Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
porcupine Opeth FAN
Kayıt: Dec 06, 2005 Mesajlar: 497 Nerden: Ankara
|
Tarih: Pts Mar 16, 2009 4:14 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #61 |
|
AurorA demiş ki: | Daha önce konuya mesaj yazdım mı hatırlamıyorum ama, aynı şekilde Sümerleri de inceleyecek olursanız, her üç dinde anlatılanlardan kesitler bulabilirsiniz. Yine bir görüşe göre, insanlığın Mu kıtasından dünyaya yayıldığı, kutsal kitaplarda anlatılanların birçoğunun bu ırkla alakalıdır. Bu son görüş biraz tartışmaya açık. Ancak mutlaka Sümerleri araştırmanızı tavsiye ederim. Hatta Muazzez İlmiye Çığ'ın bununla ilgili güzel bir kitabı da mevcut. |
hatta kısa ve öz bir kitaptır. tartışmaya açık şeyler de içermez. _________________ false love turn to pure hate.. |
|
Başa dön |
|
|
Sponsor Linkler
|
Tarih: Google ve Sponsor Baglantilari Mesaj konusu: Sizde bu bölüme reklam verebilirsiniz ! |
: # |
|
|
|
Başa dön |
|
|
AurorA Forum Ablası
Kayıt: Sep 13, 2005 Mesajlar: 6656 Nerden: Nowhere
|
Tarih: Pts Mar 16, 2009 8:35 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #62 |
|
Evet Muazzez İlmiye Çığ'ın kitabı kesinlikle tartışmaya yer verecek açıklıklar barındırmaz. Mu Kıtası ile ilgili olan kitap tartışmaya açıktır. _________________ Ben de insanım lan!
|
|
Başa dön |
|
|
svarteridder Veled-i METAL
Kayıt: Oct 11, 2008 Mesajlar: 130 Nerden: izmit&istanbul
|
Tarih: Prş Mar 19, 2009 7:29 am Mesaj konusu: |
Mesaj: #63 |
|
Mu Uygarlığı ile ilgili olan kitabının tartışmaya açık olma nedenini ben biraz yorumu okuyucuya bırakma olayı olarak düşünüyorum, böyle baktığımızda gerçi diğer tüm çalışmalar tartışmaya açık oluyor ama neyse
Konular ilerledikçe Antropoloji bilimine eklenen yan dallardan kimileri ana dal kıvamına erebiliyor kimi bilimciler için, Muazzez Hanım'ın bilgi birikiminin yoğunluğuna bakarsak da bu onun için çok doğal birşey aslında |
|
Başa dön |
|
|
Freddy_myers Forum Hayvanı
Kayıt: Aug 18, 2008 Mesajlar: 1820 Nerden: Köy hizmetlerinin karşısındaki villalar var ya, oranın arkasındaki Apartman
|
Tarih: Prş Mar 19, 2009 6:13 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #64 |
|
anguish demiş ki: | dinler konusunda bir inanca sahip değilim...
kutsal kitapları okumaya çalıştım bana pek mantıklı seyler gibi durmadı çünkü güncelliğini yitirmiş şeyler ...
ama bir mantık kurarsak din bir inanç disiplinidir...araçtır... ama dine gerek var mıdır bu tartışılır...ben gerek duymuyorum tanrıyı içimde hissediyorum ve kendime ait kimsenin bilmediği bir dine aitim o da vicdan....
tanrı var mıdır?peki bu soruya cevap olarak asla kanıtlanamıyacak bir şey vardır; kimse tanrının ne varlığını ne de yoklunu kanıtlayabilir... bu insanın içinde şekillenen bişey içinizdeki sese kulak verin tanrı nesnel ortak herkesin inandığı bişey olması gerekmiyor ... tanrı içinizdeki vicdandır...bence her şey için yeter.... |
İşi gücü bıraktım senin yorumları okuyorum.Tam benim düşücelerimle örtüşüyor o yüzden
+1213213154987999999999 |
|
Başa dön |
|
|
dawnofthedead Dead Soul
Kayıt: Jun 07, 2008 Mesajlar: 1304 Nerden: cehennem
|
Tarih: Prş Mar 19, 2009 8:30 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #65 |
|
Freddy_myers demiş ki: | anguish demiş ki: | dinler konusunda bir inanca sahip değilim...
