Öncelikle herkese selam içimden böyle bi konu gündeme getirmek geldi umarım ilgi gosterirsiniz.Şimdiden herkese teşekkürler...
Metaltr üyelerinin bu konuya olan ilgisini merak ediyorum ve insanların bu konuda neler düşündüğünü. Dünya üzerinde çok uzun zamandır süregelen bi konu mistisizm ve parapsikoloji. Kimi insan bunlar gerçekçi kimi ise çok saçma buluyor tartışmaya açık bir konu çünkü. Bahsi yapılan bir sürü gizemli olay ve ruhsal yeti veya spiritüel olaylar kısmen de olsa son yıllarda quantum yasası denilen olguyla artık daha net anlaşılır hale gelmeye başladı.Yani zamanında insanlara saçma gibi gözüken biçok şey şu an bilim adamları tarafından kabul edilmekte.Son dönemlerde izlediğim "The Secret" adlı film de çok güzel bi konuya değinmişler ve bunlar bilimsel gerçeklik olarak hayatımızdaki yerini hızla alıyorlar.Filmi izlerken dikkat ettim de anlatılan şeyler biçok dinde özellikle islamiyette sık sık söylenen ama neden söyldiğini ve insanlardan bunların yapılmasının neden istendiği hakkında bir bilgi bulunmayan biçok şeye değinilmiş. Tabiiki " islamiyet şööle demiş bunun nedeni bu" gibi vurgular yok bunlar benim kendi idrakımla anladıklarım. Siz sevgili ve akılcı Metaltr üyelerinden bu konu hakkındaki görüşlerinizi paylaşmanızı istiyorum (her türlü manevi, mistik ve spiritüel konu hk.) ve size The Secret Filminden 100 alıntı gönderiyorum. Saygılarımla....
1. Hepimiz tek bir sınırsız güç ile çalışırız.
2. Sır, Çekim Yasasıdır.
3. Zihninizden ne geçiriyorsanız, onu çekersiniz.
4. Bizler mıknatıs gibiyiz - benzer benzeri çeker. Düşündüğünüz şey
olursunuz VE düşündüğünüzü çekersiniz.
5. Her düşüncenin bir frekansı vardır. Düşünceler manyetik enerji
gönderirler.
6. İnsanlar arzu etmedikleri şeyleri düşünürler ve arzu etmediklerişeylerin daha
çoğunu çekerler.
7. Düşünce = yaratım. Eğer bu düşünceler güçlü duygulara bağlı ise, o duygu
yaratımı hızlandırır.
8. Baskın olan düşüncelerinizi çekersiniz.
9. Her zaman hastalıktan söz edenler hasta olurlar, her zaman bolluktan söz
edenler bolluk içinde olurlar, vs..
10. Bu "istekli" düşünmek değildir.
11. İçine zihnin girmediği bir evrene sahip olamazsınız.
12. Düşüncelerinizi dikkatle seçin; siz yaşamınızın şaheseri,
başyapıtısınız.
13. Düşüncelerin realiteye anında tezahür etmemesi Okeydir (eğer bir filin
resmini görseydik ve fil anında ortaya çıksaydı, bu çok erken olurdu)
14. Yaşamınızda kendinize çektiğiniz HERŞEY bu gerçeğin doğru olduğun kabul
eder.
15. Düşünceleriniz, hislerinize neden olur.
16. Duygularımızın arkasındaki tüm "nedenleri" karmakarışık etmeyem
gereksinimimiz yok. İki kategori var, iyi hisler ve kötü hisler.
17. İyi hisler getiren düşünceler doğru yolda olduğunuz anlamına gelir. Kötü
hisler getiren düşünceler doğru yolda olmadığınız anlamına gelir.
18. Düşündüğünüz şey her ne olursa olsun, gerçekleşme sürecinde olanın
mükemmel bir yansımasıdır.
19. HİSSETTİĞİNİZ şeyi tam olarak elde edersiniz.
20. Mutlu hisler daha çok mutlu durumları çeker.
21. Arzu ettiğiniz şeyi hissetmekle (orda olmasa bile) başlayabilirsiniz.
Evren şarkınızın doğasına karşılık verecektir.
22. Düşünce ve hislerinizde neye odaklanırsanız, deneyiminize onu
çekersiniz.
23. Düşündüğünüz ve hissettiğiniz şey ve tezahür eden şey DAİMA birbirine
uyar. İstisna yoktur.
24. Farkındalığınızı değiştirin.
25. "Siz ilerlerken kendi evreninizi yaratırsınız" Winston Churchill
26. İyi hissetmek önemlidir.
27. Neşeli olan bir şeyi düşünerek veya bir şarkı söyleyerek ya da mutlu bir
deneyimi hatırlayarak anında duygunuzu değiştirebilirsiniz.
28. Bunun usulünü öğrendiğinizde, onu bilmeden önce, yaratıcı olduğunuzu
BİLİRSİNİZ.
29. Yaşam olağanüstü olabilir ve olmalıdır ve siz Çekim Yasasını bilinçli
olarak uyguladığınız zaman, yaşam olağanüstü olur.
30. Evren kendisini buna göre yeniden - düzenler.
31. Tüm arzularınız için şu cümleyi kullanarak başlayın: "Şimdi çok
mutluyum ve minnettarım"
32. Evrenin kendisini NASIL yeniden düzenleyeceğini bilmek zorunda
değilsiniz.
33. Çekim Yasası, basitçe ona ŞİMDİ sahip olma pozitif hislerini üreten şeyi
kendiniz için anlamaktır.
34. Arzu ettiğiniz şeye daha hızlı ulaşmanıza yardım edecek ilham edilmiş bir
düşünce veya fikir alabilirsiniz.
35. Evren SÜRATİ sever. Ertelemeyin, ikinci bir tahminde bulunmayın,şüpheye
düşmeyin.
