Metal TR.NET - Yerli Gruplarina Sahip CIK !  
  Giriş veya Kayıt Ol
::  Ana Sayfa  ::  Hesabınız  ::  Forumlar  ::  Haberler  ::  Kritik  ::  Fotoğraf Galerisi  ::  Hosting  ::  Köşe Yazıları  ::
Menü
 Site
tree-T.gif Ana Sayfa
 Forum
 Haber Gönder
 Haber Arşivi
 Site Kadrosu
 Extra
 Hosting
 En İyi 10
 İnteraktif
 Demo & Mp3 Arşivi
 Video İzleme
 Fotoğraf Galerisi
 Destek
 Destekleyenler
 Linkekle
 Bizi Öner!
 
İçerik
. Yerli Gruplar
. Yabancı Gruplar
. Biyografiler
. Albümler
. Albüm Kritikleri
. Röportajlar
. Köşe Yazıları
. Köşe Yazıları Arşiv
. Dergiler
. Etkinlikler
· Gitar & TAB
 
Albüm Kritikleri
· KORN - The path of totality
· Hypocrisy-A Taste of Extreme Divinity (2009)
· Cyntia - Endless World (2012)
· Tiamat - The Scarred People
· Moonspell Alpha Noir-Omega White.
· Ghost - Opus Eponymous
· Testament - Dark Roots of Earth
· Lamb of God - Resolution
· Volbeat Live From Beyond Hell/Above Heaven
· Pentagram - MMXII
 
Kısa Haberler

[ Haber Arşivi ]
 
Son 10 Haber
· 100 Metal Sunar: GAEREA
[ 0 yorum - 1230 okuma ]
· Dark Tranquillity Türkiye Turnesi 2021
[ 0 yorum - 3540 okuma ]
· SECURIS yeni Albümünü yayınladı.
[ 0 yorum - 6169 okuma ]
· OPETH 22 Mart 2015′te İstanbul'da, 23 Mart'ta ise Ankara'da
[ 0 yorum - 14375 okuma ]
· Blind Guardian Istanbul konseri 14 Mayıs 2015
[ 0 yorum - 14908 okuma ]
· Blind Guardian 8 yıl aradan sonra yeniden Ankara’da
[ 0 yorum - 14222 okuma ]
· DYING FETUS 11 HAZİRAN 2015 İstanbul'da
[ 0 yorum - 15696 okuma ]
· Kurt Cobain belgeselinden ilk fragman geldi
[ 0 yorum - 15791 okuma ]
· Takıntı - Buhran klibi yayınlandı!
[ 0 yorum - 16886 okuma ]
· Wayne Static 48 yaşında hayatını kaybetti
[ 0 yorum - 17868 okuma ]

[ Devamı Haberler Bölümünde ]
 
Fotoğraf Galerisi

B Noktası



B Noktası



B Noktası



Heretic Soul @ Waldb ...



Heretic Soul



Heretic Soul



Heretic Soul @ Rock ...



Anoreksi Promo 2011



Anoreksi Promo 2011



Anoreksi Promo 2011


[ Fotoğraf Galerisi ]
 
Rastgele Biyografi


Ambrazura
 
MetalTR Arama
 
Üyelik
 
Üye Olun
Kayıp Şifre

Güvenlik Kodu: Güvenlik Kodu
Güvenlik Kodunu Girin:
 
Üyelik:
Bugün: 0
Dün: 0
Bekleyen Üyelik(ler): 5
Toplam Üye: 42,762
En Son Üye: electric_wizard

Şu An Bağlı:
Misafir(ler): 430
Üye(ler): 0
Toplam: 430
 
Forumlardan
Last 10 Forum Messages

eskiler bi bakın la ?
Son mesaj atan; ImpLosioN

Şu anda ne dinliyorsunuz?
Son mesaj atan; ImpLosioN

MetalTR Discord kanalı bekleriz
Son mesaj atan; Belorin

Metal dinleyici kitlesi
Son mesaj atan; Belorin

Kiramen Katib-in (Ankara)
Son mesaj atan; SMITD

Ona On Cafe
Son mesaj atan; SMITD

Kurbağa Teorisi
Son mesaj atan; elvistuna

Rotting Christ 10 Aralık 2023'te İstanbul'da!
Son mesaj atan; KopuK

Rotting Christ 10 Aralık 2023'te İstanbul'da!
Son mesaj atan; KopuK

1 mart 2024 Cradle of Filth istanbul konseri
Son mesaj atan; KopuK


[ Metal TR.NET - Yerli Gruplarina Sahip CIK ! ]
 
Köşe Yazıları
 
metaltr.net :: Başlığı Görüntüle - TeSaDüf mü ?? O da ne..!!!
 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları Üye ListesiCan Sıkıntısı Giderici!   
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun     GirişGiriş 
GünlüklerGünlükler    Günlük Kontrol PaneliGünlük Kontrol Paneli    GünlüğümGünlüğüm

TeSaDüf mü ?? O da ne..!!!
Sayfa Önceki  1, 2, 3  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    metaltr.net Forum Ana Sayfası -> Karalamalar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
fallfromgrace
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: May 31, 2006
Mesajlar: 1230
Nerden: Mordor

MesajTarih: Pzr May 06, 2007 10:04 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #31   

Ben birşeyi merak ediyorum. Acaba neden herhangi bir fırtına sonrasında, herhangi bir yerdeki herhangi bir hurdalıkta, havada uçuşan teneke parçaları bir araya gelip de bir jumbo jet oluşturmuyor:S Tanrıya inanmak bunun olabilirliğine inanmaktan daha mı zor?
_________________
-Abi şimdi buraya illa ciddi şeyler mi yazmak lazım?Hebele hübele yazsak?
-Lan manyak mısın?! Romantik ol olm azcık. Biraz da karamsar takıl. Şimdi bu moda
-Hmmm tamam

"Gözlerin ıslanmış kadınım. Yağmur mu yağıyor yoksa?" Oldu mu

-Aferin
-Ehe
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Sponsor Linkler







Tarih: Google ve Sponsor Baglantilari    Mesaj konusu: Sizde bu bölüme reklam verebilirsiniz !
: #   


Başa dön
bindokuzyuz84
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Aug 12, 2006
Mesajlar: 3046
Nerden: anKARA