kutsal kitapları okumaya çalıştım bana pek mantıklı seyler gibi durmadı çünkü güncelliğini yitirmiş şeyler ...
ama bir mantık kurarsak din bir inanç disiplinidir...araçtır... ama dine gerek var mıdır bu tartışılır...ben gerek duymuyorum tanrıyı içimde hissediyorum ve kendime ait kimsenin bilmediği bir dine aitim o da vicdan....
tanrı var mıdır?peki bu soruya cevap olarak asla kanıtlanamıyacak bir şey vardır; kimse tanrının ne varlığını ne de yoklunu kanıtlayabilir... bu insanın içinde şekillenen bişey içinizdeki sese kulak verin tanrı nesnel ortak herkesin inandığı bişey olması gerekmiyor ... tanrı içinizdeki vicdandır...bence her şey için yeter.... |
İşi gücü bıraktım senin yorumları okuyorum.Tam benim düşücelerimle örtüşüyor o yüzden
+1213213154987999999999 |
Bense senin yorumlarını okuyorum. +1213213154987999999999 nedir bu? Bilinmeyen bir dil mi keşfettiniz? Yorumlarınıza katılıyorum demenin neresi yetmiyor? +bilmem kaç yazmak daha mı şekilli oluyor? _________________ belki de en güzeli böyle... |
|
Başa dön |
|
|
Freddy_myers Forum Hayvanı
Kayıt: Aug 18, 2008 Mesajlar: 1820 Nerden: Köy hizmetlerinin karşısındaki villalar var ya, oranın arkasındaki Apartman
|
Tarih: Cmt Mar 21, 2009 1:29 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #66 |
|
dawnofthedead demiş ki: | Freddy_myers demiş ki: | anguish demiş ki: | dinler konusunda bir inanca sahip değilim...
kutsal kitapları okumaya çalıştım bana pek mantıklı seyler gibi durmadı çünkü güncelliğini yitirmiş şeyler ...
ama bir mantık kurarsak din bir inanç disiplinidir...araçtır... ama dine gerek var mıdır bu tartışılır...ben gerek duymuyorum tanrıyı içimde hissediyorum ve kendime ait kimsenin bilmediği bir dine aitim o da vicdan....
tanrı var mıdır?peki bu soruya cevap olarak asla kanıtlanamıyacak bir şey vardır; kimse tanrının ne varlığını ne de yoklunu kanıtlayabilir... bu insanın içinde şekillenen bişey içinizdeki sese kulak verin tanrı nesnel ortak herkesin inandığı bişey olması gerekmiyor ... tanrı içinizdeki vicdandır...bence her şey için yeter.... |
İşi gücü bıraktım senin yorumları okuyorum.Tam benim düşücelerimle örtüşüyor o yüzden
+1213213154987999999999 |
Bense senin yorumlarını okuyorum. +1213213154987999999999 nedir bu? Bilinmeyen bir dil mi keşfettiniz? Yorumlarınıza katılıyorum demenin neresi yetmiyor? +bilmem kaç yazmak daha mı şekilli oluyor? |
Benim simetriyle şekille bir işim yok.Sadece daha kısa olur baabında yani yoksa daha güzel bir şekilde söylersen hem senin istediğin olur hemde ben daha rahat kabullenirim
Oldu mu? |
|
Başa dön |
|
|
liquid Zehir Hafiye
Kayıt: Jun 07, 2005 Mesajlar: 352
|
Tarih: Cmt Mar 21, 2009 6:08 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #67 |
|
din isyan ı önlemek için askeri sistemin yetersiz kaldığı yerlerde ortaya çıkmıştır. Çünkü birey çalışmalıdır, vergisini ödemelidir evlenmeli ve çocuk yapmalıdır, ama bu eylemlerin içinde kafasında soru işareti ve onu anarşiye meliy etmesini sağlıycak düşüncelere kapılmamalıdır. Dinin görevi budur. Kişi içinde boşlukları doldurmak ve bu amaçla ortaya çıkmıştır. |
|
Başa dön |
|
|
peac3 Geçerken Uğrayan
Kayıt: Jul 04, 2009 Mesajlar: 5
|
Tarih: Pzr Ağu 02, 2009 9:58 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #68 |
|
Marx'ın henüz Genç Hegelciler çevresine yakınlık duyduğu ve özellikle Ludwig Feuerbach'ın doğrudan etkisi altında yazılan yazının ilgili bölümü şöyledir: :"Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır. Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitimiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor. Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil. İnsan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor. Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor. Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor. Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor. Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor. :Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor. :Halkın aldatıcı mutluluğunu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor. Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor. Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor. |
