitionlu Zenon tarafından olmuştur. Zenon, kişinin intihar etme hakkına sahip olduğunu savunur. Kendisi de yaşlandığında intihar etmiştir.
Stuacılara göre, akıllı adamın intiharı sorunu ahlâki bir doğru veya yanlış değildir. Fakat karşılaşılan bir durumda yaşamayı veya ölmeyi tercih kararıdır.
Stuacılar intiharı savunmakla kalmamış, şu durumlarda yapılması gereken bir davranış olarak kabul etmişlerdir. (Gibbs 1968)
1) Bu hareket diğer kişiler veya vatana bir hizmet taşıdığı zaman,
2) Kişi yasa dışı bir işe zorlandığı zaman,
3) Kronik hastalıklarda; ölümün yaşama tercih edileceği durumlarda,
Hegesias, işi daha ileri götürerek, bilgi olmayan kimselerin kendilerini öldürmeleri gerektiğini savunur. Ona göre mutluluk erdemdir. Günlük olayların nazzını arayan kimse bu mutluluğu hiçbir zaman elde edemez; o halde bilge olmayan kişi erdemsizdir, kendini öldürmelidir. Onun felsefesinin temelini ise, şu sözü çok iyi bir biçimde yansıtır: “Yaşamın yolunu olduğu gibi, ölmenin yolunu da kendimiz seçmeliyiz.” (Montaigne 1984).
Seneka; “iyi insan yaşaması gerektiği kadar yaşar, yaşayabildiği kadar değil” demektedir (Choron 1972). İnsan kendi ölümüne istediği zaman karar verebilir. Yaşamı ile felsefesi birbiriyle çeliştiği için, Roma Kralı Neron tarafından damarını keserek intihar etme cezasına çarptırılmıştır.
Eski Yunan’da son zamanlarda intiharın bu şekilde kabul edilebilir bir eylem olması, o devirde intiharların artmasına neden olan faktörlerden biri olabilir. Özellikle Yunan sitelerinin Roma’ya katılmasıyla bu oranlarda bir artış görülmüştür.
Hristiyanlığın batı dünyasında egemen olmasıyla beraber, kilise öğretileri felsefe alanında da etkin duruma gelmiş ve Rönesans dönemine kadar bu etkinliğini sürdürebilmiştir. Bu dönem filozoflarında, insan hayatının Tanrı’ya ait olduğu fikri egemen durumdaydı. Dinle felsefenin bu dönemde içiçe oluşu intihar olaylarının düşük bir oranda kalmasına neden olmuş; fakat tamamen engelleyememiştir. Rönesans ile birlikte kilise felsefesi etkinliğini yitirmiş ve intihar konusunda da daha tavizkâr bir tutum takınılmaya başlanmıştır.
Montaigne, insanın kendi iradesiyle yaşamına son verebileceğini savunmuştur. “hayat bir işinize yaramadıysa, boşu boşuna geçtiyse, onu yitirmekten ne korkuyorsunuz. Daha yaşayıp da ne yapacaksınız” diyen Montaigne’e göre, ölümle bütün dertler bitecektir (Montaigne 1984). Bunun için ölümden korkmamalı ve dertlerden kurtulmanın bir yolu olarak da intiharı düşünmelidir.
18. yüzyıl felsefesinde ençok işlenen konulardan biri özgürlük olduğu için, bu dönemdeki filozofların hemen hepsi intihara da izin verir bir tavır takınmışlardır. Montesquieu intihara karşı uygulanan kanunları eleştirmiştir. Hume, intiharın bir suç olduğu fikrini çürütmeye çelışıyor. Ona göre intihar, ilahi yasaya karşı gelme değildir; çünkü bu yasa doğa yasasıyla birlikte işler ve insanın doğadaki yerini bulmasına yardımcı olur. Rousseau, başkasına zarar vermedikce intiharı destekler. Söylentilere göre, mutsuz bir yaşamı olan Rousseau da intihar etmiştir. Aynı dönemlerde yaşamış olan Diderot ise, doğal olmadığı ve kilisenin öğretilerine karşı geldiği için anti-sosyal bir davranış olarak görür ve karşı çıkar.
19. yüzyılda Kant, intihara karşı çıkmaktadır. Hume’un görüşünü eleştirir. Kant’a göre, doğal olarak insanın ilk amacı kendini korumaktır. Bunun için intihar bir kusurdur ve lanetlenmelidir.
Schopenhauer, Kant’a göre daha çok taviz verir. Ona göre, kişi intihar etme hakkına sahiptir; ama bu, boş ve aptalca bir şeydir. İntihar, kişinin doğaya sorduğu bir sorudur: Ölümün ötesinde ne var? Kendilerini öldürenler sadece acı çeken bedenlerinin acısına son verebilirler; sonsuz sürekliliklerine engel olamazlar.