MesajTarih: Pzr May 06, 2007 10:46 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #32   

fallfromgrace demiş ki:
Ben birşeyi merak ediyorum. Acaba neden herhangi bir fırtına sonrasında, herhangi bir yerdeki herhangi bir hurdalıkta, havada uçuşan teneke parçaları bir araya gelip de bir jumbo jet oluşturmuyor:S Tanrıya inanmak bunun olabilirliğine inanmaktan daha mı zor?
tebrik ediyorum ki oLay işte budur.. bu kadar da basittir bu cümLeLerinLe..
tekrar teşekkür..!!
_________________
..Notalarına yaklaş aşkın !
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Aton
Veled-i METAL
Veled-i METAL


Kayıt: Apr 07, 2007
Mesajlar: 151
Nerden: uzak çok uzak bir galaksiden

MesajTarih: Cum May 11, 2007 3:36 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #33   

bindokuzyuz84 ve fallfromgrace birbirine yakın düzeyde zekaya sahip kankalar olsalar gerek ki birbirirleriyle konuşup dururlar konu ile ilgisiz yorumlarda bulunup, Sadece Türk ülkesinde moda olan belden aşağı dokundurma ve tacizlerle konuyu ahlaki dogmalara çekip ne derece düşük bir bilimsel bakış açısına ve düzey yoksunluğuna sahip olduklarını da belli etmiş olurlar.

bindokuzyuz84 demiş ki:
SENİN DOĞUMUNDA TAMAMEN TESADÜF O ZAMAN ..


Bunun anlamı ehi kiki sen piçsin e lafı getirmek ve oradan prim edinmeye çalışmaktır. Bunun evrensel konuları daraltıp felsefi derinlikten yoksun hatalarla süslü ilgisiz kavramları ilgili kılma yanlışı olduğu açıktır. Yaratıcıyı reddetmek doğayı reddetmek anlamına gelmez ve tesadüf bu şekilde kişinin doğumu ile olumsuz eşleştirmeye tabi tutulamaz. Yanlı ve ucuz bir söylem biçimi bu ve son derece rahatsız edici ve tahrik etmek için söylenmiştir. Lütfen ortaya laf atıp kimseye söylememiş gibi davranma kurnazlığına sığınmayınız kabak gibi ortadadır kime ne söylediğiniz. Hani üzerime alınmamam gerekiyordu demek ki bilgi değil laf sokmak içim lasf olsun diye konuşmaktasınız ve sizin gibi bozgunculara cevap vermekten bıktım forumlarda. Çünkü adminler de aşağılama ile hakarete şekilsel açıdan bakarak kullanılan kelimelere göre değerlendirip tavır aldıklarından hep bozguncular ve dar kafalılar haklı çıkmaktadır.

Ben tesadüfü o kadar dar anlamda bir çocuk oyunu olarak görmüyorum. Çünkü insanların doğumu birbirindendir ve bu noktada yaratıcıyı reddetmem evrimi mümkün kıldığından,ve annem ile babamın cinsel ilişkisi sonucu babamın spermlerinden birinin annemin yumurtasıyla birleşmesi sonucu varolmuş bir organizma olduğumu reddetmediğimden ve bunun aksine bir yaratıcının beni dizayn ettiğini ve insanın çamurdan heykel yapması mantığı ie bir yaratıcının beni yaratamayacağını iddia ettiğimden yukarıdaki söz tamamen ahlaki yafta yapıştırma manası taşımaktadır. Ancak benim varoluşumun tesadüfi oluşu doğrudur gerçekten de. Annemle babamın tesadüfen karşılaşmasına ve çiftleşmesine bağlıdır yaratıcıya değil. Öyleki genetiğim, yani fizyolojim ve göz rengi gibi özelliklerim de bu iki basit canlının olasılıklarıyla biçimlenmiştir ve onun olasılıkları en sonunda benim doğma olasılığımı yaratmıştır. Demekki ben kendiliğimdem tüm olasılıklarımı yaratarak doğdum ve büyüdüm. Bu noktada bir yaratıcım yoktur ve ölümümle tüm varoluş olasılıklarım dağılarak başka varoluş olasılıkları yaratacaktır. Tesadüf zaten herşeydir. Güneşden gelen atomlar da bir çok diğer olasışığın içinde beni de ısıtır ve yaşatır. Ben de evrensel tesadüflerin bir başka olasılık biçimiyim. Sen de başka ,o da başka hepimiz başka tesadüf ve olasılığız ve o nedenle farklıyız. Rastlantının belli düzenler yaratması görüngüsü o rastlantıyla sürüklenen bir birim olmaktan kaynaklanır.

Okyanus damlaların yaratıcısı değildir, tek tek damlalar yaratmaz. Damlalar da 'okyanus yaratalım bari' diyerek bir araya gelmezler. İkisi aynı şeydir ancak neresinden baktığınıza göre ne olduğu da değişir. Bu nedenle yaratıcı, her zaman hatalı olan insan aklından hareketle kesinleştirilemez. Çünkü akıl doğanın taklitçisidir doğa akla göre biçimlenmez. Doğanın olasılık ve tesadüfleri kurall ve dizayn ı yani imnsanı yaratmış diyebiliriz tersindebn bakıp aklın doğayı yarattığında ısrar etmek egoist insanın kendini beğenmişliğidir. Doğa etkindir edilgen değildir yaratılsın o zaten kendi kendini sürekli yaratmaktadır Ancak bu insan dizaynı ile değil,doğanın tesadüf ve rastlantılarıyla olasılıklar dahilinde gerçekleşir.

Bu durumda alıntıyı yaptığım kişinin düşüncemi kabul etmiş olduğunu ve tesadüfün gerçekliğinin kanıtlandığını açıklamak zorunda olduğumu tekrar bildiriyorum. Çünkü ben tesadüfüm. Ancak, Benim doğumumun ne olduğunu tam anlamıyla bilebilecek bir zeka sahibi yoktur bu evrende. Hele ki bindokuzyuz84 hiç tahmin yürütemez bu konuda evren ve doğa hakkındaki onca bilgisizliği ile . O yüzden bilmediği bir şeyi (yaratıcıyı dizayncıyı veya tanrıyı) görmüş bilmiş gibi konuşup ahkam keserek canı sıkmamalı kanıtlarla konuşmalıdır boş dayatmalarla değil. Ben tesadüfen doğmadıysam da bindokuzyuz84 de beni yaratan yaratıcıyı görmemiştir. O yüzden emin olamayacağı bu konuda bana yöneltmemelidir mevzuyu sevisesizleştirip ahlaki belden aşağı göndermelerle. Konunun içinde kalmalı ya da kapamalıdır çenesini laubalilik tartışma demek değildir. Karşıt fikir karşıt kanıtlarla tartışılır ince aşağılamalar ve gizli hareketlerle bir yere varılamaz kendisinin bir yobaz olduğunu ve nefretle hareket ettiğini düşünmemi ve bu tür tartışmalardan uzak kalmak için bilgi paylaşımından vazgeçmeme neden olur ve zaten bu olmaktadır gün geçtikçe. Sorunlu çocukların ego kavgalarına ve inanç ardına sığınıp kişisel tatminsizliklerini aşağılama yoluyla doyurmalarına katlanmak zorunda değilim forumlarda. Üslupları genellikle hırçın olduğundan devam etmesi halinde çok ağır bir biçimde karşılığı verilir bireysel psikoloji bilimi verileri kullanılarak.