|
Başa dön |
|
|
peac3 Geçerken Uğrayan
Kayıt: Jul 04, 2009 Mesajlar: 5
|
Tarih: Pzr Ağu 02, 2009 9:59 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #69 |
|
(Bir Afrikali soyle demis) "Beyazlar, Afrika’ya geldiklerinde bizim topraklarimiz, onlarin Incilleri vardi. Bize gözlerimizi kapatarak dua etmeyi ögrettiler. Uyandigimizda gördük ki onlarin topraklari, bizim Incillerimiz vardi." |
|
Başa dön |
|
|
psYchotic-eYes Septist Material
Kayıt: Oct 17, 2004 Mesajlar: 2218 Nerden: Eskisehir
|
Tarih: Cum Ağu 07, 2009 6:31 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #70 |
|
Görüyorum ki birçok arkadaş başlığın, tarafımca yazılan ana yazısını okumadan yorumlarda bulunup çevirip aynı şeyleri söylüyor.
Çoğu kişi, mantıksal düşünceler çerçevesinde dini soyut ve gereksiz bir kavram olarak ele alıyor ki son derece haklılar. Neye göre haklılar denilirse de; günümüzün salt gerçekliklerine göre derim ..
Artık dinlerin insanlar tarafından uydurulmuş ve yazılmış kutsal kitaplardan ibaret olduğunu kabullenemeyen ve körü körüne inanmaya devam eden insanlarla konuşmak bile gereksiz geliyor.
Kafalarını kaldırıp baktıklarında görecekleri gerçeklikten korkan insanlar bu dünyaya hiçbirşey katamayan ve düşünce-teori üreten batı tarafından bir mahlukatmışcasına kullanılmaya mahkum kalmış insanlardır.
Dinlerin ve inanç sistemlerinin tarihsel kökenlerini araştırıp, ya da enazından bu başlıktaki yazıları okuyan birisinin beyninde hala bir ışık yanmıyorsa ve korku/üşengeçlik/bildiklerinin yanlış olduğunu kabullenememe/atasından gördükleriyle yetinme gibi durumları kendine yol edinmeye çalışıyorsa kaldırıp çöpe atılmalıdır bu kişilerin kendileri..
Dinler insan uydurmasıdır ve artık bu bilinen bir gerçekliktir, kimse gökte ve gaipte uydurma şeyler aramasın.. Bu bir saygısızlık değil, olması gereken gerçeklerin suratlara çarpılması yazısıdır ...
Dipnot: Konu, tanrıya inanç meselesi değildir; buradaki başlık "din" olgularının irdelenmesidir sadece.. Zaten kimsenin tanrisal inanci sorgulanamaz ve bu konu açık bir şekilde bilinemez.. _________________ www.turandursun.com
EVRİM gerçeği: http://www.metaltr.net/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=158 |
|
Başa dön |
|
|
fallfromgrace Forum Hayvanı
Kayıt: May 31, 2006 Mesajlar: 1230 Nerden: Mordor
|
Tarih: Cmt Ağu 08, 2009 5:20 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #71 |
|
Alıntı: | Dinlerin ve inanç sistemlerinin tarihsel kökenlerini araştırıp, ya da en azından bu başlıktaki yazıları okuyan birisinin beyninde hala bir ışık yanmıyorsa ve korku/üşengeçlik/bildiklerinin yanlış olduğunu kabullenememe/atasından gördükleriyle yetinme gibi durumları kendine yol edinmeye çalışıyorsa kaldırıp çöpe atılmalıdır bu kişilerin kendileri... |
O zaman bütün insanları kaldırıp çöpe atmamız gerekir çünkü bahsetmiş olduğun tarzda davranışları toplumsal statüsü, ekonomik durumu, eğitim düzeyi vb faktörlerden bağımsız olarak bütün insanlar sergiliyor. Sadece din konusunda değil her konuda (mesela ben senin dini konularla ilgili olarak, inanan insanların suratına dinlerinin bir yalandan ibaret olduğunu vurma çabalarının altında yatan psikolojik nedenleri çok merak ediyorum. Fikrimi soracak olursan temel düzeyde bir rahatsızlığa işaret ediyor bu). Burada sözünü ettiğin şeyler en temel insan davranışları. Birşeyi biliyor olmak onu değiştirebilecek güce sahip olunduğu anlamına gelmez. İnsan yaşamı entellektüel bilgiler yumağından ibaret bir kavram değil çünkü. _________________ -Abi şimdi buraya illa ciddi şeyler mi yazmak lazım?Hebele hübele yazsak?