36. Fırsat çıktığında EYLEME GEÇİN.
37. İstediğiniz her şeyi çekersiniz- para, insanlar, bağlantılar.Önünüze
neyin getirildiğine DİKKAT EDİN.
38. Hiçbir şeyiniz olmadan başlayabilirsiniz, hiçbir yolunuz olmayabilir,size
bir YOL sunulacaktır.
39. NE KADAR ZAMANDA??? Zamanla ilgili kural yoktur, pozitif hislerinize ne
kadar çok hizalanırsanız, daha hızlı gerçekleşir.
40. Boyut evren için önemli değildir (arzu ettiğiniz sınırsız bolluk
ise).Büyüklük ve zaman ile ilgili kuralları kendimiz koyarız.
41. Evrene göre kural yoktur: ona şimdi sahip olduğunuzun hislerini
sunarsınız, evren de buna yanıt verir.
42. Çoğu insan düşüncelerinin çoğunu gözledikleri şeylere verirler(postadan
gelecek faturalar, geç kalmak, kötü şansa sahip olmak, vs)
43. Farklı daha iyi bir bakış açısı vasıtası ile, farklı bir yaklaşım
bulmalısınız.
44. "Olduğumuz her şey düşüncelerimizin sonucudur" - Buddha
45. Yaşamınızın gidişatını değiştirmek için tam şimdi ne yapabilirsiniz??
Minnettar olma.
46. Minnettarlık yaşamınıza anında daha fazlasını getirir.
47. Düşündüğümüz ve TEŞEKKÜR ettiğimiz şeyi meydana getiririz.
48. Minnettar olduğunuz şeyler nedir? Minnettarlık hissedin, tam şimdi
minnettar olduğunuz şeylere odaklanın.
49. Zihninizde bu resimle oynayın - nıhai sonuca odaklanın.
50. VİZÜALİZE EDİN ! GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN! Geleceğinizin provasını yapın.
51. GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN !! Onu görün, hissedin ! Burası eylemin başladığı
yerdir.
52. Sevinci hissedin. mutluluğu hissedin!
53. Onaylayıcı bir düşünce negatif bir düşünceden 100 kat daha güçlüdür.
54. "Bu gücün ne olduğunu söyleyemem. Tüm bildiğimi onun var olduğu"
Alexander Graham Bell
55. İşimiz "Nasıl" olacağına üzülmek değildir. "Nasıl" bağlılıktan ve
inançtan çıkıp gelecektir.
56. Nasıllar evrenin alanına girer. Evren her zaman siz ve rüyanız
arasındaki en hızlı, en çabuk, en uyumlu yolu bilir.
57. Eğer onu evrene havale ederseniz, verilen şeye şaşırırsınız ve gözünüz
kamaşır. bu sihir ve mucizelerin gerçekleştiği yerdir.
58. Onu her gün evrene teslim edin, ama bu asla bir angarya olmamalı.
59. Tüm süreçte keyifli hissedin: mutlu, coşkulu ve uyumlu.
60. Gerçekten bu şekilde yaşayan insanlar ile tek fark, onlar bunu varoluş yolu
olarak alışkanlık haline getirmişlerdir.
61. Bunu her zaman yapmayı hatırlarlar.
62. Görsel bir Pano yapın: Çekmeyi arzu ettiğiniz şeylerin resimleri. Her gün
ona bakın ve zaten bu arzularınızın gerçekleştiğin hissine sahip olun.
63. "İmgeleme her şeydir. Yaşamın gelen çekimlerinin ön izlemesidir" Albert
Einstein.
64. Neyi arzu ettiğinize karar verin, ona sahip olabileceğinize inanın, onu hak
ettiğinize inanın, onun sizin için mümkün olduğuna inanın.
65. Gözlerinizi kapatın ve arzu ettiğiniz şeye sahip olduğunuzu gözünüzde
canlandırın - ve o hissi yaşayın.
66. Zaten sahip olduğunuz şey için minnettar olmaya odaklanın. Bundan zevk
alın! Sonra onu evrene salıverin. Evren onu tezahür ettirecektir.
67. "İnsanın zihni neyi tasarlayabilirse, ona ulaşabilir" W. Clement Stone
68. Eğer ulaşırsanız size büyük keyif verecek çok büyük bir hedef
oluşturun.
69. İlham edilmiş bir düşünceniz olduğunda, ona güvenmeli ve eyleme
geçirmelisiniz.
70. Nasıl daha refah içinde olursunuz? ONA NİYET EDİN!!
71. "Postadan düzenli olarak çekler geliyor" veya banka hesabınızı arzu
ettiğiniz miktara değiştirin ve ona sahip olmanın hissini duyumsayın.
72. Yaşam, TÜM alanlarda bolluk içinde olmak demektir.
73. İçsel sevinç ve huzur hissini duyumsayın, sonra tüm dışsal şeyler
ortaya çıkar.
74. Bizler evrenimizin yaratıcılarıyız.
75. İlişkiler: Kendinize, başkalarının size davranmasını istediğiniz gibi
davranın, kendinizi sevin, sevilirsiniz.
76. Kendinize karşı sağlıklı bir saygınız olsun.
77. Düzenli olarak etkileşimde olduğunuz ve birlikte çalıştığınız kişiler için
bir not defteri edinin ve o insanların her birinin pozitif yanlarını yazın
78. Onlarla ilgili en çok sevdiğiniz şeyleri yazın (onların değişmesini
eklemeyin). Çekim Yasası, eğer frekanslarınız uyuşmazsa sizi birlikte aynı
mekana yerleştirmez
79. İyi hissetme potansiyelinizi kavradığınız zaman, iyi hissetmeniz için hiç
kimseden farklı olmasını istemezsiniz.