Gelelim diğer sürrealist örneğe. Bu gibi soruları defalarca açıkladığım halde tekrar sanki cevap verilmemiş gibi sorulması sürrealist olduğunun kanıtıdır. Bunu mantıklı bulanlarda genelde düşünce tembelliği nedeniyle mantıksız olduklarını farkedememektedirler.

bindokuzyuz84 demiş ki:
fallfromgrace demiş ki:
Ben birşeyi merak ediyorum. Acaba neden herhangi bir fırtına sonrasında, herhangi bir yerdeki herhangi bir hurdalıkta, havada uçuşan teneke parçaları bir araya gelip de bir jumbo jet oluşturmuyor:S Tanrıya inanmak bunun olabilirliğine inanmaktan daha mı zor?
tebrik ediyorum ki oLay işte budur.. bu kadar da basittir bu cümLeLerinLe..
tekrar teşekkür..!!


Doğa insanın ihtiyaçlarına göre şekillenmez insan doğanın sonsuz öğesinden sadece biridir bunu kaç kez söylemek gerekiyor? İnsanlar neden bu kadar egoisttir? Tüm tarihleri boyunca evrenin kendileri için yaratıldığını düşünme bencillikleri onları aptallaştırmış görünmektedir.
Doğada jumbo jet olma yasası yoktur. Jumbo jet insanın yaptığı bir alettir ve bunu kuşlara bakarak yapmıştır. Ancak hiç bir uçak bir kuş kadar esnek ve rahat hareket edemez. Çünkü jetler alettirler kendiliğinden oluşmadıklarından insanın bilebildiği dar fizik kanunlarına göre hareket ederler. İnsan jeti yaptı demek doğayı da kozmik bir dev yaptı demek manasına gelmez. İnsanın yaratıcılığı biçimlendirmedir ancak doğanın varoluş düzeni insanın anlayabileceği bir yaratıcılık dizaynı değildir o zekayı da yaratan sonsuz tesadüflere dayalıdır. Hayvanllar düşünemez ama yaşarlar. Hafızaları,duyguları, öğrenme kabiliyetleri vardır robotlardan sonsuz ölçüde yetkindirler. Ancak Beyinlerinin ön lobu gelişmediği için hafızaları ve dilleri sembolik yaratımda bulunup taklit doğalar yaratamaz. Ama doğanın rastlantıları nöronların kombinasyonlarının miktarını impuls eşgüdüm ve hareketini de biçimlendirecek düzeye eriştiğinde zeka oluşur. Kendiliğindenlik insan dışılıktır başka bir şey değil. Yaratıcı ise tüm evreni bir kutuya sığdırdığını düşünüp onu varsayımsal bir ezeli-ebedi sonsuza yüceltilmiş insansının eline vermektir. Evrenin Yaratıcısı=ölümsüz ezeli ebedi sonsuz yetkin insan. Yani yaratıcı ölümsüz insan, insan ölümlü yaratıcıdır. Bunların her ikisi de yanlış br kurgudur çünkü ters durmaktadırlar. Gerçekte ise insan evrenin başka bir görünümüdür ve aklı da doğanın ona sunduğu başka bir uyum özelliğidir. Ancak buradaki sunum edilgen değildir. Tüm canlılar doğa kadar etkindirler. Değişip gelişirler. Bir dış yaratıcıya ihtiyaç duymaz Dünya. Olasılıklar çok fazladır insan zekasını yaratabilecek kadar. Oturduğunuz yerden gezegeni boş bir küreye benzetip zekanızın kibiriyle Dünyayı görmezden gelerek onu bir güce yarattırmak hayaletlerin gerçek kendinizin yalan olduğuna inanmakta ısrar etmektir. Bu ısrarın altında da kendi yaptıklarının sorumluluğundan kaçmak vardır gerisini anlatmaya da lüzum yoktur asıl gerçek ortadadır. İnanç isteyip ileri sürende inanç,Ruhdan bahsedip duranda ruh kalmamıştır. Saplantı da bundan dolyıdır. Gerçeğin yerine özleme dayalı bir hayal koyma arzusu. Tanrıya inanmak da bu nedenle Put a tapmakta direnmek manasına geleceğinden zor değil, gerçekdışı olacağından imkansızdır. Doğayı anlamak istememek ve korkuya kapılmaktır. Sonsuzluğu reddetmek, evrende baba aramak,şımarık ego için doğaya hayali bir edilgenlik etiketi yapıştırmaktır. Bırakınız evreni, güneşi kavramış olmayı, Dünyayı bile tam anlamı ile kavrayamayacağız bu akılla. Çünkü tesadüfler öyle bir iki bilyenin tenekenin tesadüfünden ibaret değildir. 100 milyardan fazla nöron un her birinin 10 bin tanesiyle yaptığı kombinasyonları da aşan (Bu ise şu an bilinen evrendeki olası atom sayısından çok daha fazladır) sayıda olsılığın ve rastlantının bir aradalığıdır. Gördüğümüz tüm düzenler evrensel görecelilik ilkesine bağlıdır ve bu onu zaten yok eder. İnsanın küçük dünyaları ben yarattım havasından bireysel olarak kurtulup narsizmden toplumsal olarak da sonsuz evrene küçücük varoluşundan yaratıcılar uydurup, sipariş edip, doğayı ve düşünceyi sınırlama dogmatik saplantısından kurtulması gereklidir. Varoluşun başı sonuı yoktur sadece insanın vardır başı sonu. Ve tabiki kavrayış ve anlayış sınırı da vardır insanın ve yine de nesilden nesile evrilerek mağaradan uzaya çıkmıştır son 1 milyon yılda. Ama bu 'herşey'in ötesinde farazi bir ezeli-ebedi 'birşey' uydurup onda inat etmeyi ve bu sınırlandırmayı kabul etmeyeni de akılsızlıkla, onla bunla suçlama yoluyla varoluş yalanını sürdürmesini gerektirmez. Çünkü hepsi insanın hırsının sonucudur ve eğer son gelecekse tanrı yüzünden değil insan istediği için kendi eliyle gelecektir. Makineci ruhsuz Tasarım yeteneğinin insanın doğayı katletmesine ve hiç anlayamamasına neden olduğu halde doğayı makine gibi dizayn edip tasarlayan kendi gibi kaba bir tasarımcıyı Kozmik düzende araması ise uygarlığın en gülünç paradoksudur.