“Bazıları çok erken, bazıları çok geç hayattan ayrılıyorlar, asıl iş tam zamanında ölmektir” (Arkun 1963) diyen Nietzsche, intihara karşı değildir. İntihar kişinin hakkı ve ona verilen bir armağandır. Üst-insanın yaratılması için felsefesini yönlendiren Nietzsche, bu üstün amaca katkıda bulunamayacak kişinin intihar etmesini ve bundan da mutluluk duymasını söyler.
Hartmann ise, insanın sahip olduğu tek şeyin bu dünya olduğunu belirterek, en iyi olmamakla beraber elimizdeki bu dünyadan vazgeçmememiz gerektiğini savunur. Yaşamak, temelde arzu edilmeyen bir şeydir; hayal kırıklığı ile doludur. Fakat yine de, elimizdekinin en iyisi olan bu yaşamdan kaçmamalıdır.
Camus, “acaba hayat yaşamaya değer mi, değmez mi?” sorusuna cevap vermeye çalışır (Hübscher 1980). Camus için bu soru felsefenin temel sorusudur; bundan başka da temel felsefe sorusu yoktur. Bu sorunun cevabını Camus şöyle verir: İnsan intihar edebilir, ancak bu dürüstlük olmaz. Ölüm insanı huzura kavuşturur, fakat insanın gerçek çabası dünya üzerinde mümkün olduğu kadar çok kalmaya, onu incelemeye çalışmak olmalıdır.
Batıdaki bu çok farklı görüşlere karşılık, doğu dünyasında egemen olan mistik felsefenin görüşüne göre, intihar etmek kişinin istemine bağlıdır. Yani kişi, yaşam ile ölüm arasında karar verme hakkına sahiptir.
Jainizm ve Budizme göre, yüreklerimizden yaşama isteklerini çıkarmalıyız. İnsan ancak yokolarak acıdan kurtulur ve mutlu olabilir. Hatta, Jainizmin kurucusu olan Mahavira, insanın aç kalarak kendini öldürmesini büyük bir erdem olarak nitelendirir. Konfüçyus ise intihara karşı çıkar. Ona göre, insanın amacı iyi ve uzun yaşamaktır. İnsan ölümden sonrasını merak etmemelidir. Çünkü, ölümden sonra hayat olduğu bilinirse, kimileri canlarına kıyarak oraya gitmeyi isteyebilirler (Hançerlioğlu 1976).
Belirli bir tarihsel sırayla değindiğimiz bu düşünürlerin görüşleriyle, yaşadıkları dönemlerdeki intihar oranları arasında doğrudan bir ilişki göze çarpmaktadır. Konumuz açısından önemli olan nokta da budur. Fakat bu ilişkiye bakarak, intiharın sorumluluğunu sadece düşünürlere bağlamak da yanlış olur. Çünkü, genelde, toplumsal düşünce toplumu oluşturan öğelerden sadece bir tanesidir.
Konuya felsefi açıdan baktığımızda sonuç olarak şunu söylemek mümkündür: İnsan yaşamak için doğar, yaşaması gereklidir; olumsuz toplumsal koşullar karşısında çaresiz kaldığını hissettiği anda kişinin, yaşamına son verme hakkı vardır. Çünkü insan yaşamı, insanın yaptığı eylemlerden oluşur. Şöyle veya böyle intihar da bir eylemdir ve kişi istediği takdirde bu eylemi gerçekleştirebilir.
kaynak :
http://www.intihar.de/felsefi.htm
_________________
boris olshansky
Başa dön
Sponsor Linkler
Tarih: Google ve Sponsor Baglantilari
Mesaj konusu: Sizde bu bölüme reklam verebilirsiniz !
:
#
Başa dön
aletheia
Kayıt: Jan 16, 2007
Mesajlar: 1228
Tarih: Cum Arl 21, 2007 9:50 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#2
"gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır; intihar. yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir."
albert camus'ye göre, dünyanın saçmalığını, yenilginin sonu gelmeyeceğini bile bile kötülüklere karşı çıkmak, yaşamaya anlam katmaktır. "sisifos söyleni" hoş bir eser okunmalı faydası olursa tabi ):
Başa dön
Skjaldmaer
ss...
Kayıt: Jun 07, 2007
Mesajlar: 1520
Tarih: Cmt Oca 19, 2008 10:28 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#3
intiharda asla tek bir neden olmuyor iç ya da dış kişiyi etkileyen tüm olaylar birikiyor ve örneğin sevgilisinden ayrıldğı için,şu olduğu için,bu olduğu için intihar etti deniyor halbuki o bardağı taşıran son damladır,bence.