-Lan manyak mısın?! Romantik ol olm azcık. Biraz da karamsar takıl. Şimdi bu moda
-Hmmm tamam
"Gözlerin ıslanmış kadınım. Yağmur mu yağıyor yoksa?" Oldu mu
-Aferin
-Ehe |
|
Başa dön |
|
|
psYchotic-eYes Septist Material
Kayıt: Oct 17, 2004 Mesajlar: 2218 Nerden: Eskisehir
|
Tarih: Pts Ağu 10, 2009 10:22 am Mesaj konusu: |
Mesaj: #72 |
|
Bu genellemede insanlığın %90'ı yok sayılmalıdır denilebilir ama oradaki kasıt aslında yetişen nesillere yönelik bir nüktedir.. İnanç, doğal insani davranıştır evet. Zaten başlıkta da bahsedildiği üzere ihtiyaçlardan doğmuştur ve zaman içinde çeşitli formlarda evrilmiştir.
Senin problemin de zaten bir önceki yazıda belirttiğim üzere "aksini dahi düşünmeye cesaret edememe" sendromudur. Doğru olsa bile onu kabul etmek istememektir. Ama unutulmaması gereken şey; tanrısal inançların yok olmayacağı, sadece şekil değiştireceği olmalı.
Benim psikolojik yorumum da araya komik kaçmış ama yine de bu tür yorumların sana düşmeyeceğini söylemeliyim. _________________ www.turandursun.com
EVRİM gerçeği: http://www.metaltr.net/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=158 |
|
Başa dön |
|
|
fallfromgrace Forum Hayvanı
Kayıt: May 31, 2006 Mesajlar: 1230 Nerden: Mordor
|
Tarih: Pts Ağu 10, 2009 3:40 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #73 |
|
Alıntı: | İnanç, doğal insani davranıştır evet. Zaten başlıkta da bahsedildiği üzere ihtiyaçlardan doğmuştur ve zaman içinde çeşitli formlarda evrilmiştir. |
Benim kastettiğim şey inanç değildi.
korku/üşengeçlik/bildiklerinin yanlış olduğunu kabullenememe/atasından gördükleriyle yetinme gibi durumlar...
Bu bahsetmiş olduğun şeyler yaşamımızın her düzeyinde, her türlü alanda yaşadığımız ve etkileri doğrultusunda yaşamlarımızı şekillendirdiğimiz insani dürtüler. Ha sen androidsen bilemiyorum (gerçi blade runnerdaki replicantların bile böyle dürtüleri vardı)
İnsanların kısır döngüleri vardır. İstisnasız yaşayan her insanın kısır döngüleri vardır. Bu kısır döngülerden her arınışımızda (ki bu senin sandığın gibi forumlarda 5 tane entry okuyarak gerçekleşmez, yıllar alır) biraz daha özgürleşir ve daha fazla mutluluk duyarız. Kısır döngülerden arındıkça olgunlaşırız. Ne yazık ki insan ömrü kişinin sahip olduğu tüm kısır döngülerden özgürleşebilecek kadar uzun değil ama mutlu olabilecek kadar özgürleşebilmesine yeter.
İnsan paradigmasının bu kadar kolay değişebileceğini mi düşünüyorsun gerçekten?