Bunca açıklamadan sonra hala aynı sorular ısrarla sorulacaktır. Okumaya uzak zihinlerin tembelliği, anlama sorunları ve düşünsel bedensel kitlenmeleri dolayısıyla da aynı yerde saplanıp kalmaları yüzünden. O zaman da şu sorular sorulur. Yaratıcı nasıl yaratır? Ezeli ebedi olduğu nereden bilinebilir? onu ne yaratmıştır? Neden yaratmaktadır? Varlığı somut olmadığına göre biz ölümlüleri ne ilgilendirir? Neden inançsızlık değil de inanç zorbaya dönüşür? Kendiliğinden ve tesadüf doğa iken,aslında dizayncı tek varlık olan yaratıcı put a tapaninsan mıdır tüm her şeyin sırrını tek bilebilecek? Yoksa en büyük soyut put da yıkılmadan bu yıkıcılık sona ermeyecek midir bu küçümseme ve fani dünya adı altındaki kin ve nefretle. Aslında hepsi bir tür kendi suçunu ve sorumluluğunu üzeribden atma kurnazlığı değil midir?
Bence hapsi. Ve asla içi boş aşağılamalara veya kısır düşünceli bozuk plak aynı sorulara cevap verilmeyecektir. Demek ki gerçek herkezin kaldırtabileceği vbir şey değildir. Masallarsa aslında çocuklar içindir ve onlar o masallara inanmaz ders çıkarırlar. Oysa yetişkinler genellikle çocukluk özlemleri ve büyümüş yılmışlıklarıyla masalların kendisine inanmakta ısrar etmektedirler. İşlerine gelmediği için dürüstlük hayatın hakkını vererek. Yakarı ve diş gıcırtısı. Fakat kıpırtısızca beklenemez doğanın adaleti kemndiliğinden sırf insan için. PO istisnayı yok eder hep kendiyle çeliştirip. Şimdi insanlarda olduğu gibi.
Aton


Ayrıca tesadüf çift yarık deneyi,belirsizlik ilkesi,khaos teorisi ve kuantumun, göreliliğin genel açıklamaları dahilinde kendini ispat ettiğinden kişilerin öznel inançlarının bu konuda bir geçerliliği yoktur.
_________________
.[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y

ekindron vanehedris asohimdor

Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
bindokuzyuz84
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Aug 12, 2006
Mesajlar: 3046
Nerden: anKARA

MesajTarih: Cum May 11, 2007 6:45 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #34   

bu kadar uzun yazmana gerek yoktu..
ve eminim senin yaşın kadar da okumuşumdur..
ayrıca o lafım sana da değil... "doğumumuz bile bi tesadüf..!!" diyenlere...
_________________
..Notalarına yaklaş aşkın !


En son bindokuzyuz84 tarafından Pzr May 13, 2007 10:25 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Aton
Veled-i METAL
Veled-i METAL


Kayıt: Apr 07, 2007
Mesajlar: 151
Nerden: uzak çok uzak bir galaksiden

MesajTarih: Cum May 11, 2007 8:16 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #35   

dk da ortalama 750 800 kelime okuduğumdan uzun yazdığımın farkında değilim evlat özet geçtim aslında genelin okuma tembeli olduğunu untmuşum pardon. Ne okumuşsun bilmiyorum ama pek anlamadığın ortada (ayrıca 7800 yaşındayım akıl yaş orantısına bakarsak ne alaka yaşım kadar okuma hakkımda bir şey bilmiyorsun ki neden sallayıp duruyorsun sabahtan beri) Atışmayı sürdürecekmisin yoksa gerçek ve özgün fikirlerini görebilecekmiyiz önümüzdeki yüzyıl içinde. Yani pek tutarlı değilsin de o bakımdan.
_________________
.[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y

ekindron vanehedris asohimdor

Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
psYchotic-eYes
Septist Material


Kayıt: Oct 17, 2004
Mesajlar: 2218
Nerden: Eskisehir

MesajTarih: Cum May 11, 2007 10:02 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #36   

Aton demiş ki:
RASTLANTI YA DA TESADÜF NEDİR.

Bilim ve inanç dünyasında sürekli var olan kavganın zamanımızdaki hali yukardaki sorunun cevabına bağlıdır. Einstein Kaos teorisi ve Kuantum u okuyan dindar adam pekala bu formüllere dayanarak 'vay be Allah ın işine bak demeyi sürdürebilir.' Bu onun sabit fikirli inadıdır bizi ilgilendirmez. Ancak tesadüf nedir diye sorduğumda bu kavramı suistimal ederek kendi kafasına göre fikirleri savunduğunu ya da çürüttüğünü zanneden kitle suskun kalır. Çünkü tesadüfün ne olduğu hakkında fikir yürütebilmek için öncelikle ne olmadığını bilmek gereklidir. TESADÜF ORAYA BURAYA SAÇTIĞIMIZ BİLYELERİN ŞANS ESERİ ARKA ARKAYA SIRALANIP SIRALANMAMASI SORUNU DEĞİLDİR.

Bunu şöyle açıklayalım. İster inanın ister inanmayın evrende anlayabileceğimiz bir takım ilkelere dönüştürülebilinen hareket durumları mevcuttur. Örneğin dünya döner, güneş ışık verir, büyük kütleli cisimlerde yer çekimi ölçülebilir gibi. Ancak tüm bu ilkelerin belli bir sınırı da mevcuttur. Yani ışık hızında zamanın durması gibi. Görelilik ve belirsizlik ilkelerinden sonra (bunlar kanıtlanmıştır.) artık determinizm de çökmüş ve olasılıklara dayalı kuantum, sonsuz tekrarlara ve aniden değişime dayalı kaos teorileri ortaya atılmıştır. Ancak bu teorilerin bahsettiği rastlantı ve kaos, normal insanların algılayabileceği anlamda bir tesadüf değildir. Çünkü eğer tesadüf yoktur derseniz herkesi Tanrıya inanmak zorunda bırakmış olur ve haddinizi bilgisizliğiniz ile aşmış olursunuz.