_________________
boris olshansky
Başa dön
ahriman
Zehir Hafiye
Kayıt: Nov 13, 2004
Mesajlar: 204
Tarih: Cmt Oca 19, 2008 7:27 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#4
Nilgün Marmara ve Zafer Ekin Karabayır intiharı yaşamı reddetmek ve yaşama karşı çıkış olarak görüyordu. İkisi de ardlarında o güzel şiirleri bırakıp gittiler.İntihar kişi için bir kazanım olabilse de bizler için bir kayıp oluyor bazen..
Zafer Ekin Karabay (1975-2002)
Trafik
kentin baskısı kaldı bize
ve ışıkları trafiğin ya da kazası
oysa biz hep bir düş kazasında
yitirdik arkadaşlarımızı
karşıdan karşıya geçerken
eli bırakılan çocuklardık
o insan kalabalığındaki
son gülümsemesiydi annemizin
sonra hangi tarafa geçsek karşıda kaldık!
_________________
Kuş öldürenler şair olur..
Başa dön
Skjaldmaer
ss...
Kayıt: Jun 07, 2007
Mesajlar: 1520
Tarih: Cmt Oca 19, 2008 7:54 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#5
intihar göreceli bir kavram mıdır?
_________________
boris olshansky
Başa dön
Rejected
Zeppelin FAN
Kayıt: Jun 05, 2005
Mesajlar: 685
Tarih: Pzr Oca 20, 2008 11:24 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#6
Emilé Durkheim'ın İntihar çalışmasını da bu konuya ilgi duyanlara şiddetle tavsiye ederim.
_________________
Jeff Hanneman ile Kerry King kavga ediyorlarmış Tom Araya girmiş düzelmiş
Başa dön
gzZzm
WhispeR
Kayıt: Jul 20, 2007
Mesajlar: 386
Nerden: izmir
Tarih: Pzr Oca 20, 2008 4:11 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#7
her hareketimiz felsefeye konu olabiliyorsa bu da olur tabii... birikimler sonucu oluşan bir olay.
Başa dön
souvenir
Veled-i METAL
Kayıt: Feb 16, 2006
Mesajlar: 118
Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Oca 21, 2008 4:36 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#8
İntihar eden insan o kadar büyük acı çekmiştir ki ölümü onun yanında bir hiç saymıştır.Nedeni tek olamaz ,birçok faktör ün biraraya gelmesi sonucu olur ve basit bir olay gibi algılatılmıştır toplumumuzda hep.İntihar edenlerin neden bunu seçtiği üzerine gidilmemiş ,basit bir şekilde nedeni açıklanmaya çalışılarak önemsenmemiştir.
Başa dön
Karadul
Forum Hayvanı
Kayıt: Mar 18, 2005
Mesajlar: 1408
Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Oca 23, 2008 12:45 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#9
bence intihar bir insanın güçsüzlüğünün göstergesi, her ne olursa olsun mücadele etmek yerine herşeyden kaçıp uzaklaşmak, yaşamak intihar etmekten daha büyük cesaret ister
_________________
-Bütün Kadınlar Şeytandır-
Başa dön
Rejected
Zeppelin FAN
Kayıt: Jun 05, 2005
Mesajlar: 685
Tarih: Çrş Oca 23, 2008 12:56 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#10
Karadul demiş ki:
bence intihar bir insanın güçsüzlüğünün göstergesi, her ne olursa olsun mücadele etmek yerine herşeyden kaçıp uzaklaşmak, yaşamak intihar etmekten daha büyük cesaret ister
Senin bu bakış açın sadece batının çizgisel hayat döngüsüne örnek olabilir yani çok genel geçer olduğu söylenemez.
Başa dön
anguish
Hylobatidae
Kayıt: Oct 25, 2007
Mesajlar: 3337
Nerden: miklagard(Bakırköy)
Tarih: Çrş Oca 23, 2008 1:06 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#11
hiç denediniz mi? yada o an neler hissedilir, o an yaşam savası falan filan hesaplaşmasının aklının ucundan bile geçmeyeceği... nasıl bir piskolojidir vs...
cesaret diyorum ben ... kolay değil intahar etmek ....hayattan vazgeçmek cesaret işi bence... belki güçlü olmak da o kararı verebilmekte; tıpkı yaşamı inadına seçmek gibi....
_________________
Ölüm dansı yapan kelebekler gibi, yüzüm hep ışığa doğru...
