Geçtiğimiz günlerde uzun bir aradan sonra yeni albümleri "Enfeebling The Throne" u yayınlayan Ankara'lı grup Raven Woods ile röportaj yaptık. Devamına tıklayıp okuyabilirsiniz.

Güven: Merhaba Ozan, nasılsın?
Ozan: İyidir senden n’aber? :)

G: İyiyim, teşekkür ederim :) Öncelikle yeni albümünüz hayırlı olsun. İlk olarak klasik bir soruyla başlayalım. Albüme gelen ilk tepkiler nasıl, memnun musunuz?
O: Teşekkürler. Albüm daha çıkmadan nerdeyse her ülkeden kritik yağdı..Açıkçası beklediğimden çok daha iyi tepkiler aldık.İlgi bayağı tatmin ediciydi yurtdışında, bu durumdan dolayı mutluyuz.

G: Yaklaşık 13 yıllık bir geçmişi var Raven Woods’un, o tarihten bu yana neler değişti? Birçok eleman değişikliği oldu ama yine de Raven Woods yoluna devam etti hiç yara almadan. Bu kadar uzun zaman da 3 albüm olmasının sebebi eleman değişiklikleri mi?
O: Tabi eleman değişikliklerinin de payı var ama son yıllarda çok da fazla eleman değiştirmedik en son Aybars’ın ayrılmasından sonra Kaan geldi bu zamana kadar kadromuzda bayadır değişme olmamıştı. Bu kadar zamanda 3 albüm tabi ki az ama Türkiye şartlarında hem saygın bir işte çalışmak hem de "kaliteli" extreme metal üretmek birlikte çok zor yürüyor. Üstüne arka arkaya askere gitmek zorunda kaldık derken istemeden ara açıldı haliyle ama şuan birçok şeyi rayına sokmuş durumdayız. Albümde yurtdışı bir label dan çıktı tabi bununda getireceği olanaklarla bundan sonra daha da aktif bir şekilde ve daha sık albümlerle devam etmeyi düşünüyoruz..

G: İlk olarak 'in silent agony'  albümünde tarzınız melodik black metal daha sonrasında biraz daha sertleşerek death metal ile black metal kıvamında bir albüm ortaya koydunuz. Tarz değişiminin sebebi neydi? Kadronuzda ilk albümde The Sarcophagus grubundan Burak vardı ve daha sonra '...and emotions are spilled' albümünde de Aybars vokali devraldı.

O: Bu işe ilk başladığımızda çok küçüktük o zamanlar daha müzikal bilinç tam oturmamıştı ve black metalden fazlasıyla etkilenmiştik haliyle yaptığımız şeylerde yöndeydi. Daha sonra bir şeyler oturmaya başladıkça klavyeli müzikten uzaklaştık. Gitar ve davul tabanlı metal müziğin bizi daha iyi yansıtacağını düşündük soundumuz daha death metale yöneldi.Bunlar doğal süreç içerisinde kendiliğinden olan şeyler. '...and emotions are spilled' de tam olarak istediğimizi yapamadık maddi sıkıntılar nedeniyle ama yeni albümde her şey istediğimiz gibi oldu. Bundan sonrada daha yoğun etnik etkileşimler ve daha sert bir şekilde devam edecek. Kimse artık RW dan doomy şeyler beklemesin. Bu albüm bizim en
olgun ve tarzımızın en net olduğu albümdür. RW’yi seven arkadaşlara "Enfeebling The Throne" u şiddetle tavsiye ediyorum.

G: En çok merak edilen soru budur sanırım. 2006 dan bu yana neden RW sessiz kaldı?  
O: 2006 da albümden sonra bir süre konserlerle devam ettik ardından herkesin okulu bitti gerçek hayata atılma durumu oldu arka arkaya askerlik kapıya dayandı derken ister istemez bir ara vermiş olduk. İstesek bir sürü albümde sürebilirdik saçma sapan ama bizde hep "ya tam olacak yâda hiç olmayacak" düşüncesi hâkimdi. O nedenle uygun şartları sağlamadıkça bir şey yapmak istemedik. Sonun dada her şey dediğim gibi rayına oturdu ve yeni albümü çıkardık.