Buradaki çelişki şudur. Belli bir dizgeye göre işlediğini söylediğimiz evrensel varoluş, bizim onu algılayış biçimimizden bağımsız hareket edebilirken tersine bizim algılayışımız evrensel hareket ve madde enerji döngüsü ilkelerinden bağımsız işleyememektedir. Yani insanlık olmasa da o olmadan önce de Dünya varolmuştur ama Dünya olmadan insan düşüncesi doğamaz; çünkü algısını yaratacak bir dış çevreye bağımlıdır tüm canlılar gibi o da. Peki o zaman neye tesadüf demektedir insan denen memeli hayvan anlamadığı doğaya mı? Evet genellikle kendine benzer olmayan her şeyi dışarda bırakarak toplumsal yaşamını ve varlığını doğal hayatın sebebi gibi göstermeye meyilli olan insan egosu kendi benzerine bir yerde rastlayamazsa rahat bulamamaktadır. Öyleki hiç bir şekilde anlayamadığı doğanın mükemmellik sebebini Cosmic bir Dev olan yaratıcıya bağlarken onun kendi yarattığı bir put olduğunu unutarak tesadüfün olanaksızlığını da gene bu put un varlığından ötürü öne sürer.

herkes doğayı anlayabilir kendince ama tamamıyla değil. Örneğin kızıl toprak ile ateşi birleştirince bir kap yapmanın mümkün olabildiğini gözlemleyebilir insan zekası. Bunun gibi bir çok hareketi ve cismi birleştirip yaptığı aletlerle de bugünkü uygarlığını kurabilmiş hatta uzaya çıkmıştır. Ancak her attığı adım ona daha büyük bir boyutun kapısını açtığından durmadan yeni kanunlar aramasına da neden olmuştur. Ancak insanın kitlesel egosunun bir yan etkisi daha vardır ve aslında bu biraz da gülünç bir yan etkidir. Her çağda tüm evrenin o ana kadar bulduğu yasalardan ibaret olduğunu zanneder insanlık. Buna bakılırsa 1000 yıl önce güneş sisteminin dışında bir düzenleyicinin bulunduğuna inanmışken ve bu düzenleyici de o zaman için değişmez bir zaman ve uzam şeklinde tasarladığı düşünülürdü; şimdi bu büyüklük 7 ila 15 milyar ışık yılı civarında bir boyutu veya boyutları kapsar olmuştur. Sonra da tüm bu anlaşılmaz karmaşayı kendi düşüncesinden ibaret sayarak hayali bir kutuya kapatıp tesadüf olamaz diye haykırarak kendi zihninde kapattığı bu kutuyu bir yaratıcıya ya da ona benzer bir şeye yani cosmic dev görüntüsünde bir başka insanın düşüncesinden doğduğunu iddia edebilir. O zaman da bunun dışındaki her düşünceyi akıl dışı ilan ederek tesadüfle böyle bir düzen gerçekleşmez der. Oysa basbaya olmaktadır ve halen de olmakta ve anlaşılamamaktadır. Ne gezegenimiz ne de yıldız sistemleri bizim bildiğimiz yeryüzü yasalarına göre kendi bildiğimiz formüllerde işlemek zorunda olmadıkları halde bir tek hücrede de görülevbilecek karmaşık bir bütünlüğün şaşmaz üyeleri olmayı sürdürmektedir. Buna karşın çok bilgiç ce bir tavırla her şeyi en iyi kendinin bildiğini zanneden insan uygar kültürü kabaca ve kusurlu olan tek varoluşun bu determinist ilkeler dahilinde yarattığı kurgusal makineci mekanik yapılar olduğunu da görmezden gelir. Bir metalin çarklara dönüşmesi ve saat olması kendiliğinden mümkün değildir der insan. Oysa doğada bir 'saat olma yasası' mevcut değildir; saat sadece insanın göreli bir ihtiyacı için yarattığı sadece kendini bağlayan sistematiğidir. Oysa pekala sonsuz sayıda madde ve enerji türlü dalgalar halinde birleşip örgütlenerek yıldızları,gezegenleri,gezegenlerdeki suyu ve dolayısıyla suda örgütlenerek canlıyı oluşturabilir. Yani bir düzenleyiciye ihtiyacı olan insandır doğa değil. Bu durumda bu türden tesadüf karşıtlığının asıl amacının sadece doğanın küçümsenip yerine bir cosmic kral atamak ve böylece kendi varoluş hiyerarşisini mutlak kılmak fikrinden ibaret olduğu ortaya çıkar. Ortada bir kesin kanun yoktur. Tüm her şeyi açıklayacak bir determinist ilkenin var olamayacağı da artık anlaşılmıştır. Bunların ötesinde organik örgütlenmenin de bir makine ayarında çarklar ve pistonlarla oluşturulmuş elektromotor olmadığı da bellidir. tesadüf ve rastlantı ilk çağdan günümüze insanlığın yanılgılarını ortaya döken evrendeki insanı aşan ilkelerin bir bütünüdür ve içinde ne kadar ilerlenirse o kadar daha düzenlilik ilkelerinden uzaklaşacaktır. (Tıpkı görelilik ve belirsizliğin zorla kendini insan egosuna karşı dayatması gibi) Hümanist akım 'insan her şeyin ölçüsüdür' diyerek yola çıkmış ve bu düşünceyle dogmatizmi yıkmıştır. Ancak artık insan zihninin neyin parçası olduğunu hatırlamasının zamanı gelmiştir. Evrene tersten bakıp tesadüf olamaz diyerek doğayı küçümseme ve kendi kurgusal zihnini tanrısallaştırma fikrinde saplanıp kalmanın insanlığa bir faydası olmayacaktır bundan sonra. O çağ görelilik ilkesiyle birlikte son nefesini vermiştir.
Aton


Bu yazi basligin acilma amacini anlayabilen her insan tarafindan ozellikle okunmalidir.

Ve şu cumleler yasamin nesnelligini cok guzel anlatiyor, tebrikler.. :
Aton demiş ki:
tüm bu anlaşılmaz karmaşayı kendi düşüncesinden ibaret sayarak hayali bir kutuya kapatıp tesadüf olamaz diye haykırarak kendi zihninde kapattığı bu kutuyu bir yaratıcıya ya da ona benzer bir şeye yani cosmic dev görüntüsünde bir başka insanın düşüncesinden doğduğunu iddia edebilir. O zaman da bunun dışındaki her düşünceyi akıl dışı ilan ederek tesadüfle böyle bir düzen gerçekleşmez der.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
psYchotic-eYes
Septist Material


Kayıt: Oct 17, 2004
Mesajlar: 2218
Nerden: Eskisehir

MesajTarih: Cum May 11, 2007 10:18 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #37   

aren demiş ki:

Bir kuantum fizikçisine ddünyayı yaratan nedir derseniz?cevap olarakkk enerji diyecektir.ve onlara göre enerji yaratılamaz ve var edilemez..
her zaman vorolacağını asla yok olmayacağını söyler.
Bir din adamına sorarsan Tanrı diyecek?Yaratılamaz yokedilemez her zaman varolacağını anlatır...yani ikisinde terim farklılığı olsada sonuç aynı..