80. Dünyayı, arkadaşlarınızı, eşinizi, çocuklarınızı kontrol etme
ihtiyacının biçimsiz olanaksızlıklarından kendinizi özgürleştirirsiniz.
81. Realitenizi yaratan sadece sizsiniz.
82. Başka hiç kimse sizin için düşünemez veya hissedemez. Sadece SİZ.
83. Sağlık: kendi sağlığınız için evrene teşekkür edin. Gülün. Stressiz
mutluluk sizi sağlıklı tutar.
84. Bağışıklık sisteminiz kendisini iyileştirir.
85. Bedenimizin parçaları her gün, her hafta vs değişir. Birkaç yıli çinde
yepyeni bir bedene sahip oluruz.
86. Kendinizi yeni bir bedende yaşarken görün. Umutlu = sağlıklı.Mutlu= daha
mutlu biyokimya. Stres bedeni olumsuz etkiler.
87. Bedenden stresi atın, beden kendini yeniler. Kendinizi
iyileştirebilirsiniz.
88. Dingin olmayı öğrenin, dikkatinizi arzu ettiğiniz şeyden uzaklaştırın,
dikkatinizi deneyimlemeyi arzu ettiğiniz şeye odaklayın.
89. İçinizdeki ses ve vizyon dıştaki görüşlerden daha mükemmel ve berrak
olduğunda, yaşamınızın üstadı olursunuz.
90. Siz, dünyayı olmasını istediğiniz gibi yapmaya çalışmak için burada
değilsiniz. Etrafınızda seçtiğiniz dünyayı yaratmak için buradasınız.
91. Ve başkalarının görmeyi seçtiği dünyanın da var olmasına izin verin.
92. İnsanlar, eğer herkes Çekim Yasasının gücünü bilirse, ortada yeterince
olmayacağını düşünürler. Bu bizde kökleştirilmiş bir yalandır ve bir çok
insanı açgözlü yapıyor .
93. Gerçek şu ki, yeterli olandan çok sevgi, yaratıcı fikirler, güç,
sevinç, mutluluk vardır.
94. Tüm bu bolluk, kendi sonsuz doğasının farkında olan bir zihin vasıtası ile
parıldamaya başlar. Herkes için yeteri kadar vardır. Bunu görün. Buna inanın.
Sizin için çıkagelecektir.
95. Arzu ettiğiniz her şeyi seçerken, realitenizin çeşitliliği sizi
heyecanlandırsın ve tüm arzularınızın iyi hislerinin arkasında
olun(destekleyin).
96. Senaryonuzu yazın. Arzu etmediğiniz şeyler gördüğünüzde, onları
düşünmeyin, onları yazın, onlarla konuşun, onları uzaklaştırın, dikkatinizi arzu
edilmeyen şeylerden uzaklaştırın, arzu edilen şeylere odaklayın.
97. Bizler enerjiyiz. Her şey enerjidir. HER ŞEY !!!
98. Kendinizi bedeninizle tanımlamayın.. O evrendeki her şeye bağlı olan
sonsuz bir varlıktır.
99. Tek bir enerji alanı. Bedenlerimiz dikkatimizi enerjimizden
ayırdı.Bizler ortaya konan olasılıkların, yaratıcı gücün sonsuz alanıyız.
100. Düşünceleriniz sizin için değerli mi? Eğer değilse - ŞİMDİ onları
değiştirmenin zamanıdır. Tam şimdi bulunduğunuz yerden başlayabilirsiniz.Bu
andan ve dikkatinizi verdiğiniz şeyden daha önemli bir şey yoktur. _________________ Hayallerimiz geleceğimizin ön izlemesidir
Bu filimi bende izledim ve gerçekten de çekim yasası dediği şey doğru ve güzel bi şekilde işliyo ki ben bunu hayatıma sokmaya başladım.Birşey istiyorum ve herhangi bir negatif düşünceye yer vermiyorum bide bakıyorumki isteğim gerçekleşmiş.Quantun Fizigi, mekaniği ve bununla birlikte çıkan bütün ilimler bence insanlığı bi sonraki seviyeye taşıyacak _________________ İmansız paslı yürek sine de yüktür...
Bende öyle düşünüyorum protein zamanında insanların anlam veremediği şeyler açığa çıkmaya başlıyo. Örneğin ; bir ayette diyor ki "kulum iste vereyim" ve "bana dua edenin elini boş çevirmem" gerçekten de bu konu için güzel örnek _________________ Hayallerimiz geleceğimizin ön izlemesidir
bende the secret i izledim açıkcası benim parapsikolojim frekanslara dayalı ama yinede bu teknikler uygulanabilirlik açısından sağlam bi deneyim kazandırabilir.sanal gerçeklik adına sölenebilecek olan tek şey gözlerinin tek bir doğruya odaklanbilir olmasıdır.hengelin sözü yinede uygulanacak olan tekniklerde baz alıp yada almamak uygulamadaki deneklerin sorunudur.ama bu alıntı yapan arkadaşa da sonsuz teşşekürler.çünkü bilinçli bi açıklama yapılmış.bu da bi referans noktası teşkil edebilir. _________________ sonsuza dek yatabilen ölü deildir uzak tuhaf zamanlarda ölüm bile ölebilir...
oh oh süpermiş. Biraz bilim katalım şurdan doğu mistizizmi de sos olsun iyi niyet ve inanç da kattık mı olur sana her şeyi bilme tecrübe etme çorbası yenmez tadından.
Ne alakası var bunların birbiriyle ki somut bir kanıt elle tıutulur hehangi birşey yok, telkine dayalı içi boşaltılmış enerji ve fizik yasalarına biraz sömürülmeye müsait insan duyguları katınca dışardan güzel görünüyor.