Alıntı: | Senin problemin de zaten bir önceki yazıda belirttiğim üzere "aksini dahi düşünmeye cesaret edememe" sendromudur. Doğru olsa bile onu kabul etmek istememektir. |
Doğru dediğin şey nedir? Bence "doğru" ve "yanlış" beynin ilgili bölgelerinde meydana gelen birer elektriksel süreç. Ben gerçekliğimi böyle tanımlıyorum. Benim gerçekliğim zihnim tarafından imal edilen, kesin olmayan, esnetilebilir/manipule edilebilir ama etkilerinden bir türlü özgür olamadığım (ve fakat bunun mümkün olduğunu düşündüğüm) bir hayal dünyası.
Sıradan bir insanın zihninin elde ettiği algısal sonuçlarla bir şizofrenin beyninin elde ettiği algısal sonuçlar arasında fark olmadığını, rüya ile "gerçek adını verdiğimiz şeyin" teorik olarak eşit derecede gerçek olduğunu düşünen biriyim ve bu bağlamda gerçekliğin kişiye özel olduğuna inanıyorum. Birisi kaf dağında yaşayan anka kuşunu görmüşse bu onun için gerçektir. Benim de bunu görmem gerekmiyor.
Tüm bunlar sana demogoji gibi gözükebilir ama inanç kavramına nasıl yaklaştığımı anlatabilmem için bu açıklamaları yapmak zorundaydım. Varoluş benim gerçekliğimden ibaret değil. Gerçeklik adı verilen
zihin imalatı safsataya "tek bir yolla ulaşılabileceği" düşüncesini içerisinde barındıran nevrotik bir fetişizmim yok.
Alıntı: | Benim psikolojik yorumum da araya komik kaçmış ama yine de bu tür yorumların sana düşmeyeceğini söylemeliyim. |
_________________ -Abi şimdi buraya illa ciddi şeyler mi yazmak lazım?Hebele hübele yazsak?
-Lan manyak mısın?! Romantik ol olm azcık. Biraz da karamsar takıl. Şimdi bu moda
-Hmmm tamam
"Gözlerin ıslanmış kadınım. Yağmur mu yağıyor yoksa?" Oldu mu
-Aferin
-Ehe |
|
Başa dön |
|
|
psYchotic-eYes Septist Material
Kayıt: Oct 17, 2004 Mesajlar: 2218 Nerden: Eskisehir
|
Tarih: Cum Ağu 14, 2009 6:32 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #74 |
|
Kendi içinde düşünce paradoksları yaşayarak ve "acaba mı" sorgulamasıyla kısır döngüler içinde hem de bunu itiraf ederek "realitenin göreceliği vardır" önermesi ile kendini kandırırcasına hayata bakan ve kendince mutlu olabileceği bir yaşam felsefesi oluşturduğunu sanan sevgili arkadaşım; cümlenin uzunluğundan ötürü kusura bakma ancak bu kadar toparlanıyor..
Insanın mevcut doğası ve toplum diyalektiği açısından bakıldığında gerek bireysel gerekse de kitlesel değişimlerin bir anda değişebileceğini iddia etmek salaklıktan başka birşey olamaz. Benim yazımda böyle bir anlam yok, nerden çıktı anlamadım. Yazımda bunun temennisi ve olması gerektiği anlatılıyor sadece.. Olacağı değil! Bu değişimi gerçekleştirememiş olan milyarlarca insana sataşma var..
Beyinsel etkinliklerin yaşamı anlamlandırdığı ve sadece nöronların elektriksel ve kimyasal etkileşimleri sonucu bizlerin "şeyleri" algılama yetisinin, teoriksel özgünlüğü ve deneysel doğruluğu tartışılmaz bir gerçektir bana göre de.. Ama bu şekliyle her olan bitene yorum getirmeye kalkmak sadece kolay bir kaçış yolu olur. Eleştirmeye çalıştığın noktayı tam olarak yakalayamadım kusura bakma.. Yazıların elle tutulur bir karşıt-yorumdan çok, "aynı çerçeveden baktığım halde birkaç cümle laf sokuşturmalı" boyutuna taşınmış gibi algılanıyor.. _________________ www.turandursun.com
EVRİM gerçeği: http://www.metaltr.net/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=158 |
|
Başa dön |
|
|
fallfromgrace Forum Hayvanı
Kayıt: May 31, 2006 Mesajlar: 1230 Nerden: Mordor
|
Tarih: Cmt Ağu 15, 2009 8:03 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #75 |
|
Alıntı: | Dinlerin ve inanç sistemlerinin tarihsel kökenlerini araştırıp, ya da enazından bu başlıktaki yazıları okuyan birisinin beyninde hala bir ışık yanmıyorsa ve korku/üşengeçlik/bildiklerinin yanlış olduğunu kabullenememe/atasından gördükleriyle yetinme gibi durumları kendine yol edinmeye çalışıyorsa kaldırıp çöpe atılmalıdır bu kişilerin kendileri.. |
Hep böyle mi temenni edersin birşeyleri? Madem bu insanların bu kadar kolay değişemeyeceklerini biliyorsun o halde ne diye böyle birşeyi gerçekleştiremedikleri için bu insanları aşağılıyorsun ki!? Çoğunun bu değişimi gerçekleştiremeyeceklerini bile bile bu laf sokma çabası neyin alameti?