Yani kısa ve öz olarak savundukları şu:Tesadüf yoktur...


Ikisi arasindaki daglar kadar farki getirip ayni sonuca baglamana bi anlam veremedim uzulerek soylemeliyim ki. Ozellikle son cumle olan "tesaduf yoktur" , durumu daha da vahimlestirmistir. Cunku kuantum ilkelerinden bahseden birisi kuantumda varolan "ayni anda hem varolup hem de varolamama durumlari arasindaki gecislerin "olasiliklara, ve varolan durumlarin fonksiyonlarindan olusan "tesaduflere" bagli oldugunu bilmek zorundadir..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
aren
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Feb 24, 2006
Mesajlar: 750


MesajTarih: Cmt May 12, 2007 10:46 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #38   

Şu konuda yanlış bir bilgi bu kesinlikle hak vermek durumundayım açıkçası yanlış bişey söylediysem bunu seve seve düzeltirim zaten düzelttiğin için de teşekkür ederim...Kuantum= Tesadüf konusunda..Atomlar yörüngelerinin değişmesine sabeb olan tesadüfi savrulma yaparlar öyleyse bu bağlam da evrende olan şeyleri buna göre önceden bilmek imkansızdır...
_________________
Her hırsı kaybettim; birisi olma arzusu yoktu, Bir şeye ulaşma arzusu yoktu. Yalnızca kendi içime atılmıştım. Bu bir boşluktu ve boşluk insanı deli eder. Ama Işığa giden tek kapı boşluktur. Buna, ancak delirmeye hazır insanlar erişirler demektir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
fallfromgrace
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: May 31, 2006
Mesajlar: 1230
Nerden: Mordor

MesajTarih: Cmt May 12, 2007 11:04 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #39   

Alıntı:
bindokuzyuz84 ve fallfromgrace birbirine yakın düzeyde zekaya sahip kankalar olsalar gerek ki birbirirleriyle konuşup dururlar konu ile ilgisiz yorumlarda bulunup, Sadece Türk ülkesinde moda olan belden aşağı dokundurma ve tacizlerle konuyu ahlaki dogmalara çekip ne derece düşük bir bilimsel bakış açısına ve düzey yoksunluğuna sahip olduklarını da belli etmiş olurlar.


Sana tek birşey sorucam: BANA HAKARET ETME HAKKINI SANA KİM VERİYOR? Bundan sonra hiçbir dediğini umursamıyorum. Türk milletinin tipik hareketlerine bok atıp, zıt bir görüşle karşılaştıktan sonra karşındakini aşağılama eğilimi içerisine girmen de gerçekten ilginç olmuş. Sana hayatında başarılar diliyorum. Bundan sonra yazdığın hiçbir şeyi okumuyorum boşuna yorma parmaklarını bana cevap yazacaksan.

Alıntı:
Doğada jumbo jet olma yasası yoktur.


Peki doğada hangi yasanın olup hangisinin olmadığını sen nereden biliyorsun söyler misin?
_________________
-Abi şimdi buraya illa ciddi şeyler mi yazmak lazım?Hebele hübele yazsak?
-Lan manyak mısın?! Romantik ol olm azcık. Biraz da karamsar takıl. Şimdi bu moda
-Hmmm tamam

"Gözlerin ıslanmış kadınım. Yağmur mu yağıyor yoksa?" Oldu mu

-Aferin
-Ehe
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Aton
Veled-i METAL
Veled-i METAL


Kayıt: Apr 07, 2007
Mesajlar: 151
Nerden: uzak çok uzak bir galaksiden

MesajTarih: Pzr May 13, 2007 12:58 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #40   

fallfromgrace demiş ki:

Sana tek birşey sorucam: BANA HAKARET ETME HAKKINI SANA KİM VERİYOR? Bundan sonra hiçbir dediğini umursamıyorum. Türk milletinin tipik hareketlerine bok atıp, zıt bir görüşle karşılaştıktan sonra karşındakini aşağılama eğilimi içerisine girmen de gerçekten ilginç olmuş. Sana hayatında başarılar diliyorum. Bundan sonra yazdığın hiçbir şeyi okumuyorum boşuna yorma parmaklarını bana cevap yazacaksan.

Hiç hamaset edebiyatına sığınıp sanki Türk milletine laf atmışıma getirmeyiniz çünkü:
1.) Bahsettiğim belden aşağı dokundurma yönteminin türk milletinin tipik hareketi olduğuna inanmak istemiyorum alakası yok. Modadan bahsettim özellikle magazin ve gericilerin bilime karşı takındığı modadır bahsettiğim ve ülkemizde çok kullanılır bazı kesimlerce bazı konularda.Ayrıca kişisel de alınacak bir kişiye söylenmiş bir söz değildir ve söylediklerinizin manasından kaçma lüksünüz yoktur çamur atayım izi kallsın misali konuyu asıl içeriğinden saptırmayınız.
2.)Hakaret etmedim çünkü fikir belirtmeden birbirinize katılarak aksi fikir belirtmiş olmazsınız bunun adı politikadır bilgi paylaşımının dışındadır, taraf olmaya ya da edinmeye yönelik liseli kanka muhabbetidir onu anlattım.
3.)Bu yakınma ve ağlayış da niyedir zaten buraya yorum yapma nedenim siz değilsiniz çocuklaşmaya gerek yoktur 'bir daha senle konuşmayacam asla' diye bu da nasıl bir forum tartışma üslubudur. İyi siz bilirsiniz üzülsem mi üzülmesem mi gülsem mi, nedir ki bu demek zorundayımdır.
4.)Cevap yazmakla parmağım yorulmaz. Madem okumayacaksın ben okuyan olur diye ortaya yazıyorum zaten, ve hep ortaya yazarım. Forumdaki kişilere eşit mesafedeyimdir konuları boğmadıkları, şahsi çıkarları, karşılıklı muhabbet ve atışma ve egoları için kullanmadıkları sürece.

fallfromgrace demiş ki:


Peki doğada hangi yasanın olup hangisinin olmadığını sen nereden biliyorsun söyler misin?