Çekim yasası: Referans sistemlerinin sabit tutulduğu statik evren modelleribnde büyük kütleli cisimlerin birbirine göre determine edilmiş yasalarından ilk olarak Sir Isaac Newton tarafından iyi bir yaklaşıklıkla bulunnmuştur. Newton çekimi dengelerken somut ölçümlerle matematik kabuller arasında bulduğu uyuşmazlık için merkezkaç kuvvetini ve buna bağlı etki tepki yasaları açısından dizayn ettiği kapalı evren modelini yorumlamıştır.
Ancak,nesnelerin bir esir içinde hareket etmedikleri anlaşılınca kuram düzeltilmiştir. İlk olarak nesnelerin yörünge çizme nedeninin esir olmadığı kütle merkezlerinin sürekli yerdeğiştirmesi olduğu anlaşılmıştır. Yani ay dünyaya düşmekte fakat dünya hareket ettiğinden peşinde sürüklenmektedir. Aynı şey güneşin etrafında döndüğü varsayılan tüm gezegenler içibn de geçerlidir. Kapalı yörüngeler önkabullerdir hiç bir cisim bir kez geçtiği yerden tekrar geçmemektedir ana hareket çizgisel,elips ya da dairesel değil ucu açık ve sonsuza ıraksayan harmonik bir harekettir. Pozitif bilimmlerde kullanılan sabit sayıların kaynağı da istatitiksel olarak ölçülmüş deney sonuçlarının bir modele oturtulma çabasıdır. Kesin kurallar değil ideal ve geçici önkabullere dayalı modellemeler mevcuttur. Ne atomlar ne DNA nın gerçekte o şekil olmaması gibi.
Havking,Feynman,Hubble gibi bilim adamları uzun zamandır büyük vbirleşik teorinin peşindedir. Ancak bu olgu abartılmıştır çünkü mevcut bilimin asıl merak ettiği bu değildir. O çekim yasasını açıklama uğraşındadır. Einstein ve başka metodolojilere sahip bilim adamları mutlak çekim yasasını reddetmişlerdir. Onlara göre bir cisim Newton un dediği şekilde uzaktan başka bir cisme çeki gücü etkisinde bulunamaz. Atom altı gravtasyonal parçacıklarla ifade edilen bu durum, evrenin kaderini belirleyecek genişleme ivmesindeki azalmanın tespiti ile kendini belli edecektir.
Ancak bir felaket olmuştur. Evrenin genişleme ivmesi kütleçekim vasıtasıyla azalmamaktadır yapılan ölçümlere göre. Hatta artmaktadır. Bu artış big-bang ın da sonunu hazırlamış fakat big bang ın kazanımlarının fiziğe hediye ettiği yasalar göz önüne alınarak yeni modelleme oluşturulana kadar çöpe atılmamıştır. Evrendeki yüklü pozitif (anti madde olmayan) maddi parçacıkların manyetik etkileri artmamaktadır. Bu nedenle çekimi yaratan gravitasyonların negatif etkisi de çekim yerine itim demek olacağından kütle çekim yasasının geleceği son nefesiner doğru umutsuz bir yolculuğa çıkmıştır.
Einstein a dönüldüğünde zamanında görelilik açısından yorumladığı evrende zamanda yolculuğu da mümkün kılan alan denklemleri ve makro boyuttaki evrende varolan ana hareket ile yani vakum evreni ile karşılaşılmıştır. Buna göre tüm evren bir alt parçacıklar okyanusundan oluşmakta görünmektedir. Boşluğun yokluğu ise zaten esir in çürümesiyle çoktan anlaşılmış,atomun boşluk denilen çok büyük kısmını kaplayan bölümün de bu atom altı parçacıklar nedeniyle boş olmadıkları anlaşılmıştır. Kütle çekimi E=mc² ilkesine göre akan bu nötrinö evrenindeki kuantum alan hareketlerinin genel görünümüdür. Yani cisimler genel evrensel kaos ilkelerinin karmaşık olasılık boyutlarında ışık ve zamanın yani kütle enerji dönüşümünün dahilinde ilerler. Bu sonsuz sayıda boyutun üst yüzeyinde 4 boyutlu olarak algılanan alt uzaydaki görünüm geçmişten geleceğe akan belirsizlik ilkeleri dahilinde tespiti önceden imkansız olan ilkelerle birlilkte birbirine dönüşerek varoluşunu sürdürmektedir. Ancak bu göreceli zamana göre ölçümlerinmi belli mesafeler arasında boyutlandıran insanlar için durumu modelleme büyük bir sorun halini almıştır. Çünkü çift yarık deneyinin zamanın göreceliği yani olayların oluş sırasınınışık hızına ulaşıldığında eşitleneceği ve yer değiştirebileceği gerçeği yüzünden gerçekliği alt üst etmesi aynı anda bir atomun iki yerde birden görülebileceği ancak sadece birinin yakalanabileceği gerçeğiyle insanlığı yüzleştirmiştir. Seçim bize ait görünmemektedir. Öyle ki evren tamamen akla aykırı kendine özgü kurallar dahilinde durmadan yeni yasalar yaratabilmektedir derinine inildikçe. Algıdan ve modellemelerden,akılcı dizaynlardan oldukça uzak tesadüfi ve kaotiktir. Yaratıcı ise sadece insan eyleminin bir özelliği olarak bu hiper uzay alanının oldukça uzağında sadece kendi varoluş mücadelesini vermektedir. İnsanlık artık kendi özelliklerini doğaya ve evrene yükleyemeyeceğinin farkına varmış,ssuınırlandırdığı alanların dışındaki sonsuz olasılıktan seçtiklerinden ibaret dar bir boyutta yaşama lüksünün olmadığını anlamıştır. Khaos ve olasılık gerçek,diğer her şey insanın kurgusal ve geçici modellemeleridir. _________________ .[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y
ekindron vanehedris asohimdor
Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Kuantum kuramını ilk önce, öne süren Einstein'dır. Daha sonraları kendi öne sürdüğü kuramı ve akabininde iç tutarlılığı olsada eksik bir kuram olduğunu söyleyerek eleştirileri'de mevcuttur.