G: 3 albüm 3 vokal 3’üde muhteşem! Nasıl başardınız bunu?
O: Aslında bakarsan bu pek gurur duyulacak bir şey değil ama kötü şans işte her albümde bir maraz çıktı birileri ayrıldı birileri geldi. Türkiye de zaten bu işi sonuna kadar götürecek eleman bulmak zor. Şartlar sert, her an herkesin öncelikleri tepe taklak olabiliyor. Özellikle vokalist değiştirmek hiç iyi bir şey değil çünkü ses müziğin karakterinde çok belirleyici bir şey. Örneğin gitarist veya basçı değişir o çok sorun yaratmaz ama bir grubun vokalisti değiştiğinde bir sonraki albümde sound bambaşka bir şey oluyor ama biz hep doğru kararlar verdik. Hep Raven Woods’u ileriye taşıyacak insanlarla müzik yaptık bu nedenle eleman değişiklikleri bizi yaralamadı aksine her eleman değiştirdiğimizde RW daha iyi bir grup oldu. Şuan ise kadromuz çok kemikleşmiş bir kadro bu saatten sonra uzun süre değişmez artık.

G: Bunu belki cevaplamak istemeyebilirsiniz ama yinede merak konusu olduğu bir gerçek. Aybars ile yollarınız neden ayrıldı?
O: Neden cevaplamak istemeyelim? :) Buda yaptığımız işin bir parçası sonuçta. Aybars elektronik tabanlı metal yapmak istiyordu o nedenle fikir ayrılıklarına düşüyorduk. Tüm enerjisini yan projesi Seth Ect’e vermeye başladı. Birlikte oluşturduğumuz çoğu konsept ve fikride biz askerlik nedeniyle ara verdiğimiz dönemde Sethect’le hayata  eçirmeye başladı.

G: Mercan dede ile '...And Emotions Are Spilled' albümünde çalışmıştınız. Son albümünüz "Enfeebling The Throne" da da yine Mercan dede ile çalışmışsınız. Mercan dede’nin Metal müziğe olan bakışı nedir?
O: Sufi müziği sanatçıları dünyanın bir ucundaysa emin olun extrem metal de dünyanın diğer ucunda. Normalde bu tarz müzisyenlerin bir extreme metal grubuyla bir şeyler yapması pek yanaştıkları bir şey değil. Ama Mercan Dede çok açık fikirli ve limitleri olmayan bir sanatçıdır. Ayrımları sevmeyen biri o nedenle Raven Woods’la iş yapmaktan çok keyif alıyor. Kendisi zaten grubun 6. elemanı
Gibi. Bundan sonrada birlikte daha yoğun olarak müzik yapmayı planlıyoruz. Ayrıca ilerleyen albümlerde başka sürpriz isimlerle de bir şeyler yapmayı planlıyoruz. Biz Türkiye de "extrem metal" kulvarında ney kullanmaya başladığımızdan beri birçok yerli grup müziğinde ney kullandı ve ortaya güzel şeyler koydular bu şekilde örnek olmaktan dolayı da memnunuz.

G: Inward massacre parçasını bu albümde yeniden düzenleyip koymuşsunuz. Öncekinde içinize mi sinmedi?
O: Öncekinde içimize sinmemesinden çok eski albümümüz yerli bir label dan çıktı ve şartlar nedeniyle Avrupa’da çok fazla yere  laşamadı. Tabiî ki Türkiye’de herkes biliyor aldı vs. ama yurtdışını düşünürsek eski albüme kayıp gözüyle bakıyorum. O albümde de en sevilen parçalardan biri Inward Massacre dı ve yurtdışındaki insanlara eski albümden de bir şeyler duyurmak istedik. Aynı zamanda RW severlerin yeni kadromuzla eski bir parçamızı dinlemesini istedik. Böylece kafalardaki soru işaretleri kalkacaktı. Ne demek istediğimi anladın. :) Bu arada 2-3 yeni albümden sonra "And Emotions Are Spilled" i tekrar kaydedip yurtdışında çıkarmayı da planlıyoruz.

G: Stay parçasının hikâyesi nedir?
O: Stay albüm konseptinin çok dışında ve başka bir ruh haliyle yazılmış bir parçadır. Stay’i Evren isimli çok yakın bir dostumuzun zamansız ölümünün ardından ona ithaf en yazdık. Evren Kelebekler vadisinde kaza eseri bir mağaraya düştü ve oradan bir daha çıkamadı. Zamansız ölümünden dolayı çok üzüldük bu albümde evren için bir şeyler yapmak istedik ve bu parça ortaya çıktı. Stay’in ilk riffini uzun yıllar önce yapmıştık ve Evren in favori parçasıydı. Onun için parçayı tamamlayıp albüme koyduk umarım yerine ulaşmıştır.

G: Bence kesinlikle ulaşmıştır. Gerçekten muhteşem bir parça olmuş.