Madem dinlemeyeceksiniz, küstünüz; hala neden soru soruyorsunuz ki umursamayacaksanız? Üstelik tek derken iki soru oldu şimdiden. Ve de üstelik çok bilmiş ve ukalasınız jumbo jet yasası uydururken bu soruyu kimse size sormamıştır bu ne egoistliktir, bir tek siz mi biliyor görünmek isterdiniz? Maalesef bu koşullarda hiç mümkün göerünmemektedir bu.

Konuya gelince. Doğada hangi yasanın olup olmadığını bilmek çok zor değildir. Elbetteki doğada hangi yasanın olup olmadığını bilmek için doğabilimlerinin teorilerini okumuş ve pratikte deney ve gözlemle sınamış ve bunların eğitimini almış olduğumu söylemek yeterli bir açıklama olur sanırım. Ayrıca gerçekten de metallerin birleşip jumbo jet yaratma yasası yoktur doğada. Bu felsefi düşünce hatasına anthropocentric düşünme hatası denmektedir. (İnsan eylem ve hareketlerini doğaya birebir eşleştiren insanbiçimci düşünme hatası) Çünkü akıl doğayı değil, tersine doğal işlevlerin bir yönü şekil veren ve alet yapan tasarımcı insan beynini oluşturmuştur. (Bknz:Frontal ve parietal beyin loblarının işlevleri: Bunlar çıkarılırsa insan ölmez ama fare kadar düşünebilir ) Olgulara dar bir çerçeveden ve tam tersinden bakmak yanlış bir metoddur çünkü bir piramit baş aşağı inşa edilmeye kalkışılırsa altında kalınıp ölümlere neden olur. (Bknz: teleskobu günah sayıp,kaplumbağa modelini evren modeli diye yutturan kilisenin engizisyon mahkemeleri ve ortaçağ tarihi) Umarım anlaşılmıştır.
_________________
.[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y

ekindron vanehedris asohimdor

Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
fallfromgrace
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: May 31, 2006
Mesajlar: 1230
Nerden: Mordor

MesajTarih: Pzr May 13, 2007 1:24 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #41   

Valla yazdım buraya bir ton birşey ama siliyorum. Yok bir anlamı. Eyvallah
_________________
-Abi şimdi buraya illa ciddi şeyler mi yazmak lazım?Hebele hübele yazsak?
-Lan manyak mısın?! Romantik ol olm azcık. Biraz da karamsar takıl. Şimdi bu moda
-Hmmm tamam

"Gözlerin ıslanmış kadınım. Yağmur mu yağıyor yoksa?" Oldu mu

-Aferin
-Ehe
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
SMITD
Unutulan Adam


Kayıt: Sep 02, 2005
Mesajlar: 2420
Nerden: Ankara ve Diğerleri

MesajTarih: Sal May 15, 2007 1:27 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #42   

3 sayfayı okudum ama hepsi boş ve bence hiç bir değeri olmayan ,cümleler topluğu yinede arkadaşlara teşekkur ederim. birşeyler paylaşmak istememişler doğru yada yanlış
ne olduğuda pek önemli değil benim için daha önemli işlerle vakit harcamam gerekirdi. Sad
buda benim konuyla ilgili görüşümdü.
dikkate almamınızı önemle rica ediyorum.
_________________
SMITD HER HAKKI SAKLIDIR
Kirâmen kâtib-în
Fem
Work
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi MSN Messenger
exsaddam
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Apr 18, 2005
Mesajlar: 15385
Nerden: Ankara

MesajTarih: Sal May 15, 2007 9:14 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #43   

sevgili aton sorularının cevabı çok basit.arkadaşla bilimi felsefeyle çürütebileceklerini sandılar ama verdiğin örnekler tepetaklak etmiş olmalı ki böyle bir tepki gösteriyorlar.
bilimi reddeden arkadaşlara tavsiyem adnan hoca daha çok kılıf buluyor tesadüf ve varoluş ikilemine onun kaynaklarından savlar ne zaman gelecek merak ettim Very Happy
işin temelini Accursed çok iyi özetlemiş (psychotic eyes ve aton bilimsel yönden tamamen üstünlüğü ele geçirmiş gerçi Smile )
AccurseD demiş ki:
Ve bilim olasılıklar hesaplarına dayanmaz ya vardır ya yoktur... İspatlanana kadar hiç bir şey kabul edilmez sadece teori olarak kabul edilir net bir bilimselliğide yoktur..

bu kadar açık olan bilimsel verilere karşı aksi bir tasarı oluşturmak kime ve neye hizmet ediyor merak ediyorum.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger Myspace Profil Facebook Profil
Aton
Veled-i METAL
Veled-i METAL


Kayıt: Apr 07, 2007
Mesajlar: 151
Nerden: uzak çok uzak bir galaksiden

MesajTarih: Çrş Hzr 06, 2007 3:03 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #44   

Eywallah Exsaddam. Çürütülebilmesi için somut kanıt gerekiyor neyseki. Her ne kadar bazıları ortaçağ mantığıyla düşünüp dediğin gibi sözde mantık oyunları ile çürütebileceklerini zannetselerde o mantığın altının boş olduğu kolayca kanıtlanabilir.
Sözünü ettiğin kime ne fayda sağlıyor sorusunu ben de sık sık soruyorum ve bunun büyük oranda yanlış yönlendirilmiş bilimsel merak olduğunu görüyorum. Kim ne derse ne düşünürse düşünsün Bilim laboratuvar işidir. Bazı gençlerimiz sağolsunlar bir paragraf okumakla tüm bilimi öğrenmiş sayıyor kendini. Oysaki bu edebiyat değil sonu gelmez bir metodoloji. Tabi her şeyin içini boşaltan politika bilimi de iyi bir araç gördüğünden(Hele ülkemizde of of) bazı fikirlerin sanal ortamda ve kamuoyunda daha bir ön plana çıkarılmaya çalışıldığını hakiki bilimin gözlerden saklanmaya çalışıldığına sıklıkla rastlamaktayız üzülerek.
_________________
.[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y

ekindron vanehedris asohimdor

Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Aton
Veled-i METAL
Veled-i METAL


Kayıt: Apr 07, 2007
Mesajlar: 151
Nerden: uzak çok uzak bir galaksiden

MesajTarih: Pzr Hzr 24, 2007 7:56 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #45   

Bazı yerlerde tesadüfün imkansız olduğuna dair bir görüş hakimdir. Bu görüş yerel sistemlerin hareketini, ki bu bir galaksinin neden olduğu kütle çekiminden basit bir tek hücrelinin beslenme davranışına hatta foton un hareket yönü de olabilir; içinde bulunduğu bir üst sistemden bağımsız kılarak bu davranışında bir erek olduğu kanaatına varır. Bu erek insan ereğidir ama fark etmez zaten insanın ereği de kendi arzularını içinde bulunduğu sisteme hakim kılabilmektir. Hayvansal bir özellik olan bu dominant davranışın bazı sakıncaları olsa da önümüzdeki 127 yıl (?) daha doğaya bu ereksel bakış açısı sürecek gibi görünüyor. Ancak bazı gerçekler doğayı istediğimiz ereklere yönlendiremeyeceğimizi göstermekte. Tabii ki bunun ne kadarını bilirsek yine değiştirip istediğimiz ereğe yönelteceğiz ki buna da teknoloji diyoruz. Örneğin çekim yasalarını kendi açımızdan yorumlayarak balistiği ve roketleri benzer teknoloji ile uçan araçlar yapmayı öğrendik.