Kabataslak şöyle diyebiliriz; nesnel gerçekliği çürütmek.. Einstein, fiziği metafizzikten ayırmaya çalışmıştır.
Kuantum kuramı bugüne kadar öğrendiğimiz bilgileri alt üst getiren bir şey..Anlaması gerçekten zordur..Çünkü beyin gerçeklik algısyla insanın beynin de kodlanmamış bir gerçeği redediyor.
Gözlemcinin dışında ki dünya olasılıklar gerçekliğidir.. , Çift yarık deneyini araştırmanızı tavsiye ederim
Einştein,Hawking,Schrodinger kuramın eksikliklerinden bahsetmişlerdir.. Fakat Bohr kuramı oolduğu gibi kabul edmiştir.
Kuantum bir olasılıklar anlayışıdır. Ve belirsizlik ilkesine dayanmaktadır. 20, yy önemli bir devrimi.
Anladığım şu; bir şeyin bir den çok fazla yerde bulunduğu. ama tabi inanmak bir okadar da zor. Elektronlar tek bir noktada değil, birden çok yerde bulunuyor..
Secret'i izledim oldukçada etkilenmiştim.
Parapsikolji'de zaten uzun zamandır ilgilendiğim bir mevzu normal ötesi gerçeklikleri, ruhsal yetenekleri ,algılama gücünü araştıran bir alan.Spirütüel bilgiler, psişik güçler hakkında bilgi sahibi olmak için araştırabilirsiniz..
Parapsikoloji; Herşeyi nesnel formlarda düşünen bir insan için normal bir konu olmayacağını sanıyorum..Heşeyi hemen red ediyoruz ama bence okumak ve öğrenmekten zarar gelmez.
Tarih boyu kehanet örnk;Nostradamus, zihin gücüyle kaşık büken doğu mistizmiyle ilgilenen insanları görmüşsünüzdür.. Bu paranormal olaylara örnek teşkil edebilir.
Dünyevi realitelerden bakmamak bir kapı aralıyor fikrimce..
Parapsikoloji bir bilim dalıdır. Türkiyede'ki ilk araştırmalar Dr. Bedri Ruhselman tarafından1950 yılına dayanır. Türkiye Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmalar Cemiyetine ilk kurucusudur. Neo spirütüel faaliyetlerini hala devam ettirmekteler. Bugün ki dernek adı;BİLYAY ve MTİA Derneği.
Parapsikoloji'de en çok ilgimi çeken'de Astral çıkış;
Okültist, Spiritualist ( İspirtist ) ve Teosofist’ler tarafından kullanılan, kişinin fiziksel bedeninin kopyası ( çifti) olduğu farzedilen diğer beden. Astral bedenin , beden dışına çıkma tecrübesi...
Aura ( Aura )
Bazıları tarafından, yaşayan varlıkları çevrelediği inanılan enerji alanı. Bazı Clairvoyant’lar ( gözle görülemeyen şeyleri gören kimse ) auraları gördüklerini idda ederler. ( genel olarak ışıklı , renkli bir hale olarak. )
Akabininde; Sinirlerin sağlam olması lazım tabi
Occultism ( Okültizm)
Gizli kuvvetlerin ve gizli varlıkların mevcudiyetini esas alan esoterik inanış ve uygulamalar sistemi.
Rebirth ( Yeniden Doğuş )
Budizmde zihnin, bir hayattan bir sonrakine aktarıldığına dair inanış..Biraz açalım konuyu "Hindu filozoflara göre; İnsan yaşamının kainatı anlamak için çok kısa olduğunu Veda’lara göre bir ruhun toplayabileceği dört milyon yaşam var, sonra insan olma şansını elde ediyor, Tanrı, insana düşünme, iyi ve kötüyü ayırt etme gücünü vermiş. Ve aydınlanabilmek için tekrar tekrar dünyaya geliriz”.
Bugünler de malum bir "Lost"dizisi furyası var, izleyenler Dharma kelimesine aşinadır. Dharma'da hindu felsefesinde bir terimdir.
Dharma : Kişinin doğal vazifesidir.Bütün ahlaki erdemler, doğru eylemler özgürlük ve adalet anlamlarına gelir. Ve bu (Rebirth) yeniden doğuşla kişinin özünü tekrar tekrar bulabilmesi için dünya'ya gelme anlamına geliyor. Ancak Budizm’de bireysel ruha inanılmadığından dolayı yeniden doğuş „ ruhun reenkarne olması“ anlamında kullanılmaz.
Sixth sense ( Altıncı His)
Duyu dışı algılamalat için kullanılan popüler terim.
Sleep Paralysis ( Uyku Felci )
Uyanık olduğu halde kişinin hareket edememesi durumu. Genellikle korkutucu olan bu deneyime yalancı uyanıklık adı da verilir.
Bunlar ilgimi çeken terimler konular genişletebilir... _________________ Her hırsı kaybettim; birisi olma arzusu yoktu, Bir şeye ulaşma arzusu yoktu. Yalnızca kendi içime atılmıştım. Bu bir boşluktu ve boşluk insanı deli eder. Ama Işığa giden tek kapı boşluktur. Buna, ancak delirmeye hazır insanlar erişirler demektir.