Kusura bakma ama bu noktada (yazdıklarını uzun zamandır takip eden biri olarak) samimiyetine inanmıyorum ve tüm bu çabalarını bir üstünlük gösterisi olarak algılıyorum. Ve bana hala amacını açıklamadığını da hatırlatmak istiyorum
Alıntı: | (mesela ben senin dini konularla ilgili olarak, inanan insanların suratına dinlerinin bir yalandan ibaret olduğunu vurma çabalarının altında yatan psikolojik nedenleri çok merak ediyorum.) |
demiştim. Şimdi sorumu değiştiriyorum:
Alıntı: | (mesela ben senin dini konularla ilgili olarak, inanan insanların suratına dinlerinin bir yalandan ibaret olduğunu vurma çabalarının altında yatan nedenleri çok merak ediyorum.) |
Cevap bekliyorum. Nedir amacın? Kendi inançsızlığın seni mutlu etmeye yetmiyor mu? _________________ -Abi şimdi buraya illa ciddi şeyler mi yazmak lazım?Hebele hübele yazsak?
-Lan manyak mısın?! Romantik ol olm azcık. Biraz da karamsar takıl. Şimdi bu moda
-Hmmm tamam
"Gözlerin ıslanmış kadınım. Yağmur mu yağıyor yoksa?" Oldu mu
-Aferin
-Ehe |
|
Başa dön |
|
|
glohithia dady cool
Kayıt: Sep 10, 2007 Mesajlar: 848 Nerden: k.çekmece
|
Tarih: Cmt Ağu 15, 2009 9:28 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #76 |
|
şu konuya bende gökten iniyim;
dinlerin yasaklarına ve emirlerine bakacak olursak bir toplumun bir arada yaşayabilmesi için gerekli olan asgari tüm yasaları içerir.toplumun nasıl şekilleneceği yönetileceği yüzyıllar boyunca dine dayalıydı? yani toplumu yaşatmanın bir gerekliliğiydi insanları bir arada tutan ortak bir kültürün oluşturulabildiği bir zemin. bundan başka bir sebeb göremiyorum ben gözüne perde inenlerdenim herhal:) _________________
|
|
Başa dön |
|
|
HyperboreaN Champion of the Darkness
Kayıt: Feb 20, 2007 Mesajlar: 1181 Nerden: Inside of the Darkness...
|
Tarih: Cmt Ağu 15, 2009 11:32 pm Mesaj konusu: |
Mesaj: #77 |
|
glohithia demiş ki: | şu konuya bende gökten iniyim;
dinlerin yasaklarına ve emirlerine bakacak olursak bir toplumun bir arada yaşayabilmesi için gerekli olan asgari tüm yasaları içerir.toplumun nasıl şekilleneceği yönetileceği yüzyıllar boyunca dine dayalıydı? yani toplumu yaşatmanın bir gerekliliğiydi insanları bir arada tutan ortak bir kültürün oluşturulabildiği bir zemin. bundan başka bir sebeb göremiyorum ben gözüne perde inenlerdenim herhal:) |
Katılıyorum bende bu ve bunun gibi $eylerden dolayı din kavramını tam olarak anlamı$ımdır...