Gözümüzü alet yapma teknolojimizin yarattığı bu yeni teknolojiyle doğaya çevirdiğimizde (artık çıplak gözle değil tabi) garip durumlarla karşılaşırız. Fotonlar, karadelikler, madde- karşıt madde çiftlerinin yaratmakta olduğu evrenin bir başka gizi. Tesadüfün neden olduğu madde oluşumu.

Evrende türlü şekillerde oortaya çıkıp yok olan parçacık çiftleri olduğunu söyler Kuantum kuramı ve bunu deneysel olarak da gözlemiştir. Örneğin elektron un karşıtı pozitron (+) yüklüdür. Işık kuanta paketleri olan Foton un yükü ve ağırlığı olmadığından karşıt foton da aynıdır ki zaten karşıtlar çarpışınca da yok olup foton a dönüştüklerinden dolayı karşıt foton pek bir şey ifade etmez bu açıdan. Örneğin elektron ile pozitron çarpışınca genellikle yok olmalarının yarattığı ışımadan iki foton çıkar. İki foton çarpıştırılarak da pozitron elde edilip normalde anında yok olacakolan bu parçacık haftalarca bir manyetik alan altında saklanabilmektedir.

Kuantum garip bir kuramdır, doğanın sağduyuya aykırı görünen olgularını matematiksel açıdan çok iyi bir şekilde analiz edebildiğinden teori ile deney arasındaki yanılgı payı binlerce kilometrede bir saç teli kalınlığının ölçüsünü geçmez genellikle.

Kuantum için çok garip olgular mevcuttur. Örneğin bir elektron bir fotonu soğurabildiği gibi, bir foton saçıp sonra zamanda geri gidip bir fotonu soğurduktan sonra tekrar zamanda ileri gidebilir.
Zamanda geri gitmek ne demektir? Bir elektron ve bir foton çarpışırken örneğin, ortaya bir pozitron çıkabilir fotonun bozunması ile ortaya çıkmış olan bu pozitron aslında zamanda geri giden elektrondan başka bir şey değildir. Karşıt parçacıklar zamanda ileri giden gerçek parçacıkların zamanda geri giden halleridir.

Örneğin,Bir elektron ile bir foton birbirine yaklaşırken görüyoruz diyelim. Derken foton aniden çözülüyor ve bir elektron ile pozitron oluşuyor. Bu elektron, ile zamanda tersine giden kendisi olan pozitron baştaki elektron ile çarpışıp yokoluşuyor ve bir foton oluşuyor. Önceki bozunan fotonun oluşturduğu elektron ise zamandaki ileri hareketini sürdürüyor. Burada görüldüğü gibi sonuç olarak hiç bir şey değişmedi ve yine elektron ile foton normal yollarına devam eder göründüler oysa baştaki ilk elektromn fotondan bozunmuş pozitron ile etkileşime girdiğinden yok olup foton a dönüşürken, fotondan bozunan çift den pozitron un yok olmasıyla serbest kalan elektron yoluna devam etti. Doğada bu sık sık olmaktadır.

Karadeliklerin sonsuz çekim gücü bilinen bir olgudur ve benzer foton ile karşıt madde etkileşimleri orada da olur. Karadelik ışınımı denilen olayda ise yine bu tür bozunan fotonlardan bir pozitron elektron çifti olduğunu düşünelim. Bu çiftten oluşan kısa ömürlü pozitron un yeniden herhangi bir elektronla etkileşime giremeden karadeliğin çekim alanına girmesi ile elektron un ise karadeliğin çekim alanına girmeden kurtulması mümkündür. Böyle durumlarda negatif parçacıkların katılımı ile kütlesi azalan karadelikden ışıma olduğu gözlenir. Foton dan bozunan madde çiftinin zamanda geri giden elektron u pozitron un karadeliğe düşmesi bir elektronun serbest kalmasına neden olacağından madde oluşabilir. Aynı durum diğer atom altı parçacıklar için de geçerlidir. Madde çiftlerinden zamanda geri gidenin kendisiyle değil de ortamda bulunan başka bir zamanda ileri giden eşdeğer parçacıkla etkileşime girip yokoluşu da zamanda ileri giden yeni reel parçacıkların oluşmasına neden olur.

İşte bu noktada tesadüfün bir cilvesi yeni maddesel yapıtaşlarının oluşmasına neden olabiliyor. Bu rastgelelik sayesinde oluşan tanecik dolayısıyla maddedir. Kim demiş tesadüfen hiç bir şeyin olamayacağını ve oluşamayacağını. Bu sadece bir örnek

Aton
_________________
.[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y

ekindron vanehedris asohimdor

Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
bindokuzyuz84
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Aug 12, 2006
Mesajlar: 3046
Nerden: anKARA

MesajTarih: Pzr Hzr 24, 2007 10:07 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #46   

katkın için teşekkür.. seve seve de okumuş oLdum : )
_________________
..Notalarına yaklaş aşkın !
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    metaltr.net Forum Ana Sayfası -> Karalamalar Tüm saatler GMT +1 Saat
Sayfa Önceki  1, 2, 3  Sonraki
2. sayfa (Toplam 3 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2002 phpBB Group
Türkçe Çeviri : Onur Turgay & Erdem Çorapçıoğlu
phpBB template by Spectre :: Ported for PHP-Nuke by nukemods.com
Forums ©
MetalTR.NET'de yayınlanan tercümeler, biyografiler, köşe yazıları, resimler ve sair materyaller izinsiz ve kaynak gösterilmeksizin kullanılamaz.
Copyright © 2004-2012 MetalTR.NET
| Yasal Uyarı



Sitemap - forumtags -
Web site engine code is Copyright © 2003 by PHP-Nuke. All Rights Reserved. PHP-Nuke is Free Software released under the GNU/GPL license.
Sayfa Üretimi: 0.32 Saniye
Untitled Document