Herseyden önce konuyu acan arkadasa yapmis oldugu yanlis ve yönlü bilgilendirmelerinden dolayi tesekkur edemiyorum... Bilim disi olan fenomenlerin aciklamasini kuantum yasasina dayandirmak belli bir amacin disa vurumu olarak yorumlanabilir sadece .. Cunku kuantum fiziginde son yillarda ortaya cikan gelismelerle insanlarin daha onceleri "arastirmaya gerek gormedigi parapsikolojik olaylarin artik bilim adamlari tarafindan kabul edildigini" öne surmektedir. Bu ise tamamiyle carpitmadir ve eksik ya da yönlendirilmis bilgidir. Son yillardaki kuramsal fizikteki gelismelerle bilim insanlarinin aciklanmasi guc olan olaylari daha rahat aciklayabildikleri bir gercektir. Fakat bunlari "BILIMSEL VE MATEMATIKSEL" kanitlara dayandirarak yapmaktadirlar, ikinci bir psişik dayanım sozkonusu degildir, yazida aktarilmaya calisildigi sekliyle degildir yani.. Bilim insanlari bu teoremleri psişik gucleri aciklamak ya da hipotezlerini ilahi kavramlarla desteklemek icin bu işlerle ugrasmazlar, bu tur oyunlar Amerikan evangelistlerinin bilimi dine yormak icin yaptiklari kucuk ayak oyunlaridir. Ve ne yazik ki bilgisizliginden ya da eksik donanimindan dolayi bircok insanimiz bunlarin pesinden hayranlikla gidebilmektedir ve bilim felsefesenin amacini kavrayamadan kendilerini "carpitilmis ve bulandirilmis" bilim kavraminin icinde bularak sacma sapan seylerle ugrasmaya baslamislardir. Bu ise gercek bilim dunyasinin kaygiyla izledigi bir durumun dogmasina sebebiyet vermektedir.
Diger bir deyisler bu oyunlarin ismini "uzay caginda ortacag mantigini dayatmak" olarak nitelendirebiliriz. Bu tur yaklasimlarin hicbir bilimsel degeri ve kanitlanmis hicbir ornegi yoktur. Sadece öncü kuvvetlerin önüne koyulmus yavaslatici unsurlar olarak yorumlanmaktadir.
--Simdi degerli arkadaslarimizin dedigi gibi Kuantum Kurami Einstein ile de baslamamistir. Kesin bu budur dememekle birlikte ilk kuantumsal yaklasimlar Plank zamaninda ortaya atilmis (cunku onceki senelerde de cesitli bilim insanlari bunlari ortaya atmistir) ve Einstein de bunun arkasindan giderek genel gorelilik kuramiyla buna destek vermistir.
--Einstein fizigi metafizikten de ayirmaya calismamistir cunku metafizik tarihin hicbir doneminde bir bilim dali olarak algilanmamistir.
--Kuantum mekanigi ise tek basina belirsizlik ilkesine dayanmamaktadir. En cok kabul goren sekliyle, Kopanhag yorumuna gore; belirsizlik ilkesi,olasılık tanımı ve gözlemci-gözlenen bütünlügü olarak tanımlanmaktadir.
--Parapsikolojinin ise kesin bir bilim dali oldugunu soylemek pek dogru degildir cunku kimi bilim insanlari artik psikolojinin kendi icinde bunu da barindirdigini kabul etmektedirler ve dunyanin onde gelen universitelerinde parapsikoloji kursuleri bulunmamaktadir.
Sonuc olarak demek istediklerim bu yazida ilk anlattiklarimdir. Amaclar her ne ise insanlarin yanlis bilgilendirilmesinin onune gecilmesi gerekir, cunku bu sonucu daha da karmasik durumlara dogru suruklenmek anlamina gelir ve beyinlerin bulanarak materyalist bilimden sapmalarina neden olur. _________________ www.turandursun.com
Şu konuda sana katılıyorum teolojik anlamda kullanılmaya başlandı ....
Secret 'in dinle filan bir alakası yok zaten.. Düşünce gücüyle pozitif düşünceyi'de,Negatif düşünceyi'de kendimize çektiğimizi,Düşüncelerin nesneye dönüştüğünü anlatan belgesel tadındda bir film.....
"Film, Rhonda Byrne isimli yazarın "The Science of Getting Rich" isimli yüzyıllık bir kitabı okuyarak birçok değerli düşünür, bilim adamının bilip uyguladığı ama asla kitlelere mal olmamış giz'in detaylarını bir araya getirerek film yapımcılarıyla irtibata geçmesiyle hayat buluyor. Edison, Eflatun, Galileo, Einstein gibi önemli isimlerin hayatlarında kullandıkları "çekim yasası"nın ne olduğunu anlatıyor"
"Nicem mekaniğinin temelleri 20.yy'ın ilk yarısında Max Planck, Albert Einstein, Niels Bohr, Werner Heisenberg, Erwin Schrödinger, Max Born, John von Neumann, Paul Dirac, Wolfgang Pauli gibi bilim adamlarınca atılmıştır." (vikipedia)
yanlışım varsa düzelteyim....
Kuantum'da zaten bir teori..Modern fizik konularının henüz bir kesinliği yoktur...Doğruluğu kesin olmadığı gibi yanlışlığı kanıtlanmış mıdır?
psYchotic-eYes tüm yazdıklarını okudum; ve sana bir soru sormak isterim.. Bilim felsefesine göre, değişmeyecek bilgi varmıdır yok mudur? Sadece bunun cevabını almak isterim ..Gödel teoremi ile ilgili bilgin varmı bilmiyorum ama merakımdandır soruyorum? sadece bu teoremin ana fikriyle ilgili neler düşünüyorsun!!! Kesinlik diye bir şey varmıdır? _________________ Her hırsı kaybettim; birisi olma arzusu yoktu, Bir şeye ulaşma arzusu yoktu. Yalnızca kendi içime atılmıştım. Bu bir boşluktu ve boşluk insanı deli eder. Ama Işığa giden tek kapı boşluktur. Buna, ancak delirmeye hazır insanlar erişirler demektir.