Başa dön
AssAssiN
Dying Hopes
Kayıt: Jul 30, 2007
Mesajlar: 703
Nerden: Dreamland..
Tarih: Çrş Oca 23, 2008 1:20 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#12
her haltta bir anlık deli cesareti ile intihar eden günümüz gençlerini saymassam aslında evet hayatıma son vermek istiyorum diyen kişi hiç bu kadar basit düşünmüyor bence.kendi istediği ile intihar eden birçok sanatçıda tanıyoruz hangisi çok basit ve sıradan insanlardı acaba.hiçbir zaman cesaretsizlik güçsüzlük yada benzeri bir şey olarak görmedim.peşin sıra bir sürü karmaşık düşünce barındırır içinde.o an o seviyeye gelen insan yaşamanın manasızlığına kendini inandırmıştır kendine göre doğrular yanlışlar bulmuştur bence ve bunun sonucunda hayatına bir son vermiştir..
_________________
Like a thief in the night,
The wind blows so light.
It wars with my tears,
That wont dry for many years..
Başa dön
Karadul
Forum Hayvanı
Kayıt: Mar 18, 2005
Mesajlar: 1408
Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Oca 23, 2008 3:56 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#13
Rejected demiş ki:
Karadul demiş ki:
bence intihar bir insanın güçsüzlüğünün göstergesi, her ne olursa olsun mücadele etmek yerine herşeyden kaçıp uzaklaşmak, yaşamak intihar etmekten daha büyük cesaret ister
Senin bu bakış açın sadece batının çizgisel hayat döngüsüne örnek olabilir yani çok genel geçer olduğu söylenemez.
bu zaten benim fikrim doğu yada batı
bana göre
insan yaşayarak mücadele etmeli, ölürse de intihar ile değil uğruna savaş verdiği yolda ölmeli
_________________
-Bütün Kadınlar Şeytandır-
Başa dön
Eternal-Lies
Zehir Hafiye
Kayıt: Jun 28, 2007
Mesajlar: 367
Tarih: Cum Oca 25, 2008 12:33 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#14
İntihar, insanın mücadeleden kaçış yoludur bence.
Kolaya kaçmadır bi bakıma...
Başa dön
NeFtiS
Düş ve Düşüş
Kayıt: Jun 05, 2006
Mesajlar: 1948
Nerden: elysion
Tarih: Prş Mar 13, 2008 4:42 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#15
İntihar..başkalarından kaçmak mı kendinden kaçmak mı?
_________________
Bugüne dek alçalmadım,düşmedim,sarsılmadım.
Başa dön
yAmyAmcEsEt
Zehir Hafiye
Kayıt: Aug 16, 2006
Mesajlar: 492
Tarih: Sal Mar 18, 2008 4:21 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#16
NepthyS demiş ki:
İntihar..başkalarından kaçmak mı kendinden kaçmak mı?
bence intihar kendinden kaçıştır... keza başkalarından kaçış amaçlı olsaydı bunun tek alternatifi ölüm değildir elbette..mekan... farklılıklar... yeni insanlar vs vs.
ve intihar kendine güvenin bittiği, zayıflın baş gösterdiği, düşünme yetisinin daralıp yokolduğu, ruhun karanlıklarda kaybolduğu, ışıksız kaldığı bi anda anlık bi refleks sonucu ruhun bedendeni teretmesi ve ruhunu yalnız bırakması...sonsuz boşlukda...
_________________
Ölümle haşır-neşir olmanın en iyi yolu, onu ahlaksız bir fikirle bağdaştırmaktır (!)
Başa dön
Rainbowglow
Hearts Of Iron
Kayıt: Apr 24, 2007
Mesajlar: 1442
Nerden: Eskişehir
Tarih: Çrş Mar 19, 2008 6:38 am
Mesaj konusu:
Mesaj:
#17
İntihar aslında insanın güçsüz olup yaşamı terk etmesi değil, güç bulup yaşama son vermesi olarak düşünülmeli. Her ne şekilde olursa olsun, bir insanın ölümü kendi ellerinden oluyorsa o kişi ya beynini buyruğu altına alamamıştır yada beynine verdiği buyruklar ile köşeye sıkışmıştır.
Geçmişte intihar günahtı. Kader'i hiçe sayıp Tanrının hükmünü hiçe sayıp sonunu kendi belirleyenler lanetlenirdi insanlarca. Günümüzde ise intiharların en çok olduğu yer Kuzey Avrupa. Hayat şartlarının insana bunu yaptırdığına katılmıyorum. Zira Kuzey Avrupa toplumların refaha ulaştığı biryerdir.