G: Kaan’ı yine Ankara’lı olan grubumuz Kasatura’dan tanıyoruz. Raven Woods’ a uyumu nasıl oldu? Albümden anladığım kadarıyla olay bitmiş. :)
O: Kaan hem karakter olarak hem müzisyen olarak yapmak istediğimiz şeye çok uygundu. Sahne olarak da Kaan ı zaten biliyorduk ve takip ediyorduk. O nedenle neler yapabileceğini bildiğimiz için deneme bile yapmadan gruba aldık. Gruba girdiğinde albüm kaydına günler kalmıştı o nedenle baya stres yaşadı ama bu albümde hepimizden daha sıkı çalıştı ve vokaller öngördüğümüzden çok daha iyi oldu.

G: Anatolian Metal Nedir?
"Anatolian Metal" müziğimizde, bu toprakların tınılarını barındırmamız nedeniyle bize yurtdışında takılan bir isim. Biz hiçbir yerde “anatolian metal”  yapıyoruz gibi bir şey demedik. Aslında bu tarz tür  tanımlamalarına da karşıyız. “this is EXTREME METAL AS FUCK!” O kadar!

G: "Enfeebling The Throne" albümünden bahsedecek olursak, ilk olarak yayınladığınız kapaktaki logo gitti ve tekrar eski logonuza dönüş yaptınız bunun nedeni nedir?
O: 2008 de yayınladığımız promo kayıt "Rising" deki logomuzu bu albümde değiştirmeye karar verdik ama yeni logonun yayınlanmasından sonra logoyu yapan kişiyle yaşanan bir takım istenmeyen durumlar yüzünden tekrar benim yaptığım eski logomuzla devam etme kararı aldık zaten son logodan çok da memnun değildik... Tabi bu arada albümün ilk dağıtımı o logo ile yapıldı. 2.baskı, merch ve ilerleyen ürünlerde yine eski logomuzla devam edeceğiz. Bundan sonrada herhangi bir logo değişimi söz konusu değil.

G: Behemoth ile aranız nasıl? Sizde Behemoth etkileşimi görüyorum, zaten tanıtım yazınızda da bundan bahsedilmiş. :)
O: Tanıtım yazıları ve şu " Anatolian Metal" gibi tanımlamalar bizlerin yaptığı şeyler değil. Bunları şirketler yazıyor, çiziyor insanlar okuduklarında hangi kitleye hitap ettiğini görmeleri nedeniyle benzetmeler yapılan ve süre gelen şeyler. Behemoth son zamanlarda yaptığı şeylerle kendini kanıtlamış bir grup. Bu nedenle saygıyı tabii ki hak ediyor. Ama özünde Behemoth, Melechesh gibi gruplar
doğu etkileşimi içinde olan gruplar yani aslında onlar bizim kültürümüzle etkileşim içindeler, biz onlarla değil. :) Ayrıca Behemoth yeni bir tarz yaratmış bir grup değil. Nile ve Morbid Angel’ın yıllardır yaptığı müziği biraz daha geniş bir kitleye hitap edebilecek şekilde harmanlayıp piyasaya sunmuş bir gruptur. Nile ve
Morbid Angel ise zaten sevdiğimiz gruplar etkilenmede söz konusudur.

G: Mercan Dede’den başka kimler ile çalıştınız bu albümde?
O: Mercan Dede dışında, bir tek Mental Implant’dan Tankut, Stay için vokal yaptı bir de Duygu Kuzenk’in "Torture Palace" isimli parçada vokali var. Bunların dışında tüm album, perküsyonlar, akustikler, introlar ve her şey RW tarafından bestelendi ve çalındı.

G: Rock grupları özellikle İstanbul’dan başka bir şehirde duramıyor. Sizin için bu önemli mi? İstanbul ya da Ankara fark eder mi?
O: Birincisi biz Rock grubu değiliz. İkincisi Ankara da yaşamaktan ve müzik yapmaktan memnunuz. İstanbul çok büyük ve karmaşık bir şehir tam bir kaos, açıkçası ben orada yaşamak istemem. İstanbul bizim için çalmaya gelinip 2-3 gün köpek gibi takılınıp, içip sıçıp kusup sonra da eve dönülecek bir yer olarak kalmalı...