Kesinlik diye bir şeyin olmaması metafizik ya da parapsikolojik elle tutulamaz dayatmaların veya dinsel kökenli olup bilimsel kavramlarla cilalanan ve kuantum olasılıkların kendisine kazandırmış olduğu olanaklarla paketlenen mistik dolandırıcılıkların varlığına pozitif bir kanıt değildir. Aksine doğa ötesi dogmatik yaratım ve bunun gibi insan biçimci anthropocentric bakış açısının evrene yansıtılmış biçimi olan mutlak yaratıcı veya ona benzer birtakım ruhani etkin enerjilerin varlık kanıtları da olamaz bu kesinsizlik. Etkin olanın, insan düşüncesini ve aklını da yaratan doğa kanunları olduğunu söyleyen bilimsel yöntemdir gerçeğe en yakın ve tarafsız olan nesnellik.
Çünkü nesnelerin düşünce gücüyle büküldüğüne dair somut kanıtlar olmayıp salt söylentiden ibaret olması gibi, Nostradamus kehanetleri de islam dayatmacılığında da olduğu gibi olaylara dayanarak kehanetin varlığını ispat etmek yolunu seçer. Bugüne dek hiç bir zaman bu kehanetlerin olay olmadan önce söylenip sonrasında olduğuna rastlanmamıştır. Ortada birtakım gizemler şifreler dönüp durur. Sonra örneğin ikiz kuleler yıkılınca biri çıkar bunu Nostradamus a dayandırır bu belirsiz şifrelerle.
Hepsi yönlendirme ve batıldır. Bu tür mistik öğretilerde ölçüm ve deneyden çok salt spekülasyona dayalı söylemlere dayandığından güvenilir değildir. Kaldı ki kuantum teorisini teori olduğu için karşıt kanıt sunmadan çürütmüş varsayıp (tıpkı evrimde de olan bu gericilik yöntemi gibi) hiç bir kanıtı olmayan varsayımlara dayanak oluşturulamaz. Ayrıca atom teorisi ve modelleri de kesin değildir sürekli değişir ve atom da teoridir. Ancak atom bombası gerçektir ve bu teoriye dayalı yapılmıştır.
Demek ki teori yanlış olamayacak bir deneysel yaklaşımdır tamamıyla çürütülemez; sadece eksikklerinden bahsedilebilir. Galilei göreliliği ve Newton evreni ile uzaya çıkılabilir olsa da Einstein evreninin daha doğru ve özel göreliliğin daha kapsamlı olması gibi. Ancak ortaçağ metafizik evrenlerine gönderme yapan sözde bilimsel yaklaşımlar alternatif teoriler değillerdir. Onlar çağdaş kaplumbağa üstü dünya modelleridir daha çok örneğin neo- monoteist dev kozmik kaplumbağa, akıllı tasarım gibi.
Öte dünyalara veya ölüm sonrasına dair görüşler de varsayımdan öteye gidemezler. Bunları bilim veya kesin addetmek insanları kişisel yönlendirmelere açık kılar ve faydaları yoktur. Varsayımsal boyutlardan asla bu boyuttakilerin ulaşamayacağı söylenen etkilenimler üstüne fikir yürüttükleri için bu hep böyle olacaktır. En iyisi bilebileceklerimiz ve elle tutabildiklerimizi ölçmektir. Herşeyin ötesinde bir şey olamaz ve o bir şey herşeyin dışında hiç olamaz. O bakımdan gereksiz bir beyin masrturbasyonudur ve boşalmaya ve tatmine de gidemeyeceğinden hastalıklı bir takıntıdır.
Aurora nın, libidonun somut hali olarak orgonomie biliminde ispatı yapılmış ve geiger-müller sayacı ile ölçülmüştür. Aynı enerji doğada da beyaz iplikçiller olarak gözlenebilir güneşli havada. Karşıtlarının göz yanılması ve mikroskop hatası olarak yaftaladıkları bu olgular gözlem sırasında bir büyüteçle büyütülebildiğinden ve elektrikli aletlerle ölçülebildiklerinden kendilerini kanıtlayarak literatürdeki yerlerini almışlardır. (20.deney)
Ancak bilimsel yöntem ağır ve sabırla ilerler herşeyin sebebini ölümlü hayatında bulmak isteyen bazı sabır yoksunları ve kısa yaşamında kıyameti görmek arzusunda olanlar birtakım doğa ötesi kozmik devler yaratmaya veya uzay ejderhalarına binip astral seyahatlerde karşılaştıkları uzaylı bilgelerle konuştuklarını masallara meraklı beyinlere 'tekamül gerçekleri' diye sunmaktan vazgeçmeyeceklerdir. Bu hayalperest hastalıkları, pozitif bilim ticarete bağımlı olduğu sürece varlıklarını sürdürecektir. Çünkü sektörel bilim bazen ilaç piyasasında sıkça görüldüğü üzere insanların bu tür yanlış inançlarından da faydalanmakta ve kendi içindeki kanser hücrelerini ayıklayamamaktadır. Ne de olsa bu toplumsal kanser, üyelerinin genel enerji yoksunluğunun dolayısıyla da dengesizliğin yarattığı çözülmenin bir sonucudur. Tıpkı bireysel ve patolojik kanserde de olduğu gibi.
Aton _________________ .[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y
ekindron vanehedris asohimdor
Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Bilimsel bilgi degismez diye bir kural yoktur.. Evrenin degiskenligi icinde butun bu kozmoza uyumlu olarak fikirler de degisir, maddeler de, atomlar da, neptonlar da, kuarklar da... sabitlik ve duraganlik soz konusu olamaz bilim felsefesi icinde . Eger oyle olmus olsaydi buna bilim denmez, dogmatik safsatalar adi verilirdi zaten..