Makul düşüncelerin bir ürünü değildir intihar. Ben bunu yinede hastalığa yoracağım. Acının ızdırabın kavurduğu bedenlerin, hiçte yapıcı olmayan merhemidir.
Başa dön
SMITD
Unutulan Adam
Kayıt: Sep 02, 2005
Mesajlar: 2420
Nerden: Ankara ve Diğerleri
Tarih: Çrş Mar 19, 2008 11:17 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#18
Seneca demiş ki:
intiharda asla tek bir neden olmuyor iç ya da dış kişiyi etkileyen tüm olaylar birikiyor ve örneğin sevgilisinden ayrıldğı için,şu olduğu için,bu olduğu için intihar etti deniyor halbuki o bardağı taşıran son damladır,bence.
Tam olmasa da Hemen hemen bu söylediklerine yakın olan
Émile Durkheim var.
bu konuyla ilgili olarak söylemiş olduğu bir de sözü vardı. Ama Aklıma gelmiyor.
Kısacası intihar ın psikolojik mi ? yoksa Sosyolojik mi ? olduğu konusunda
Araştırmaları var.
_________________
SMITD HER HAKKI SAKLIDIR
Kirâmen kâtib-în
Fem
Work
Başa dön
Antichrist_Anneke
Geçerken Uğrayan
Kayıt: Mar 02, 2008
Mesajlar: 21
Nerden: İzmir&Blood on Swans
Tarih: Prş Mar 20, 2008 2:06 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#19
Bence ntihar etmek korkaklık ya da kaçış değildir.İntihar etmek cesarettir."Yaşamaktan sıkılanların veya usananların ya da bir sebepten yaşamlarını bitirmek isteyenlerin" cesur kısmının icra edebildikleri kendilerince güzel bir faaliyettir.
_________________
Beni yaratan tanrının verdiği duygularla buldum itaat ettiğim lordumu.Bana bahşedilenler artık onun.
Sonsuza kadar Onun karanlığının hizmetkarıyım.Karanlık beni yok edene dek... (Anneke)
Başa dön
bloodyslayer
Forum Hayvanı
Kayıt: Mar 08, 2008
Mesajlar: 2127
Nerden: oradan buradan
Tarih: Çrş Ağu 27, 2008 4:54 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#20
sadece zayıf insanlar değil sürekli acı çekenlerde değil istemediği bi hayatı yaşayan insanlarda intihar edebilir bazen en küçük şeylerde bile intihar aklıma gelir ama ben savaşmayı ve ayakta durmayı tercih ederim benim gibi çok insan vardır
_________________
Ölümünüz için seçtiğim yol
Yavaş ölüm büyük çöküş
Hayatınızın akıp gittiği duşlar altında...
Başa dön
Mesajları göster:
Hepsi
1 Günlük
7 Günlük
2 Haftalık
1 Aylık
3 Aylık
6 Aylık
1 Yıllık
eskiden-yeniye
yeniden-eskiye
metaltr.net Forum Ana Sayfası
->
Felsefe - Sosyoloji - Psikoloji
Tüm saatler GMT +1 Saat
Sayfa
1
,
2
,
3
,
4
,
5
Sonraki
1
. sayfa (Toplam
5
sayfa)
Forum Seçin:
Bir Forum Seçin
Müzik/Genel
----------------
Metal Genel
Rock Genel
Yerli Gruplar
Yabancı Gruplar
-- Şarkı Sözleri
Türk Rock
Dış Sesler
Konser & Etkinlikler
Albüm Haberleri
Dergi Paylaşım Platformu
Müzik Market
----------------
Eleman Arıyorum!
Müzik Aletleri
Gitar / Tab
Stüdyo Prova Kayıt
Alım / Satım
Serbest ALAN
----------------
Güncel Haberler
Geyik
SERBEST KURSU
Felsefe - Sosyoloji - Psikoloji
Edebiyat
Karalamalar
Film Dizi Sinema Kültür Sanat
Internet / Bilgisayar / Teknoloji / Oyun / ..
-- Radyolar
Logmania
Komik / İlginç Resim / Video
Mekan
----------------
Mekanlar / Pasajlar
-- Cafe/Barlar
-- Tattoo ( Dövme ) & Piercing
Üniversiteler
MetalTR.NET
----------------
MetalTR.Net Hakkinda
Bu forumda yeni konular
açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap
veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı
değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı
silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy
kullanamazsınız
Powered by
phpBB
© 2001, 2002 phpBB Group
Türkçe Çeviri : Onur Turgay & Erdem Çorapçıoğlu
phpBB template by
Spectre
:: Ported for PHP-Nuke by
nukemods.com