İnsan davranı$ları mükemmelize edilmeye çalı$ılıyor. Sonuçta yasalar dediğimiz $eylerin tümü dinlerden gelmektedir. İlk çağlarda ve İlkel toplumlarda dinler,devlet sistemindende eskidir bunu biliyoruz.Bu gün bile halen din ve devlet olgusu ayrılmı$ değildir.Bunun zaten tamamen olmasıda mümkün değil,inanın bana. Hem 1 yasa hemde 1 vicdan duygusu olu$turulmu$ bu yüzden daha kullanı$lıdır.Çünki dinler bütün insani $eyler içindir.Madem yeri geldi;Mesela laiklik dediğimiz $ey bence olanaksız çünki insanlar 1 dine inanıyorsa ona riayet ediyorsa bunu ayrım gözetmeksizin her alanda uygulama gereği hissedecektir. 1 de bu yönden bakınız...
Ayrıca insanlara inanacak 1 $ey veriliyor. Toplumu 1 $eyle kendine kenetliyor ve daha uyumlu bireyler olu$turuyor... _________________ Darkness Always Kill The Light!
Blessed with Blood! |
|
Başa dön |
|
|
Eternal-Lies Zehir Hafiye
Kayıt: Jun 28, 2007 Mesajlar: 367
|
Tarih: Pzr Ağu 16, 2009 11:28 am Mesaj konusu: |
Mesaj: #78 |
|
Mantıksal olarak kafalarda kurgulanan "toplumların yüzyıllardır kurallarının dine dayalı olduğu" anlayışı, zaten sosyolojik olarak dine dair hayatı boyunca çevreden aldıkları haricinde hiçbir fikriniz olmadığı kanaati uyandırıyor. Aslı şudur ki din, toplumsal kuralların belirleyicisi değil belirleneni olmuş ve egemen güçlerin alt sınıfları hakimiyetini kolaylaştıran işlevleri ile bir anlam kazanmıştır. Bırakın binlerce yılı, elli yıl öncesinin dini ile bugününki farklıdır. Din, dogmatik kurallar bütünü olsa da her zaman değişkendir ve bu değişkenliğini sınıfsal çatışmalar ve sömürünün şemali belirler.
- O nedenle bilimle alakası olmayan,
- İnsanlık tarihinde eşitsizliklerin çıkmasından itibaren hep bir sömürü aygıtı olarak rol oynayan,
- Ezilen sınıfların her zaman uğradığı eşitsizliği maskeleyen "din" hakkında sanki büyük araştırmalar ve akıl yürütmeler yapmış gibi önermeler yapmayalım.
Herkesin inancının kendine olduğu gerçeği bir yana, din olgusunun toplumsal yaşantıyı belirleme noktası her zaman tehlikeyi yanında getirmiştir. Bu nedenle insanoğlunun geçirdiği sosyal evrimin ve insanlık gerçeğinin şimdiye kadar getirdiği bir parçası olan din olgusu, gerek egemen ideolojinin, gerekse dinin kendisinin pompaladığı gibi insan ve madde üstü değil, bilakis sosyolojinin bir sonucu olarak ele alınmalıdır.
Sorunun bence kısa ve öz bir cevabı var: Dinler, insanoğlunun eşitsizliğe ilk yöneldikleri anda ortaya çıkmışlardır... |
|
Başa dön |
|
|
Brutalia helaygutted
Kayıt: Jan 13, 2009 Mesajlar: 482 Nerden: isvicre
|
Tarih: Pts Arl 21, 2009 3:46 am Mesaj konusu: |
Mesaj: #79 |
|
MethaL demiş ki: | Ben inanıyorum ama inancım zorunluluktan değil, içimden geliyor.. |
¨ _________________ Killer to the left
Killer to the right
Stand up Sit down
Fright Fright Fright
En son Brutalia tarafından Pts Arl 21, 2009 3:54 am tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi |
|
Başa dön |
|
|
Brutalia helaygutted
Kayıt: Jan 13, 2009 Mesajlar: 482 Nerden: isvicre
|
Tarih: Pts Arl 21, 2009 3:52 am Mesaj konusu: |
Mesaj: #80 |
|
kanimca. icgüdüsel olmasa diinlerin hicbiri ortaya cikmazdi, dinlerin asil ortaya cikis nedeni ihtiyac duymak. bazen sadece onsuz hicligi veya herseyi kendin-e/i yedireme/yetmezcesine inandiramama duygusu.. ama neden? (..bong.) _________________ Killer to the left
Killer to the right
Stand up Sit down
Fright Fright Fright |
|
Başa dön |
|
|
|