Gödel teoreminin de ne oldugu otesinde fazla bilgiye sahip olmamakla beraber, 'kesin' kavrami hakkindaki yorumlarimi da yukarda anlattiklarimla ayni dogrultu da dusununuz.
Benim bahsetmek istedigim carpitilmis bilgilerin insanlari ne yonde etkiledigi ve gercek bilimsel dusunceden nasil uzaklastirdigina dairdir.. Sozkonusu filmi de izlemedim, benim ilgilendigim bir film kadar basit bir kapsamda dusunulmemelidir. Ayrica illa film uzerinden yorum yapilmasina gerek duyuluyorsa; hollywood yapimi denen filmlerin bi kisminin ozellikle son yillarda evangelist, tarikat baglantili olduklarini da ozenle hatirlatirim(bu film icin boyledir demiyorum cunku bir bilgim yok). Kuresel olarak bir bilgi kirlenmesi ya da kirletilmesi savasinin icindeyiz. Bu kirlilik icinde de faydalanacagimiz kaynaklari cok iyi secmek zorundayiz. Cunku dunyanin her tarafinda ve ozellikle ulkemizde cesitli cemaat destekli kuruluslarin, tarikat baglantili insanlarin, bilime ve bilimsel felsefeye karsi acmis olduklari savas her gecen gun daha da abartili bir hal almaktadir, bunun onune gecilmesi gerekir. Bu basligin ise bunlarin uzantilarindan birisi oldugunu dusunmemek icin (ozellikle ilk basta yapilan yorumlara dayali olarak) hicbir neden bulamiyorum ve tekrar dikkatli olunmasi gerektigini ozenle hatirlatiyorum.. Yanlis kaynak ve enformatik bilgi insani ömür boyu donemeyecegi hatalarin icine surukler, statusu konumu ne olursa olsun.
Öncelikle ilginize şimdiden teşekkür ediyorum. Aton isimli arkadaşımız biraz karıştırmış olayı sanırım bahsettiğim çekim yasası nesnelerin birbirini çekiminden bahsetmiyor.İnsanın düşünceleriyle hayatına çektiklerinden bahsediyor ki kimse (sağlıklı düşünebilin hiç kimse) bunun yanlış olduğunu söyleyemez.Bişeyler düşünürüz ve onu hayata sokmak için bişeyler yaparız ve nekadar çok istiyorsak okadar fazladır gerçekleşme ihtimali.İstemek elde etmenin yarısıdır.Bu kuramı ilk öne sürenin Einstein olduğunu reddeden de olmadı zaten ben tersini söylemiyorum kimse söylemiyor.Kesinliklerin olup olmaması konusunda haklısınız hiçbirşeyde bi kesinlik yoktur quantumun anlatmaya çalıştığıda bu. Birşey ya vardır ya yoktur' u geçersiz kılar ve hem vardır hem yoktur der kesinlik yoktur.Ayrıca bi arkadaşımızda bu konunun açılmasının sebebini bikaç tarikat olayı ile bağdaştırmış hangi y.y. da yaşadığımı sanıyo bu arkadaş.Yine bi arkadaş yanlış bilgi verilmesi suretiyle insanların konular hakkında hatalı bilgilendirildiğini söylüyor buda yanlış. Sözkonusu bilgileri okuyan insanların hepsinin aklı ve kalbi var ve kendi doğruları var doğru ve yanlış analizi kişiye göre değişir ve sadece beyin değildir bu analizi yapan. O anki ruh hali yani içinde bulunulan hisler ve duygular etkendir kararı vermeye. Yani kimse kimseyi suçlamasın hiçkimse yanlış gördüğü bi düşünceyi doğru olarak kabul etmez.
Belirtmek istediğim bi konu daha var bahsi geçen konular zaten benim atalarımın yüzlerce yıldır temas kurduğu ve kullandığı bilgiler.( Atalarım Osmanlıdır yani Türk' üm ve gurur duyuyorum). Bu bilgiler parapsikoloji adı altında ortaya çıkmaya başladı bu hep vardı zaten.
Bir arkadaşımız da din konusuna değinmiş ve felsefik olarak açıklamaya çaılşmış tamam felsefenin din hakkında doğmatiktir yargılanamaz ve olduğu gibi kabul edilmesi gerekir dediği doğru ama ben felsefeye katılmıyorum din araştırılmalıdır ve düşünülmelidir, olduğu gibi de kabul edilmemelidir.
Aren isimli arkadaşımıza teşekkür ediyorum yaptığı açıklamalardan ötürü gerçekten güzel bilgiler (Bana göre).
Hiçbir düşünce insanı hiçbiryere yönlendiremez, insan kendini yönlendirir mantıklı görür ve kabul eder.Aksini iddia eden varsa buyursun. _________________ Hayallerimiz geleceğimizin ön izlemesidir
kuantum ve diğer görüşler hepsi koca bir saçmalık bana göre bunda benim görüşürüm. _________________ SMITD HER HAKKI SAKLIDIR
Kirâmen kâtib-în Fem Work
eft ya bu çekim yasası olayıyla ilgili şeeleri bi kaç kitapta okumuştum,okuorum okuorm gaza geliorm diorm Tamam uygulucam hep unutuorum ama ben de fark ettim,,eğer cidden neyi istediğini bilirsen ve yeteri kadar istersen ona sahip oluosn... _________________
As god's reflection tests my pride
Bende boş insanların kendilerini doldurma çabası olarak görüyorum.. _________________ Nefrete Sevgiden Daha Çok Güvenirim Dedi ŞeYTaN..ÇÜNKÜ NEFRETİN SAHTESİ OLMAZ..!
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Şu An Bağlı: 
SSS
Arama
Üye Listesi
Kullanıcı Grupları
Can Sıkıntısı Giderici!
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun
Giriş
Günlükler
Günlük Kontrol Paneli
Günlüğüm
diorm Tamam uygulucam 