G: Yurtdışında tepkiler nasıl? Gördüğüm kadarıyla kritiklerden anlaşılan olumlu tepkiler var.
o: Albüm çıkmadan baya önce yeni labelımız Code666 tarafından promosyonlara başlandı. Pre-Orderlar başladığında bir sürü kritik ve dergide röportaj çıktı. Açıkçası beklediğimden daha fazla ilgi gördü. Şuan Nuclear Blast tarafından da satılmaya başlandı. Umuyorum daha da iyi gelişmelerle devam edecek. Ayrıca bizimle ilgili bütün kritiklerin ve röportajların toplandığı bir forum var. RW’yi oradan da takip edebilirsiniz.
http://www.ultimatemetal.com/forum/code666/665061-ravenwoods-enfeebling-throne-reviews.html

G: Albüm kapağında da mistik ve etnik bir hava söz konusu, anlatılmak istenen nedir?
O: "Enfeebling The Throne" müziği, lirikleri ve artworküyle konsept bir albümdür. Genel olarak anlatmak istediğimiz şey ise;  İnsanın çaresiz içgüdülerinin esiri olarak nasıl yolunu kaybettiği, nasıl özünü unuttuğu, yenildiği ve türümüzün yalancılar ve ikiyüzlülerin öğretileriyle, kitaplarıyla nasıl parçalandığıdır. Görkemli yalanların inşa ettiği tahtlar bu albümle bir kez daha sarsılsın! Albümün ismi ve kapağı artık ne anlatıyor daha iyi görebilirsiniz..Burada doğa üstü şeylerden ve sığ klişelerden bahsetmiyoruz, fanteziler ve saçma sapan hikayeler anlatmıyoruz. Bu albüm gördüğümüz ve yaşadığımız gerçeklerden ibaret, her gün sabah kalkmanızdan akşamki uykunuza kadar yüzünüze çarpan gerçekler.

G: Yine önemli bir konu, konser.  Önümüzde ki günlerde kesinleşen veya planlanan bir konser var mı?
O: Albümden sonra ilk kez burada Odtü de çaldık geçen ay. Şuan kesinleşen bir konser yok ama iyi konser tekliflerine açığız, fakat bütün enerjimizi ve vaktimizi Türkiye’de turlayarak geçirmeyi düşünmüyoruz. Bu seneki hedefimiz yurtdışında konserler vermek. Yıllardır Türkiye sınırlarında ne uzadık nede kısaldık o nedenle buradaki konserler artık bana çok bir şey ifade etmiyor az çıkmışız çok çıkmışız artık taktığımız bir konu değil. Aslında Türkiye’deki konserlerden de şikâyetçiyim. Bu konser olayları Türkiye’de göt yalama, eş dost ayağına yapılıyor, körler sağırlar birbirini ağırlar şeklinde ilerliyor. Yurtdışından buraya çalmaya bir sürü grup geliyor ama Türkiye’den onlarla birlikte sahneye çoluk çocuk çıkartılıyor. Sanki ülkede sağlam gruplar yokmuş gibi… Bu ülke yabancı gruplara verdiği değeri kendi gruplarına da vermeyi ne zaman öğrenecek merak ediyorum. Haliyle o yurtdışından gelen grupların elemanları da soruyor sizin ülkede adam  gibi grup yok mu bu ne rezalet diye… Bunları RW yi düşünerek de dile getirdiğim düşünülmesin. Sonuçta bizlerde dinleyiciyiz ve açıkçası Cannibal Corpse’ dan önce mesela Suicide’ı görseydik baya keyifli olurdu...Yabancı grupların elemanları tarafından ezilip daşşak geçilmezdik en azından..

G: Albümde ki en çok beğendiğin parça hangisi?
O: Biraz politik bir cevap olacak ama albümdeki tüm parçaları seviyorum hepsinin yeri ayrı..:)
G: Sorularım bu kadar Ozan, son sözleri alalım. :)
O: Röportaj için sana ve bize yıllardır destek olmuş MetalTR ailesine teşekkür ederim. Raven Woods ile ilgili her türlü güncel bilgi ve gelişmeler için internetteki official profillerimizi takip edin! Konserlerde görüşmek üzere!

RAVEN WOODS NEW ALBUM "ENFEEBLING THE THRONE" OUT NOW!

Available on:
AURAL WEBSTORE
www.auralwebstore.com
NUCLEAR BLAST ONLINE SHOP
http://www.nuclearblast.de/de/produkte/tontraeger/cd/cd/ravenwoods-enfeebling-the-throne.html
AMAZON.COM
http://www.amazon.com/Enfeebling-Throne-Ravenwoods/dp/B004GIJA6M/ref=pd_rhf_p_t_1?tag=vglnk-c9-20
iTUNES
http://itunes.apple.com/us/artist/raven-woods/id426116374
and other stores!!

NEW SONG AVAILABLE ON:
http://www.reverbnation.com/ravenwoodsofficial
www.myspace.com/ravenwoods

FOR MORE INFO:
www.myspace.com/ravenwoods
http://www.code666.net/
www.auralmusic.com
www.raven-woods.com
[email protected]